• belki çok basit olmasına rağmen bir türlü yıllardır kafa yormayı reddettiğim için anlayıp anlamlandıramadığım akrabalık ilişkileri yumağının yarattığı ekosistem.
    belli kavramlar var öncelikle anlamak için gerekli olan çekirdek aile gibi. fakat konu daha sonra suya düşen bir taşın yarattığı halkalar gibi artçı dalgalarla giderek büyüyor, bulanıklaşıyor ve belli belirsiz bir hal alıyor.

    birinci dalgada anne, baba, oğul, kız, ağabey, abla, bacı, kardeş, dede, nine, torun, gelin, damat, kaynana var, bunlar 1. dalga, nispeten kolay. kolaylığı zorluğu belirleyen kritik soru ise "peki , ben onun nesi oluyorum?" sorusu. mesela x benim annem. ben onun neyi oluyorum. oğlu oluyorum. y benim nenem, ben onun nesi oluyorum? torunu oluyorum. kaynata neyin nesi peki? ona gelicez.

    amca, dayı, hala, teyze, yenge, yeğen, amca oğlu, dayı oğlu, hala oğlu, teyze oğlu, amca kızı, dayı kızı, hala kızı, teyze kızı (ikinci dalga nispeten daha zor). karşımıza dayı, yeğen, amca gibi kavramlar çıkıyor. ben mesela yıllardır yengelerime teyze dedim. benim için yenge eşittir teyzeydi hep. aslında değil. zira yengeyle kan bağı yok fakat teyzeyle kan bağı var. galiba böyle tam emin değilim ancak bu kadar basıyor kafam. dayı ile amca arasındaki farklılık ise biri annenin erkek kardeşi diğeri babanın erkek kardeşi. bunları birbirinden ayırmak sanki haksızlık gibi geliyor kan bağı kriterine göre ama. mesela dayın teyzeni skebilir ve bunda bir sorun yoktur. tabii bunlar karı kocaysa. babanın kız kardeşi hala oluyor. halaoğlu adı üstünde zor değil. halanla dayın da iş tutabilir bunda da problem yok. tabii aile içi bir takım problemler oluşabilir. her aile içinde olur birtakım problemler. babanın kız kardeşi halan oluyor, erkek kardeşi amcan oluyor, halamın taşakları olursa amcam oluyor bu da mantıklı kendi içinde. bir sistemden bahsediyoruz burada.

    baldız, enişte, hacı dayı, dünür, iç güveysi, iç mimar, hanımköylü, baldız, bacanak, kuma, puma, elti, görümce, kayınbaba, kayınbirader, kayınço gibi 3. dalga kavramlar ki işte bunlar yeni dalga fransız sineması gibi epey kafa karıştırıyor. kirve, ahretlik, dış kapının mandalı, dıdısının dıdısı, bibi, aga, imize, berdel bunlara değinmek bile istemiyorum.

    kaynana ile gelin arasındaki ilişkiye benzer bir ilişki elti ile görümce arasında var. (rekabet anlamında). fakat oynamaya gelince gelin ve görümce bir araya geliyorlar.

    aynı durum elti için de geçerli. eltinin bayan olması bugün zorunlu gibi bir şey. eltin john olamaz mesela. çok kötü espri oldu lan. eltinin mevcudiyet bulabilmesi için en az iki erkek kardeş olması ve bunların evli olması gerekiyor. bunların karıları birbirine elti diyor. mesela sen evlenmişsin erkek kardeşin daha evlenmemiş, evde karın niye benim eltim yok diye bir tribe girebilir. o zaman mecbursun kardeşini evermeye. fakat eltilik müessesi çok narin bir müessese, fragile bir müessese, kırılgan bir müessese (üç defa müessese deyince kelime anlamını yitiriyor, on dört defa söylesem kimbilir ne olacaktı? ). google'a "eltim beni" diye arattım..sonuçlar: eltim beni neden kıskanıyor? (sen daha güzelsin ondan) eltim gerçek bir deli, beni de delirtecek diye korkuyorum (merak etme sen de fena sayılmazsın daha şimdiden) eltim sürekli bana iftira atıyor, allahım kimseleri benim durumuma düşürmesin (amin), 2 eltim var ikisi de birbirinden değerli ama bizde herkes sınırlarını bilir, eltim beni kuma gibi görüyor, benim eltim yok görümcem var keşke eltim olsaydı diyorum. valla daha fazla araştırayım dedim ama zerre kadar skimde olmayan bir konuda beyin amcıklaması geçirmek üzereydim dostlar. fakat ankara ostim'de eltim elektrik taahhüt inşaat minşaat diye bir şirketin olması? neyse biz sevimli eltimizi görümcesiyle yuvasında kendi haline bırakalım ve akrabalık kavramlarına geri dönelim.

    bazı kavramlar var cinsiyet ile ilgili bazıları ise kan bağıyla ilgili. görümce mesela bayan olmak zorunda. kocanın kız kardeşi çünkü. ben görümcemin nesi oluyorum? cevap yok değil mi? abisinin eşi oluyorum gibi abuk bir cevap çıkıyor karşımıza. bu da görümcelik kavramının esasen ne kadar dandik bir kavram olduğunu açıklıyor.

    ingilizler, amca, dayı, enişte filan bunların hepsine “uncle”, teyze, yenge, halaya “aunt”, amca oğlu, dayı oğlu, hala oğlu, teyze oğlu, amca kızı, dayı kızı, hala kızı teyze kızına “cousin” deyip geçmişler. ingiltere'de bunlar arasında fark yok, oysaki türkiye'de ceza’nın da dediği gibi fark var. fark vaaar. seninle benim aramda büyük bir fark vaar. kuzenle yeğen arasında bir fark var. halamla amcam arasında kocaman bir fark var. diyecektim..vazgeçtim amcamın taşaklarını görmüşüm gibi hatalı bir çıkarımda bulunmanızdan korktum.
  • bireysel sigorta ve bireysel emeklilik sisteminin ülkemize geç gelmesinin ve yeterince gelişememesinin sebebidir. bizde evlat demek bir nevi emeklilik demektir.
  • olabildiğince dışında kalmayı tercih ettiğim sistem. sevmediğim insanlarla yapmacık sevgi gösterileri ya da zoraki ziyaretler, telefon konuşmaları yapmaktansa uzaktan el sallamayı tercih ediyorum.her gördüğümde insanların sahip oldukları yanılgısına kapıldıkları saçma sapan sorular sorma ve yorum yapma haklarını ellerinden aldığım için mutluyum en çok da...
  • tamamen kadın üzerindeki tahakküm üzerine kuruludur. hem sadece erkeğin değil kadının da başka kadın üzerindeki tahakkümü.
  • dejenerasyon ile çökertilmesi gereken iğrenç sistem.
  • sürekli bir araya gelip o anda orada olmayan diğer akrabaların dedikodularını yapmak üzerine kurgulanmıştır. kendi içinde sürekli gizli bir çekişmeyi devam ettiren akrabalar grubu dışarıdan gelebilecek en ufak yan bakmada kenetlenir ve savunmaya hatta saldırıya geçebilirler.
  • tüm akrabalarınızı hatta daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız ya yurtdışına çıkın ya da piyangodan büyük ikramiye kazandım diyin.görün bakın nasl bütün akrabalar kapınızda toplanıo.
hesabın var mı? giriş yap