• ana baba olmayı beceremeyenlerin günü kurtarma gibi salak bir kıçgüdüyle yaptığı geleceğin koyun modeli.
  • ergenliğe yeni girmiş bir kız çocuğudur büyük ihtimalle
  • büyüdüğünde büyük ihtimalle dünya üzerinde 2 tür müzik olduğunu sanacaktır:

    1- hareketli çalışmalar
    2- duygusal çalışmalar
  • büyüyüp dışarıya salınma vakti geldiğince, milyonlarca nesildaşı ile birlikte sokaklarda, okullarda, mekanlarda tozu dumana katacak insan.

    bilim kurgu filmlerindeki canavarlar misali, hızla üreyen bu insan güruhu şu anda o iğrenç kozalarında, besinlerini kral tv'den alarak büyüyor. ve gün gelecek yırtılacak o kozalar.
  • kral tv vj'lerini düşünüp otuzbir çekecek olan çocuk modelidir
  • -oğlum anneannenini aradın mı bugün doğumgünüydü.
    -aramaaam sormam bir dahaa.
    -oğlum saçmalama ara kadıncağızı, bu arada akşam yemekte ne istersin?
    -şakşuka şakadaşuka.
    -iyi misin sen yaa, ne diyosun kendine gel?
    -hiç bişeyim yok ama taş gibiyim, en çok adamdan adam gibiyim.
    -yine mi kral tv izliyorsun kapa şunu sinirden kıpkırmızı oldum.
    -annecim sana kırmızı çok yakışıyor.
  • erkekse eğer, büyüyünce vj engin kadar kaslı, onun kadar sempatik, bir o kadar da otantik olacak olan topluma zararlı, sistem çökertici bir insan evladı olacaktır! engellenmelidir, önüne geçilmelidir...tüm psikologlar, pedagoglar teyakkuz halinde olmalıdır. zira şu an size saçma gelen bu durum, ilerki yıllarda "ahan da esterhazy demişti" kıvamına gelebilir. o kıvama geldiği an esterhazy hiçbir sorumluluğu kabul etmeyecektir!
  • ortaokul son siniftayken yaklasik 2 ay gecirdigim hastalik sirasinda bir sureligine dahil oldugum cocuk modelidir.

    hemen bastan uyaralim (bkz: entrye ani serpistirmek)

    gecirdigim agir bir zaturre sonucu yaklasik bir bucuk ay okuldan ayri kalmistim. sene 1995, kablolu yayinda mtv nin olmadigi, cogu ozel televizyonun kurulus paralari anca geri odedigi donemlerdi: televizyonda en cok sevilen dizi mahallenin muhtarlari, en sevilen film tango ve cash. gelgelelim bu tip diziler, yarisma programlari ve filmler aksam kusaginda yer almaktaydi. "daytime" tabir edilen zaman diliminde ozel kanallar bilumum meksika dizisi, ayse ozgun show ve sisman ustalarla iskembe pisirme programlari gosterdigi icin o noktada kablolu yayinda yer alan tek muzik kanali olan kral tv kulaga cok da kotu gelmemisti.

    ilk iki hafta okula gitmemenin rahatligi ve evde pisen taze yemek kokulari sayesinde acik havada snav ceken mustafa sandal ve collerde deve kovalayan kenan dogulu klipleri hos gelmisti, sonucta turk muzigi "klip" formatiyla tanismis; turlu ask hikayeleri, kovalamaca sahneleri, komik olaylar gerek metin arolatin "olsun varsin yar cekinme" adli calismasinda, gerek emre matras in "haydi dans dans" adli yapitlarinda goze batmaktaydi. duydugum en buyuk rahatsizlik o zamanlar sayilari iki elin parmaklarini gecmeyen vj lerin, yaptiklarini isi gereginde fazla ciddiye alip, her sunusun icine 4 saka, 3 siir dizesi ve 2 sponsor ismi sikistirarak yapmalari idi.

    haftalar haftalari kovalarken yeni klipler vizyona giriyor, halkimizin 900lu hatlara verdikleri oylar sayesinde olusturulan kral top 20 listesinde soner aricanin sarisin daginik saclari, ve elbette emrahin "narin yarim" i kiyasica kapisiyorlardi. fakat 4uncu haftaya girilirken, 90 larin basinda kendini kesfeden turk popunun artik sadece kliplerden olusan bir endustriye donustugu farketmeye basladim. televizyonu ne zaman acsam karsima "ah canim ahmet", "bay x", secil, isimsiz sanatci, bizde atabari var hey gibi seyler cikiyor, muzigin nasil sadece gorsel bir sirke dondugunu biz izleyicilere mujdeliyordu...

    o noktadan sonra kral tv konseptinden sogudum. iyi de ettim.

    ne ogrendik: hasta cocugu kral tv onunde birakirsaniz, kafalari resetlenir, 1-2 kliplik unlenmis yaklasik 200-300 sanatcinin isimlerini ve cikis parcalarini ezbere bilir, ickili bir ortamda soylemeye baslar, siz de kizarir bozarirsiniz...
hesabın var mı? giriş yap