• peter jackson'ın "uyarlama" niyetiyle rezil ettigi ve ekledigi sahneler dı$ında film cok guzeldi. ha artık $u soruyu soralım: peter jackson liv tyler'ı filme hic eklemeseymi$ daha guzel olmaz mıymı$? faramir frodo'yo niye artislik yapıyor? yardıma gelen elfler ne ola ki?

    aslında cevap yerine $oyle du$unsek (yani kitaba baglılıgı $art ko$an, sacma "uyarlama"lara burun kıvıranlar icin) : peter jackson bu tip $eyler yapmasa, bire bir yakınlıkta sahneler cekseydi? kim mutsuz olurdu? daha dogrusu biz filmden ne kaybederdik? elf insan bagda$masını mı? liv tyler'ı mı? frodo vs nazgul sahnesini mi?

    peter jackson yapmı$, uyarladıgı sacmalıklar da hakkıdır demeyelim. o sacmalıkları da duzgun cekseydi aslında tam olurdu, zira o sacmalıklar filme hic birsey katmamı$tır diyelim, dedirtelim. aynı sahneleri bire bir sadık kalarak cekmesi de zor degildi; 9 saate sıgdıracagını du$undugu kısmı adam gibi cekseymi$ o zaman.
  • gimlinin sempati toplamak adına kendisine yakışmayan durumlara düşürülmesi bir yana, güzel olan film.

    kitap - uyarlama tartışmasına gelirsek, şöyle bir baktığımızda çoğu kitap uyarlamasında öze bağımlı kalınmakla beraber motomot izlenmediğini görürüz, farklı dallardır farklı durumlardır bunlar. bahsettiğimiz kavramın çoğunlukça pek farkedilmemiş bir örneği olarak stanley kubrick'in otomatik portakalını verebiliriz istersek.

    bunun içindir ki; nedenleri, getirip götürdükleri muallakta olsa da aman yarabbi neler oluyor tepkisi pek yersizdir.
  • ikinci kitap birinciden daha güzelken nasil olmus da ikinci filim birinciden nasil oluyor da acik ara daha kötü oluyor dedirtmeyi basarabilen film. adi two towers degil de two things but not towers for sure olabilecek, kitabindan bagimsiz cekilmis film.
  • peter jackson, tolkien'ın ayrıntı evrenini güzelce sindirmiş ve önümüze afiyetle yemeğe layık bi film koymuş.

    kafamda yarattığım orta dünya hayaline %90 benzeyen ortamları gördükçe peter jackson'a, görüntü yönetmenine ve bilimum set ekibine sarılıp ağlayasım geldi film boyunca. gollum'un şizofrenik tavırları, ezik halleri ise özellikle göz doldurdu. ayrıca üçlemedeki yüzlerce karakter arasından filmde en iyi incelenmiş, içi okunmuş, ruhsal alemi çarşaf çarşaf serilmiş olan da gollum'du kanaatimce.

    legolas'a yüklenen karizma bu filmde de insanı, insan doğduğu için bunalıma sokma kapasitesindeydi. özellikle, legolas orklar'a oklarıyla saldırdıktan sonra arkadan koşturarak gelen atının boynuna tutunup öyle bir ata biniyor ki, 2 saniyelik bu sahnede matrix ve neo etkileri dürtüveriyor insanı. ilk filmde de fantastik bir hızlı ok atma sahnesi vardı bu kadim şahsiyetin. böyle her filmde karizmayı tavana vurduracak galiba, diyesi geliyo filmi izleyen gözlerin; ama miğfer dibindeki skateboard olayı insanı dumurlara sürüklettirip, yazik yazik dedirtiyor malesef.

    ama filmin "yazık" hallerini bi hollywood filmi olmasına ve hedef kitlesinin büyük bir çoğunluğunun amerikan gençliği olmasına bağlıyorum.
    filmin ezik yanlarına baktığımız da böyle olduğunu anlıyoruz. mesela; amerikan gençliğinin american pie kıvamlı espri anlayışını doyurmak için gimli'nin karizma reset'lenmiş. the lord of the rings'i hiç duymamış olsam ve elime sadece legolas ile gimli arasında geçen diyalogların yazılı olduğu bi kağıt verseler, tolkein değil, bir sitcom'daki iki karakter arasında geçen bir diyalog okuduğuma 40 numara ayağımın kalıbını basardım.

    bi dişi olarak olaya baktığımda filme giden erkek cinsinin hevesinin, liv tyler'ın bu kadar az görünmesiyle söndüğünü gördüm. hani bunu da film çıkışı duyduğum yorumlara (ki bu yorumlar tolkien kitaplarını hatmetmiş şahsiyetler tarafından, tamamen erkeksi hissiyatlar içinde, objektif tavırlardan uzakken yapılmıştır) dayanarak yapıyorum.

    sonuçta iyi kitapların sinema versiyonu kötü olur dedirtmeyen, 2.5 saati su gibi akıtıp, konsantrasyon olayına hiç bir delik açmayan süper kalite bir yapımdı. 1 yıl geçse, 3. filmi de seyretsek, sonra divx ortamı kurup, sabahtan başlayıp akşama kadar arka arkaya üçlemeyi izlesek, yanına pizza, pide söylesek...
  • j.r.r. tolkien'in "lord of the rings:the two towers"'ı olarak 10 üzerinden 5,
    peter jackson'un "lord of the rings:the two towers"ı olarak 10 üzerinden 10 puan verilebilecek bir film.

    alt yazı konusuna gelince kitapta da bazı bölümlerde eski türkçe kelimeler (özellikle mütemadiyen ve mamafih kelimeleri) geçiyordu.

    ama filmde altyazı olarak geçilen kelimeler eski türkçeyi geçmiş arapçaya,osmanlıcaya kayıp,bazen de islamiyeti çağrıştırmıştır ve bazı yerlerde izleyicinin tebessüm etmesine bazı yerlerde de kahkaheya boğulmasına sebep olmuştur.

    -"musibet" yerine uğursuzluk, "mutabık olmak" kelimeleri yerine de anlaşmaya varmak kelimelerinin kullanılması hem zor birşey değil hem de dialogları daha anlaşılır kılabilirdi.ayrıca "gri hacı" tercümesine de bir anlam verebilmiş değilim.anlayan varsa beri gelsin.
  • akşam 21:45 de süreyya sinemasında görmeye gideceğim ayrıca telefonla arayıp yer varmı diye sorduğumda operatorun ''518 kişilik yerim var güzelim yeter ki sen iste'' sözleriyle dumur olduğum, görmek için sabırsızlandığım eser.
  • hürriyet gazetesi keyif ekinde bazı teknik özellikler verilmiş filmle ilgili.

    bunların en ilginci gollum;
    - kendisi, insan hareketlerinin bilgisayar ortamında yaratılan bir yaratığa monte edilmesi ile yaratılmış.

    -uruk hai'lerin 45 dakikalık savaş sırasında çıkarttığı sesler bir stadeyumda 25000 kriket meraklısı tarafından bizzat peter jackson tarafından yönetilerek kayıt yapılmış.

    -helm's deep savaşı için yapımı tam 7 ay süren bir set hazırlanmış.

    -massive adlı özel bir program sayesinden, filmde rol alan yapay zekaya sahip dijital savaşcılar birbirinden bağımsız hareket edebiliyor.

    -45 dakika süren savaş sahnesinden yeni zelanda ordusundan askerler yer almış. ve 48000 ok, yay, zırh, miğfer, kalkan vs. hazırlanmış.

    -filmin yapımı 274 gün sürmüş, üçleme toplan 310 milyon dolara mal olmuş.
  • filmde legolas'ı canlandıran orlando bloom'a aslında faramir rolü için deneme çekimi yapimiş işe alınmış ama daha sonra legolas rolü verilmiş.*
  • ozel gosterimlerine sirf sozluge onceden entry girme amaciyla giden suserlarin entrylerini tasima olasiligi bulunan bir film adi.

    ve evet 5. element* ask.
hesabın var mı? giriş yap