• reşad ekrem koçu'nun sürükleyici popüler tarih kitabı. koçu, diğer bütün kitaplarında olduğu gibi bu eserinde de istanbul tarihi üzerine yoğunlaşır. dönemin garip vakaları, sıradan insanları, sıradışı meslekleri büyük bir canlılıkla resmedilir. örneğin 1600'lü yılların lokantalarında yapılan yemek çeşitlerini, fiyatlarını ve çok ilginç fiyatlandırma sistemini (porsiyonlar tane, kilo ya da uzunluk hesabıyla servis ediliyor) anlatır reşad ekrem koçu. özellikle, eski dönemlerde "dalkavukluk" diye bir mesleğin olduğunu, hatta dalkavukluğun bir tarifesinin olduğunu öğrenmek sarsıcıdır. nasıl mı? örneğin siz zengin bir göttoşsunuz. ve zengin bir göttoş olarak extreme zevklere sahip olmanız da anlaşılır bir durum. parasını bastırıp yanınıza bir dalkavuk alıyorsunuz, tarifesi yasal olarak belirlenmiş zaten. tarife içerisinde yer alan bazı "uygulamalar" şunlar: göte parmak atmak, saç-sakal kesmek, merdivenden itmek ve hatta öldürmek. tabii, eğer dalkavuğu öldürürseniz cenazesini siz kaldırmak zorundasınız. eee, o kadar da olsun artık.
  • 130 sayfalık kitap baştan sona garip vakalarla dolu.kapak arkasında bulunan kitap özeti insanı oldukça merakta bırakıcı cinsten ve kendini zorla aldıran bir kitap..kitabı okurken "alla alla,hadi canım" şeklinde sesler çıkarmak olası...
  • reşad ekrem koçu'nun osmanlılar ve özelde istanbul'a dair otuz dokuz ilginç hadiseyi derlediği kitabıdır.

    kitapta tarafından dalkavukluk tarifesinden tutun da kadınların fuhşa alet ettiği söylentisinin yayılması üzerine idam edilen maymunlara kadar pek çok ilginç hikaye, bilgi ve rivayet yer alır ve yeniçerilerin zorbalıklarından esnaf cezalarına, eski meyhanelerden batakhanelere, adeta 16. yüzyıl istanbul'unun bir panoraması çizilir. cellatlara ilişkin kısımda kara kitap'ın "cellat ve ağlayan yüz" bölümünde rast geldiğimiz kesik başın bal dolu kıl torba içine konması âdetine dair de kısa bir bilgi verilir.

    tüm bu ince detayları ile hacminden beklenmeyecek bir zenginliğe sahip olan kitap, şaşırtıp gülümsetmesinin ötesinde osmanlı toplumunun meselelere ve hayata bakış açısına verdiği ipuçları bakımından da oldukça kıymetlidir. kendine has üslubu ve işlediği sıra dışı malzeme ile tarih yazınında özgün bir konum edinmiş olan reşad ekrem'in külliyatı için de iyi bir başlangıç noktası teşkil eder.
  • 16. asır sonlarında, bostancıbaşılardan ferhad ağa, bir defaya mahsus olarak "top" cezası icat etmişti: suçlu, genç bir yeniçeriydi, bir imamın nikahlı genç karısını kandırıp kaçırmış kadının saçlarını keserek oğlan kıyafetine sokmuş, pervasızca bir müddet yanı sıra gezdirmişti. üsküdar'da yakalandı, tophaneye götürüldü. ferhad ağa; çengeli, çarmıhı, kazığı az gördü, delikanlıyı çırılçıplak soydurdu, bilek, dirsek, diz ve ayak mafsallarını demir çekiçlerle kırdırıp zavallıyı yağlı paçavralara sararak bir havan topunun namlusuna gülle gibi tıktırttı, sonra topu ateşleterek havaya fırlattı, paramparça etti
  • storytel üzerinden dinlediğim güzel ilginç kitap.

    arkadaş maymun fuhuşa sebep olur diye maymunları linç edip asmak nedir allahaşkına?

    (bkz: maymunkeş abdülkerim efendi)
  • daha çok 1600-1900 yılları arasından hikayeleri anlatan kitap. yazarın yönelimine diyeceğim yok ancak tüm anadolu ve orta asya tarihiyle alakalı bir şeyler okuyabilsek daha güzel olurdu. yine de akıcı üslubu ve ilginç konularıyla güzel bir kitap. zaten bir çırpıda okunacak kadar kısa. osmanlı devleti'ndeki saçma uygulamaları ve batışın sebeplerini size çaktırmadan söylüyor reşad ekrem koçu.
  • (bkz: dalkavukluk)
  • günümüzle benzerlikleri yarı tebessüm, yarı can sıkıntısıyla okuyacağınız; olur da içinizde iv. murat'a karşı minnacık bile sempati varsa bir güzel silip atacak reşad ekrem koçu kitabı. şurup şeker diliyle akıp gidiyor, osmanlı'nın gündelik yaşamına ilişkin fikir sahibi olmak isteyenlere hararetle tavsiye olunur.
  • --- spoiler ---

    "eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 48 kıratlık nadide bir elmas çıkar... kaşıkçı elması' nın eğrikapı çöplüğüne nasıl düştüğü tarihin bir sırrı olarak kalmıştır."

    "tanzimat' tan evvelki devirde, istanbul' da padişahtan başka ancak üç kişi, eğer ata tercih ederlerse arabaya binmek hakkına sahiptiler. bu üç kişi de ilmiye sınıfının en yüksek simaları olan şeyhülislam, rumeli kazaskeri ve anadolu kazaskeri efendilerdi."

    "tanzimat' a kadar memleketimizde tatbik edilmiş eski yasaklardan garip, garip olduğu kadar da hazin ve tuhaflarından biri de, çarşı hamamlarına giden gayrimüslimlerin nalın giymekten men edilmiş olmalıdır."

    "eskiden rakıya aslan sütü derlerdi; herkes içki içemez, rakıyı yüreği sağlam insanlar içmelidir, derlerdi. onun için eski büyük gedikli meyhanelerdeki rakı güğümlerinin üzerine pirinçten bir yürek şekli konulurdu."

    "sümbül çiçeğinin mor renklisinin katmerlisi, ilk defa olarak xvıı. asırda büyük türk alimi katip çelebi tarafından elde edilmiştir."
    --- spoiler ---

    (bkz: http://kutuphaneniz.blogspot.com/…imizde-garip.html)
  • anasayfama düşen ve beğenerek izlediğim anadolu'da garip olaylar isimli şu videoda anlatılanların kitapta yazanlar ile ilgisi var mıdır? eyyy kitabı okuyan kültürlü insanlar?
hesabın var mı? giriş yap