• nadirkitap'ın yüzeye yakın seyreden piranaları için kötü haberlerim var, bu kitapta yer alan öykülerin akıbeti şöyleymiş:

    suzan defter can yayınları'nca ayrı bir kitap olarak basılmış: http://www.idefix.com/…asp?sid=gb32h20ohd7d7q3ix05n

    kalan öyküler de kırmızı azap isimli derlemede yer alıyormuş: http://www.idefix.com/…asp?sid=o5mws6vkma0alcv6pbyg

    hadi geçmiş olsun.
  • sait faikle ilgili bir belgeselde, hararetli konusmasiyla dikkatimi cekmisti ayfer tunc.belli ki sevdigi bir yazardi, heyecanla anlatiyordu, tatli tatli sait faik'i...en populer kitaplarından biri olan "bir maniniz yoksa annemler size gelecek" dahil, hiç bir kitabını okumamıştım. bir yaz akşamı kitaplarindan biriyle nihayet bulustum,tas-kagit-makas. keyifli, akici, derin anlatimli oykuler ve karakterler...uzun zamandır satırlarıyla savrulmak istediğim bir yazarı bulmanın coşkusuyla, bir solukta okudum kitabı.en carpici olani da son öyküsü suzan defter roman tadında dokunaklı bir öykü. iyi öykücülerimiz , iyi şairlerimiz var allahtan, iyi ki varlar ve biz de onlarla derin nefes aliyoruz
  • bir ayfer tunç kitabı..

    dört öyküden oluşur: kaybetme korkusu, taş-kağıt-makas, fehime, suzan defter

    fehime deneysel bir çalışma olmuş.. noktalama işareti kullanılmadan, imla kurallarına dikkat etmeden yazılmış.taciz gibi bir meseleyi bir çocuğun ağzından ustalıkla anlatmış..

    "ben kübrayla ip atlıyordum teyzem geldi fehime dedi kuşadasına gemiş gelmiş gene dedi yarın benle gel de kitap satalım turistlere dedi ben istemiyorum dedim daha önce gittim çok yoruldum gel bak istersen sana lokla alcam dondurma alcam dedi istemem dedim ama öbürüsü gün cep telefonumu vercem akşama kadar sende kalcak dedi peki o zaman dedim çok istiyordum bende kalıp cep telefonu..."
  • içeriği birbirinden güzel 4 hikayeden oluşan, okuyucuyu sarıp sarmalayan öykü kitabı.

    "sevmenin insanı böylesine var edebileceğine inanmazdım, yaşadım; sevmenin yokluğu fikrinin bile insanı yok edebileceğine de. onu da yaşadım." -kaybetme korkusu, ayfer tunç
  • "iri siyah gözlü azeri bir kadın şarkı söylüyordu televizyonda. sözleri pek anlaşılmıyordu. biraz dinledik. ekmel bey "hardasan yar diyor," dedi, "ateştesin, hardasın." "bence nardasan diyor," dedim. "ha har ha nar, ikisi de ateş," dedi. "ama nerdesin demek de istiyor olabilir," dedim, "nardasan yar." "o da ateş değil mi?" dedi, "ayrılık." doğru."

    sf: 123
  • "uzun bir süre sustu suzan hanım. çaylarımızı içerken "siz nasıl ayrıldınız?" dedi, "her ayrılışın insanın içinde yer eden bir anı vardır."

    ne zor bir soru bu suzan hanım.

    bir gün büyük, geniş bir iskeledeydim. nasıl oldu bilmem, gemi palamarını çözmeden iskeleden ayrıldı. gemiyi bağlayan halat iskeledekilerin gözlerinin önünde gerilmeye başladı. insanlar uzaklaşmakta olan geminin kaptanını uyarmak için bağrışıyorlar, genç bir çımacı babalardan birine dolanmış ipi umutsuzca çözmeye çalışıyordu. kol kalınlığındaki halat gerildi, gerildi, herkesin nefesini tuttuğu bir anda, havada gözle görülebilen bir elektrik çakımı bırakarak koptu. denizin ve göğün mavisinden daha mavi elektriği gözlerimle gördüm. kopan halat takip edilmesi imkansız bir hızla iskeleye yöneldi, burnumun dibinden geçerek zavallı çımacının yüzünü parçaladı. kopan halatın diğer parçasının geminin gövdesine vururken çıkardığı ses havada çınladı durdu bir vakit.

    beraberlik canlı ise ayrılmanın bir gerilimi, gerilimin de bir tarihi vardır. sizin kastettiğiniz an, o halatın koptuğu andır.

    ama beraberlik ölü ise, ayrılmak , çürüyen iki parçanın birbirinden zahmetsizce kopması demektir. çürümek acı vermez, ölü olan çürür.

    çürüdüğünü anlatmak kolay değil, ölü olduğunu ikrar etmek ise çok zor."

    sf: 142
  • maalesef uzun zamandır yeni baskısı yapılmıyor. nadirkitap'taki piranaların ortasına düşerseniz de 75 liradan başlayıp 200 liraya kadar uzanan bir fiyat yelpazesi var. işin kötüsü bu kitapta yer alan öyküler tunç'un diğer öykü kitaplarında da bulunmuyor. bu kadar talep varken kitabın neden tekrar basılmadığı da ayrı bir muamma.
  • "biz, aklı yuvasında hiç oynamadan duranlar, gerçek gerçekliğini, hayal hayalliğini bilsin isteriz."

    sf:58
  • ayfer tunç'un yeni kitabı..yky'den..

    arka kapaktan:

    "sevgilimin yanındayken kızım yoktu, gerçektim. karagül'ün yanında ise içim parça parça. bu oyun fazla uzadı diyordum -ama içimden- sonra kızımla taş-kağıt- makas oynuyordum: makas kağıdı keser. kağıt taşı sarar. taş makası kırar."

    ...........................

    ayrılmak, gidenin, kalanın kucağında bir kucak kor bırakmasıdır.
  • ayfer tunç un yapi kredi yayinlarindan çıkan son kitabi.
hesabın var mı? giriş yap