the football factory

• filmin jeneriginde, uefa finali öncesi galatasaray ve arsenal taraftarlarinin tivoli meydani'ndaki kavgasi da görülebilir.
  
  (bkz: tivoli meydan muharebesi)
• (bkz: the firm)
• filmin kopuk kopuk ilerlemesinin kurgunun dandikliğinden mi yoksa kafalarin bir milyon olmasından dolayı bir gönderme mi olduğu konusunda şüphelerim var çünkü sürekli kullanılan alkol ve uyuşturucunın etkisinde olunmasından dolayı belki böyle bir kurgu düşünülmüş olabilir neyse.
  film sadece bir taraftar grubunu anlatmaktan ziyade, boş bir hayat ve taraftarlık üzerinden kurulan bir sosyal ortam kurma çabasını anlatmakta.
  
  bunun bazı göstergeleri ise, karakterlere bakıldığında ezeli rakipleri millwall ile eşleşme aşamasında dört gözle kura sonucunu bekleyen olmasına karşın bazı grup üyeleri kura çekimini izlemiyor bile, oysa green street hooligans'a baktığımızda adamlarımız okulda, evde nerede olursa olsun kulaklarında kulaklıkla kura sonucunu heyecan içinde beklemektedirler. yada grup liderlerini^* soruşturan ve arayan kişilere hiçbişey yapılmamıştır mesela kendi mekanlarında. oysa normal şartlarda o adamlar mekanlarında dolaşırken toplaşıp onları orada indirmeleri gerekirdi bu tarz bir taraftar oluşumunda.
  
  olay sadece sıkı sıkıya bir takıma ve taraftar grubuna bağımlılıkta ziyade bomboş geçen hayatlara futbol üzerinden bir şekilde adapte olma çabasının kara mizah olarak verilmesi var. filmdeki küçükler de elemanların gençliği, yaşlı iki amca da gelecekleri olarak gözlerinin önünde duruyor. seçim aslında hemen önlerinde ve ne yöne gidecekleri de muamma karakterlerin.
  
  bir holigan filmi gözüyle paralel ingiliz gençliğinin ve tutunamayan bir grup insanın incelenmesi gözüyle bakılırsa farklı bir izlenim verebilir film. ama bir green street hooligans'tan çok farklı ve olaylar, düşünceler yaşayışlar daha sert, daha gerçekçi bir dille verilmiş.
• green street hooligans'ın bu filmden etkilenilerek çekildiğini düşünen biriyim hatta bazı sahneler direk çalıntı (kamera açıları hariç^*), yani taraftar gruplarının sokağın köşesinden dönüp kavgaya dört nala koşturması, gözcüleri, kura çekimi, yaşam tarzları, pubları. bu filmi gsh'dan daha önce izlediğim için gsh'ı izlerken the football factory'i izliyor gibiydim. bence bu film gsh'dan çok daha dolu bi film gsh direk holiganlık üzerine odaklanırken, the footbal factory'de holiganların çevresindeki kişilerle, ebeveynleriyle ilişkileri gibi güzel detayları olan bir filmdi. final sahnesi ise gerçek bir holigan filminde olması gereken bir sahne, bu final bile the football factory'i gsh'dan bin kat daha sağlam bir "holigan" filmi yapıyor.
• ingilizlerin alkol, uyuşturucu, futbol ve tabii ki pub kültürüne dair özet niteliğindeki; fanatik ve holigan arasındaki farkı bilmeyenlerinse mutlak izlemesi gereken filmlerden. güzel bir ayrıntı haunted by a freak^* çalmasıdır.
• tamamen diyalogları için bile izlenecek film, lock stock' tan hatırlayacağınız dog(frank harper) bu filmde tarihin en iyi performanslarından birini sergilemiştir. "you tryna mug me off?" sahnesi ve bill&fred atışmasını binlerce defa izlememe rağmen şahsen hala bıkmadım, tekrar tekrar açıp gülmek için izliyorum.
  
  bir de otu boku eleştirmek için pusuya yatmış bekleyen dingillerin anlaması gereken şu ki, bu film öyle toplumsal içerikli bir mesaj verme kaygısı taşımıyor, etten yaraktan kürekten sosyal mesaj çıkarma çabasına girişirken bu aklınızın bir köşesinde bulunsun o yüzden, sadece eğlenmeye, cockney muhabbetine tanık olmaya, biraz da ingiliz holiganlarının gündelik hayatlarını görmeye ve film bittiğinde geçti gitti demeye izleyin ve geçin derim.
• iki güzel yaşlı adam, bir kaç etkileyici sahne, iyi diyaloglar dışında size verebileceği pek fazla bir şeyi bulunmayan film.
  
  --- spoiler ---
  
  kurgu kopuk, hikayenin işlenişi berbat. ne anlatmaya çalıştığını çözemiyorsunuz filmin sonuna kadar. filmin sonunda mesajı alıyorsunuz eyvallah ama o sahne bile patlamıyor, nerde american history x'in finali, nerede bu filmin finali.
  
  --- spoiler ---
  
  ingiliz pub kültürünü, ingiliz aksanını ve futbolu seviyorsanız, filmi sevebilirsiniz ama onun dışında zor. hitap kitlesi çok kısıtlı.
• kurgusal bir yapısı olmasına karşın, ingiliz holigan kültürünü çok güzel anlatan bir film. haftasonları tek hobileri içmek, sevişmek ve adam dövmek olan bir grup manyak ama komik chelsea taraftarının hikayesidir. müzikleri de oldukça dikkat çekicidir. liverpool deplasmanına giderken çalan wake up şarkısı özellikle bayağı sağlam.
• karşı konulamaz tutkumuz olan futbol ve tribün yaşamını,onu hayatına endeksleyen ultraları harika bir şekilde anlatmış filmdir.
  seviyoruz bu hayatı.
• tavsiye edilecek filmdir,kurgusu bir nebze zayıf olsa da.