• 1- liselere giriş sınavı - üniversiteye giriş sınavı: gerçekten sporcu olacaksanız ortalama 4-5 yaş civarında başlarsınız. türkiye'de bu yaşlarda başlayan ve gerçekten iyi olan pek çok sporcu var. ancak bu çocuklar 12 yaşına gelince teog'a hazırlanmak için spora ara vermek zorunda kalıyorlar. iyi bir liseye gitmek için başka şansları yok çünkü. liseyi kazandıktan sonra tekrar spora dönenler oluyor. bu kez de üniversite sınavı. 17 yaş sporda zirve olan dönemdir. bu dönemde genç tekrar dersane, özel ders ve testlere gömülme dönemine giriyor. bu sefer artık spora dönse de ondan kolay kolay hayır gelmiyor.
    başarılı sporcu yetiştiren ülkeler bu sorunu bursla çözüyorlar. başarılı sporcu (ya da bilim alanında çalışan vs. ) bir öğrenci iseniz burs alıyorsunuz, direk sizi kapıyor üniversiteler.

    2- liyakat (yani torpilin var mı yok mu?): diyelim sınavlara hazırlanma tuzağını aştınız ve yine de dünya çapında bir sporcu oldunuz. bu, sizin gerçekten hırslı ve düzenli çalışan bir sporcu olduğunuzu gösterir. hatta üstüne bilimsel gelişmeleri takip ettiniz ve kendinizi geliştirdiniz. ve süper bir hocanız da var. iyi. ama yetmez. yani türkiye'de yetmez. sizin müsabakalara katılmanıza karar verecek kişilerin tanıdığı, sevdiği, akrabası, bişeysi olmanız lazım. çünkü yurt dışına çıkılacak ve bunun parası bi yerlerden karşılanacak. eh kimse böyle bir yurt dışı fırsatını kaçırmak istemez. hem ne olmuş, 1. olan değil de 5. olan gitse. belki onun da bir şansı olur. şimdi bilmem kimin hatrı mı önemli türkiye'nin sporda başarılı olması mı?

    3- 4- 5- para, fırsat eşitsizliği, paran olsa bile yeterli imkanların olmaması gibi durumlar. bu maddeler çözülebilir şeyler bir şekilde. önemli olan 1. ve 2. maddedeki yapısal sorunlar,
  • -spor kulüplerinin en alt kademesindeki sporcusundan en üst kademesindeki yöneticisine kadar torpilli insanlardan oluşması,
    -spor kulüplerini yalnızca ticarethaneden ibaret gören, yöneticilik yaptığı kulübe fayda ve katkı sağlayacağı yerde bulunduğu koltuğu yaptığı işin reklamını yapmak ve "itibarını" arttırmak için görevi üstlenen insanların eksik olmaması; hatta bu insanların, işlerini düzgün yapacak insanların önlerini kesmeleri,
    -bu ülkede hakkıyla, namusuyla, şerefiyle, temizliğiyle iş yapmaya çalışan insanların "enayi" yerine konmaları ve hiç bir zaman desteklenmemeleri.

    insanımızın bu karakterde olduğu yerde hiç bir sistem zaten doğru çalışmayacaktır. zira malesef o sistemin çarkları yukarıda saydığım tipte insanlardan oluşmaktadır. bu nedenle bir çok konuda olduğu gibi sporda da yerimizde saymamız insan odaklıdır ve asla şaşırtıcı değildir.
  • en güzel açıklaması trt 3'teki spor programının adıdır: futbol dışı.
    yani türkiye'de spor yok aslında. bir futbol var, bir de futbol dışı var.
  • federasyonların işletmeci mantığıyla değil memur mantığıyla çalışmasındandır. bu mantık da haliyle ahlaksızlığı ve liyakat eksikliğini beraberinde getiriyor.

    yıllardır atanan federasyonlar, onların atadığı antrenörler, o atanan antrenörlerle kavgalı başka antrenörler, eski federasyonlarla kavgalı yeni federasyonlar, rekabet sıfır, liyakat sıfır, beden eğitimi hocalarından bozma yarım yamalak adamların "1-2 derece yakalarsak devletten avuçla cumhuriyet altını alırız" mantığı var.

    federasyonların kolladığı ve dışladığı antrenörler var. antrenörlerin kolladığı ve dışladığı sporcular var. bunlar en genç sporculara kadar böyle gidiyor. sonra olimpiyata kısa süre kala bir kaç afrikalı atlet bulup "sana çok para vericez" şeklinde ayartıp müsabakaya sokuyoruz, sonuç tıss!

    devletin yozlaşmış yönetim karakteri spora da yansımış durumda. haliyle de bir bok olmuyor.
  • federasyonların bir halta benzemeyip işletmeci mantığıyla çalışmaları.

    nice güzel, başarılı sporcumuz bu federasyonların rezilliği altında ezilmiş, yetenekli sporcularımız ise potansiyelleri daha yüksek performansa ulaşmadan küstürülmüştür.
  • phelps hakkında girilen entry'lere bakınca yüzme yarışlarını izlemenin zevksiz oysa maradona'nın çalımlarını izlemenin enfes olduğuna dair yorumlar var. sebebi bu.
    hayır yani bu kadar futbol seven millet olmamıza rağmen futbolda da bi halta yarasak gam yemeyeceğim.
  • "çocuğumun yetenekleri ekime, istekleri sikime. çünkü biz gerizekalıyız, kendi hayatımızı yaşayamadık onunkini de yaşatmayacağız. para için her boku yaparız onu bu şekilde yetiştirip memur yapacağız. memur yapamasak da konuşarak, laf söyleyerek yıldırıp bir şekilde yola sokacağız" diye düşünen aileler yüzünden.
  • suat kılıç`tır.
    işte, bakın!

    suat kılıç neden bakanlıktan uzaklaştırıldı?

    ''suat kılıç döneminde türk sporundaki doping olayları anormal derecede arttı. 2012'de dopingli çıkan sporcu sayısı 25 olurken, bu rakam 2013'de 150'ye yükseldi. 48 atlet, 40 halterci ve 17 yağlı güreşçide doping bulundu. cumhurbaşkanlığı bisiklet turu ve mersin akdeniz oyunlarında da türk sporcularda yasaklı madde bulundu. kılıç hakkında bu konuda gensoru önergesi de verildi. reddedilen önerge ele alınırken kılıç'a "doping olaylarını önlemede yetersiz kaldığı, olayları sadece seyredip, türkiye'yi küçük düşürdüğü" suçlaması yöneltildi''.

    düşünün ki tarihte ilk kez, türk ata sporu olan yağlı güreşlerde, baş pehlivan bile dopingli çıkıyor. buna artık sahtekarlıkta master degree demek ayıp olmaz herhalde.

    edit: imla, hede
  • tayyip erdogan istanbul belediye baskani oldugu zamanlar. 1994-97 arasinda akatlar spor kompleksi büyüksehir belediyesine bagliydi.

    o zaman 2 tenis kortu, iki hali saha vardi. biri dere tarafinda(o simdi iptal) digeri park maya'nin yaninda mayadromun arkasinda.

    ne yapip eder bos oldugu zaman gider o hali sahada top oynardik. sonra bunlar kapiyi kilitlemeye baslayinca biz telleri acip girmeye basladik, yaptigimiz seyde gidip santraya sicmak degil, 8-10 cocuk futbol oynuyoruz mk.

    bir gün elinde sopali bir herif gelip bizim iki oglani temiz bi dövdü. ondan sonra o cocuklari kolay kolay o sahaya götüremedik.

    bu siktigimin zihniyetinin spora, genclere, cocuklara bakis acisi budur. o zaman akp yoktu, bu comarlar bu kadar palazlanmamisti bile.

    o yüzden cikip kimse milli takimin forvetinde neden burak yilmaz oynuyor demesin.

    ülkede en popüler spor futbol oldugu icin yazdim bunu. amatör sporlara hic girmeyelim zaten.
  • neredeyse hepsinin doping skandalına karışıp men cezası almaları. en sonunda survivor'a katılacak kadar düşüyorlar zaten.
hesabın var mı? giriş yap