the bold type

• derin bir şeyler izlemeyeyim, kafam yorulmasın, biraz kendi hayatımdan uzaklaşayım, çıtır çerez bir şey izleyeyim derseniz gerçekten tatlı bir iş. sex and the city'nin genç ve diyalogları biraz daha boş hali gibi. biraz da gossip girl havası var. bu dizileri seven bence bu diziyi de sever.
• kiz arkadasim yuzunden bir hafta boyunca maruz kaldigim sey.
• the devil wears prada, emily in paris, sex and the city, younger tadında. (hepsini severek izledim, benzer başka sizi varsa öneri alırım)
• yirmili yaşlardaki hanım kızlarımızı bilinçlendirmek için çekilmiş, eğitici, öğretici dizi. hemen her bölümde bir konu işleniyor. cinsel tacizden meme kanserine, silah kullanımından çok kültürlü yaşama değin geniş bir yelpazede başlıklar bunlar. ama bu konuları tatlış tatlış işliyor. karakterler pek gerçekçi değil. jacqueline gibi genç kızları kollayan, anaç patronlar; richard gibi hem zengin hem yakışıklı, romantik salon beyefendileri; – hadi geçtim bunları – sürekli seni olumlayan, taşıyan, iki tartışınca bile hemen özeleştirisini yapıp özür dileyebilen, sağlam kankalar hangi paralel evrende var, bilemiyorum. öyle pambik, pozitif enerjili, entrika-free, fonda akıp gidebilecek bir yapım.
• şu an 4.sezonun ortalarındayım . yalan yok tipik şımarık kızlar dizisi olarak önyargı ile izlemeye başlamıştım . ara ara o sınıra gelmediler değil ama genel itibariyle güzel dizi . ilk sezon diğer sezonlara göre çok daha keyifliydi . olaylar kendiliğinden gelişiyor , diziyi izlerken nasıl zaman geçmiş anlamıyorsunuz . kimse kimsenin kuyusunu kazmıyor , o yüzden sakin bir dizi .
  
  jacqueline carlyle karakteri hepimizin favorisidir tahminimce, müthiş bir mentor . tam bir lider . biri düştüğünde asla elini uzatmaktan çekinmiyor . güzel şeyler olduğunda bir gülüşü var aşık olursunuz .
  
  dizi istediği kadar tiny jane üzerinde daha çok dursun . benim favorim sutton karakteri , o da biraz ne istediğini bilemiyor ama diğerlerine göre daha aklı başında . ama sevgilisinin duruşu suits dizisindeki harvey specter'ın kopyası gibi olmuş . davranışları konusunda ise olmamışlık var , koskoca avukatsın kaç yaşındasın sen bir ağırlığın olsun . yine de sutton'ı çok seviyor ve destekliyor. onu bu yüzden ayrı bir sevdim diyelim.
  
  yan karakterler falan gayet başarılı bir dizi işte, izleyin derim .
• şu karlı havanın eksilerde olduğu günlerde çok iyi gelmiştir bendenize. ilk bölüme biraz bakayım kapatırım diyodum amaan beni bir sardı sormayın gitsin.
  jane ve sutton ikilisine bayılıyorum. kat i izlerken ruhum daralıyor bi insan bu kadar sıkıcı olabilir, ruhum daralıyor onun sahnelerinden ama genel anlamda başarılı bir dizi.
• baya akıyor aslında ama her bölümde bir konuya önce birinin aşırı tepki göstermesi, ardından onun bu konuda travmasının çıkması, diğerleri tarafından anlayış gösterme ve kapanış şeklinde devam eden olaylar zinciri üst üst izleyince sıkabiliyor
• bitti.
  
  her sezon yayınlanmaya başladığında, her hafta gelen bölümleri geldiği gibi havada yakaladığım ama 5.sezonun son sezon ve sadece 6 bölüm olduğunu bildiğimden beri izleyemediğim dizinin son bölümünü izledim.
  
  2 kere baştan başladım, 4.sezona kadar tekrar izledim ancak hayır bitiremedim, son sezondan sadece ilk 4 bölümü izleyebildim. 30 haziran 2021'de yayınlanmış son bölüm yaklaşık 1 senedir izleyip bitirmeyi uzatıyordum.
  
  son 2 bölümü izledim ve son sahnede birer damla yaş aktı gözlerimden. yıllarca birlikte büyüdüğüm, öğrendiğim her şeyi dizinin son bölümüyle noktaladım. bu dizinin hayatıma kattığı anlamlar çok büyük. sex and the city ile çok karşılaştırıldı çoğu zaman ancak onun anlamı kendi jenerasyonu için ne kadar çok önemliyse the bold type da benim bulunduğum dönemi yakından anlatan benim için benim jenerasyonum için çok önemli bir feminist dizi.
  
  sadece reytingleri yüzünden kaybedilmiş bir dizi, 4.sezonunda beklenen izlenme alınamayınca 5.sezon ile sonlandırıldı.
  
  --- spoiler ---
  
  sonu çok anlamlıydı, kesinlikle berbat bir son ile bitmedi. jane, sutton ve kat'in maceralarını izlemek çok güzeldi, yan karakterleri asla unutamayacağım, hikayedeki katkıları inanılmazdı. özellikle jacqueline ve oliver...
  
  elbette jane'in yurt dışında nasıl işler başaracağını, sutton'ın kariyerinin yükselişini ve tabii ki kat'in scarlet'ı nasıl yöneteceğini kesinlikle izlemek isterdim ancak bu hikaye ve bu karakterler hayatımda bulunduğu için çok mutluyum.
  
  --- spoiler ---
• jacqueline'nin naifliğine hayran kaldığım dizidir. salt naiflik de değil kadın resmen öğretmen/abla/anne/arkadaş/patron karışımı.
  
  yöneticilerin genelde höt höt/ egolu olmasına alışmış ben resmen ütopik bir karakter.
  
  jane'nin meme kanseri olayında bağırıp çağırmasını jane için bir fırsata dönüştürüp ona bir şeyler kazandırmaya çalışması mesela.
  
  dilerim ilerleyen bölümlerde jac'i sadece kızlara akıl hocalığı eden birisinden fazlası olarak görebiliriz. başkaları için bu kadar naif bir insanın kendine tavrını çok merak ediyorum.
  
  bu arada richard çok tatlı. tü tüü tüüü allah sahibine bağışlasın.
• 3. sezonu bitirdim ve nedendir bilinmez jacqueline'nin aldatılacağı enerjisini alıyorum. herkes hem işiyle hem partneriyle sınanırken jac gibi güçlü bi karakterin sadece işiyle sınanmayacağına eminim.
  
  spoiler vermek isteyen olursa yeşillendirebilir.
  
  not: spoilera bayılırım.