• öncelikle türbanı siyasal/toplum baskısı nedeniyle kullandığı halde, siyasal simge/mecburiyet olduğunu reddeden tipleri hedef alıyorum bu yazımda. samimiyetinden şüphe etmeyen arkadaşlar üzerine alınmasın.

    dediğim kadın, tesettürün sadece kafadan ibaret olduğunu sanan kadındır.

    1. islam'da kadın için tesettür; yüz, eller ve kısmen ayaklar hariç (bazı mezhepler hepsini avret sayar) her yeri örtmektir.

    2. islam'a göre içini gösteren kumaş yok hükmündedir. bu yüzden ten çorap giymek, aslında o bölgenin çıplak olması demektir.

    3. uzvun hatlarını birebir belli eden dar ince kıyafetler yok hükmündedir.

    şimdi; bu kadınların "ekserisi" düğüne giderken ten çorap giyebiliyorsa, sokakta kapri paça pantolon, kısa kollu tişörtle gezebiliyorsa, hava sıcakken boyun kenarlarını açabiliyorsa (makyaj ve rengarenk giyinmeyi es geçiyorum) nasıl oldu da aynı kadınlar eğitim haklarından senelerce mahrum kaldılar?

    türbanlı kadınlara eğitimin yasaklanması ne kadar saçma ise "yukarıdaki" kadınların eğitimleri için başlarını açmaması da o derece abesti.

    peki can alıcı sorum şu: bu kadınlar için geleceklerinin bir düğün kadar kıymeti yok muydu?

    işte tam da bu riyakarlıktan dolayı samimiyetlerine hiçbir zaman inanmadım.
  • pek sevgili başbakanımız binali bey'in önerisi üzerine gördüğümde artık mırıldandığım kadın.

    hoşuma gitmiyor, mırıldanıyorum.

    "ülke ne hallere geldi..."
    "cık cık cık..."
  • bir allah düşünün, sözde sınav etmek için yarattığı ufacık çocukları bebekleri çeşitli korkunç ve ızdıraplı şekillerde öldürsün. sebep? ailelerini sınav etmek içinmiş. (sanki ailesi olmayan çocukların hayatı bahar bahçe, neyse o başka bir konu)

    ama aynı allah, iş erkeklerin tahrik olmasına gelince kadınlara saçlarını örtmeyi emrediyor. kıyamıyor erkeklerin tahrik olmasına. bir çocuk bir bebek diri diri yanarak, soğuktan donarak, açlıktan, korkunç hastalıklardan ölebilir, bunda bir sakınca görmeyen allah iş erkeklere gelince aman erkekler tahrik olmasın diye elinden geleni ardına koymaz. kıyamam yaa, ne kadar da düşünceli bir allah. nasıl da erkeklerin sınavlarını kolaylaştırmaya çalışıyor. çocuklar mı? onlar ızdırap çeke çeke can çekişe çekişe ölseler de olur, onları da sınav etmeyiverir ne var yani, erkeklerin tahrik olmasından kıymetli mi?

    işte böyle bir allaha tapan kadındır.
  • sokakta gördüğümüz her bir birey gibi, asla genellenemeyecek ve asla tek bir kafa yapısında oldukları savunulamayacak olan kadınlardır.

    ben çok okumuş, çok anlamış, çok inanmış ve inandığı için kapanmış türbanlılar gördüm.
    ben, neden kapandığına dair hiçbir fikri olmamasına rağmen "kitapta yazıyor" diyen türbanlılar da gördüm.

    ben ailesine karşı durup "ben buna inanıyorum ve örtüneceğim!" diyen türbanlılar gördüm.
    ben, ailesinin zoruyla ağlaya ağlaya kapanan türbanlılar da gördüm.

    ben her türlü günahtan kaçınan, kalbi tertemiz türbanlılar gördüm.
    ben, başörtüsüne rağmen işlemediği hiçbir günah bırakmamış türbanlılar da gördüm.

    ben, akşam evinde, kocasıylayken dahi başını açmaya utanan türbanlılar gördüm.
    ben, sahile gidip bikini giyen, işe gidip dekolte giyen, aile çevresinde türban takan türbanlılar da gördüm.

    kısacası: genelleyen bok yer ağalar; açık ve net.
  • türban takmış kadındır. nasıl farklı anlamlar çıkarabiliyorsunuz. pes
  • bizim iş yerinde bir tane türbanlı kadın var. yaşı 45-50 falan.. hoş sohbet, işini layığıyla yapmaya çalışan, yurdum insanı emekçi bir abla.

    geçtiğimiz hafta, başı açık iş'e geldi. tanıyamadık haliyle. kendi adıma söyleyim hoşuma gitti. kendisine hayırlı olsun :) demek amacıyla yanına gittim.

    çok rahatladım @ordek dedi... 17 yaşından beri başımı bağlıyordum. hep içimde uhteydi açılmak ama mahalle baskısından ve insanlar beni böyle görmeye alıştı düşüncesinden sıyrılıp bi başımı açamadım dedi...şu anki halimle bazı insanlardan tepki alıyorum bu yaştan sonra neden başını açtın vs. diye. ama umrumda değil. hayat benim. senin gibi insanların yaklaşımını gördükçe de daha cesaretleniyorum dedi...

    saçlarım hava aldı. bunca yıldır kendime anlamsız yere rahatsızlık veriyormuşum. keşke daha önceden başımı açsaydım diye de düşüncelerini ifade etti.

    bu da böyle bi anımdır.
  • bir erkek olarak benim gözüm hiç alışmadı, alışamadı. tıpkı erkeklerde badem bıyığa alışamadığım gibi.
    babaannemin çenesinin altından bir ufak bağcık bağlama hareketiyle kısa bir düğüm atıp bağladığı başörtüsünü biliyorum ben. yaşlı kadınlar bağlar genelde bizim çevrede bunu. erkekler de gümüş yüzük takarım, simit bulaşmış gibi duran bıyık bırakırım modunda değildir hiç. kırk yaşıma doğru koşar adım gidiyorum, bu süre zarfında ülke on kat yirmi kat muhafazakarlaştı, hala ne badem bıyık ne türban; sanki hepsi başka ülkelerden gelmişler gibi geliyor gözüme. mahallelerimiz ayrı olduğu için mutluyum.
  • hiçbir zaman nefret etmedim de eskiden uzak durdum, yakınlaşmak istemedim, falan filan. şimdi ise öyle düşünmüyorum, yani bu konuda bir önyargı ile bakmam. sanırım olgunlaştıkça değişiyor bu fikirler.
  • otekilestirilmis kadındır. zira hiç bir başörtülü kadin ben turbanliyim demez. türban genelde basortusunden ve basortululerden haz etmeyenlerin kullandıkları bir söylem çeşididir.
  • bazılarının sebepsiz, koşulsuz nefret ettiği kadın türü. anlamakta zorlanıyorum arkadaş şayet zararı yoksa sana ne, bana ne, kime ne... yok türbanlıymış, yok açıkmış, yok mini etek giymiş. ayıp.
hesabın var mı? giriş yap