• öncelikle şunu söyleyeyim ki, bu yazdığımı kimseye yazmıyorum, çünkü kimsenin fikrini bir entry ile değiştiremem. bu entry'i sırf ileride "ben demiştim" demek için yazıyorum.

    s-400 meselesi nato'nun güvenliğini tehdit eden bir mesele olduğu için türkiye'nin s-400 alması çok kuvvetli bir ihtimalle nato ile türkiye arasında büyük sıkıntılara neden olacak. muhtemelen nato türkiye gibi bir üyeyi kaybetmemek için bu hükümet süresince ilişkilerini askıya alabilir ya da çeşitli şekillerde türkiye'ye yaptırım uygulayabilir. daha da kötüsü üyelikten de çıkarabilir türkiye'yi. bu ülkeyi ekonomik olarak sarsacak sonuçlar doğurabilir. ama bana kalırsa asıl sorun bu değil. nato bir askeri birlik. dünyanın en gelişmiş ülkelerinin de üyesi olduğu bir birlik bu. karşısında ise çin, rusya, iran gibi daha totaliter, neo-diktatörlüklerle yönetilen tek adam rejimlerinin oluşturduğu bir hat var. bu türkiye'deki avrasyacılara tekabül ediyor ve bu politik ideolojinin en görünür isimlerinden biri doğu perinçek. türkiye'nin nato hattından uzaklaşıp rusya-çin hattına yakınlaşması sanırım en çok onu mutlu ediyordur şu günlerde.

    şimdi siz s-400 alınsın dediğinizde türkiye'nin görece demokratik ve medeni bir hattan ayrılıp, daha totaliter, tek adamcı bir hatta kaymasını destekliyorsunuz. bunun kesin sonucu bu. bu neden sonuç ilişkisini birbirinden ayrı ayrı ele almanızın bir imkanı yok. peki bunun sonuçları ne olacak? şu olacak, bir dünya savaşında ya da bölgesel savaşta türkiye nato desteğini arkasında bulamayacak. daha kötü bir senaryoda, bu hatta karşı safta bulunacak. yani abd, ingiltere, almanya vs. hattına karşı rusya, çin, iran saflarında yer alacak. ama bundan daha pratik bir sonucu var bu durumun. batının denetiminden uzaklaşan erdoğan rejimi, üzerinden kalkan bu baskının bertaraf edilmesiyle çok daha totaliter uygulamalara geçiş yapabilecek. batı hattını bir kere karşısına aldığında, ülke içi demokrasi mücadelesi inanılmaz ölçüde körelecek. zaten anti demokratik uygulamaları dilediğince rahat bir şekilde eyleme geçiren bu rejim, üzerindeki batı baskısı kalktığında, ve hatta batıyı karşısına aldığında, rusya'nın, iran'ın ya da çin'in yaptığı gibi çok sesliliği ve demokratik muhalefeti çok daha sert şekillerde bastırabilir, sindirebilir.

    özetle; bugün s-400'lerin yol açabileceği batıdan kop(arıl)ma senaryosu gerçekleşirse, sizi ya da çocuklarınızı mevcut durumdan daha distopik bir gelecek bekliyor olabilir. bugün bu tarz senaryoları seslendirenlere kulak tıkayanlar, umarım bir gün bu gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmazlar.

    edit: normalde editlemeyi düşünmüyordum ama baya mesaj aldım, ilgilenen arkadaşlar vardır diye birkaç şey daha ekleyeyim.

    öncelikle nato caydırıcı bir güçtür. ikinci dünya savaşının büyük yıkımı sonrası, bir daha böyle savaşlar olmasın diye kurulmuş bir güçtür. sscb'ye karşı demokrat cephenin korunması motivasyonuyla kurulmuştur. yani bugün kendini demokrat, liberal, özgürlükçü ve bu çizgiyle uyumlu bir siyasal pozisyonda hisseden herkes öyle ya da böyle nato'nun caydırıcı askeri gücünün gölgesinde nefes almaktadır. eğer nato olmasaydı, eski sscb, yeni rusya, çin gibi küresel aktörler kendi hitler'lerini yaratıp tekrar dünyayı ateşe verebilirlerdi. fakat nato'nun caydırıcı gücünün de etkisiyle bu tip hareketleri pek göremedik.

    bugün türkiye de nato'nun bu caydırıcı gücünün bir parçasıdır. türkiye hem nato ile birlikte dosta güven, düşmana korku verir, hem de dostun güvenini arkasında hisseder, düşmanın korkusunu bertaraf eder. bugün iran, rusya vs. kolay kolay türkiye'ye saldıramaz, çünkü türkiye bir nato müttefiğidir ve türkiye'ye saldıran nato'ya savaş açmış olur. kimse bunu kolay kolay göze alamaz. türk askeri nato ile ortak eğitim seminerleri, tatbikatlar vs. düzenler. eğer türkiye nato'dan ayrılırsa, koparsa bu ittifakın desteğini yitireceği gibi, bu ittifakın korumasını da yitirecek. bununla kalmayacak, muhtemelen nato üyesi ülkelerin geliştirdiği silah teknolojilerinden de mahrum kalacak. ve bence çok daha tehlikelisi, kendisini bir doğu totalitarizminin kucağında bulacak. tıpkı sezar sonrası roma'nın monarşiye savrulması gibi, türkiye de tekrar bir monarşiye dönüş yapabilecek, en azından bunun önünde hiçbir engel kalmayacak. yani saltanata, tek adamlığa. aklınıza hemen osmanlı gelmesin -bence o da gelsin, ama siz osmanlıyı asr-ı saadet sanıyorsanız gelmesin-, iran gelsin, suudi arabistan gelsin, kuzey kore demokratik cumhuriyeti gelsin. bunlar gelsin aklınıza. çin destekli kuzey kore güney kore'yi işgal ettiğinde abd'nin ve onlara destek veren türk ordusunun yardımları olmasaydı olmasaydı bugün samsung'ları, kia'ları, lg'leri, hyundai'leri üreten güney kore mevcut kuzey kore zorba hanedanlığının bir parçası olacaktı. eğer batı müttefiklerinin desteğini kaybedersek böylesi bir işgale karşı bize kim yardım edecek? dahası kendi içimizden çıkması olası rus/çin/iran destekli diktatörlere karşı bize kim yardım edecek?

    benim açımdan bizim nato'ya olan ihtiyacımız, nato'nun bize olan ihtiyacından daha fazladır. hele ki silah teknolojilerinin insan unsurunun önemini en çok minimize ettiği şu devirde. ama ben nato olayına askeri bir perspektiften ziyade demokratik perspektiften bakıyorum. eğer bu birlikten koparsak, hem geri dönüşümüz çok kolay olmaz, hem de bunun ağır bedellerini öderiz. kendimizi çok dev aynasında görüyoruz. bu kopuşu destekliyorsanız, bu kararın yol açabileceği her türlü trajik sonuçla yüzleşmeye de hazır olun, ve olası sonuçlar üzerindeki sorumluluğunuzu şimdiden ilan edin. ki benim perspektifimden en büyük trajedi türkiye'nin tekrar bir monarşik karanlığa dönüş yapması olur. o nedenle, size uzatılan oltadaki din/ideoloji/milliyetçilik soslu yemlere hemen atlamayın, yoksa kendinizi bir doğu despotizminin güvertesinde hoplaya zıplaya can çekişirken bulabilirsiniz.
  • türkiye için sonuçları çok ağır olacak akıl yoksunu bir açıklama.

    caatsa yaptırımları rahip brunson olayında abdülhamit gül'ye ve süleyman soylu'ya uygulanan magnitsky yaptırımlarına benzemez. magnitsky kişilerin abd'ye girmelerini ve amerikan bankalarıyla iş yapmalarını yasaklıyor. caatsa yaptırımları şu anda dünyada üç ülkeye uygulanıyor: rusya, iran ve kuzey kore. bu yasa çok geniş çaplı askeri, ekonomik ve finansal yaptırımlar öngörüyor.

    türkiye'nin zaten çökmüş ekonomisinin böyle yaptırımlara dayanabilme gücü yok. ekonomik olarak çökmüş bir türkiye'nin yedek parçasını artık bulamayacağı f16'ların yerine yeni uçak koyması mümkün değil. caatsa yaptırımları yemiş bir ülkenin birleşik krallıkla birlikte savaş uçağı geliştirmesi de mümkün değil. o yerli silah sanayiini de çalıştıracak kuruş bulunamaz.

    böyle hamasi hamasi sallıyor herkes, gerçeklerle yüz yüze kaldığınızda avrasya diktatörlüklerine yamanmanın bedeli olan sınırsız sefaletin hoşunuza gidip gitmediğini göreceğiz. metelik için çin'in avcuna bakmak, çin'in gelip ülkenin bütün yönetimine el koymasını izlemek, rusya'nın uydusu olmak, git gide artan sansür ve baskı altında ezilmekten de büyük zevk alırsınız herhalde.

    "alınacak ama kullanılmayacak" diye bir çözüm de yok. abd ve nato s400'lerin ülkenin sınırından girmesine karşılar. türkiye şimdi çalıştırmasa bile yarın öbür gün ergenlik krizleri geçirip çalıştırmayacağının garantisi yok çünkü. bu kadar tutarsız ve sözüne güvenilmez bir ülke olarak görülüyor türkiye.
  • amerika'nın hava saldırılarına karşı s-400 alınacağı iddia edilmektedir, yani birilerine göre buna dayandırılan açıklama.

    türkiye, amerika'nın kurucusu olduğu nato sistemindedir ve amerika bugüne kadar tek bir nato ülkesine saldırmamıştır. şimdi saldıracağına dair bir istihbarat mı vardır? mesele nedir? birileri açıklasın.

    yoksa şunu mu yapmak istiyorlar? ülkeyi yönetemez hale getirdiler, moratoryum ilan etmek zorundalar ama yapamıyorlar, bunun için bir neden lazım. s-400 alırsak amerika yaptırım uygular, ondan sonra da millete döner "işte bakın amerika'nın yaptırımlarından bu hale geldik, kahrolsun amariga" deriz mi diyorlar?
  • hahahaha rusya'nın uçağını düşürmüşüz de rusya hiç tehdit etmemiş, o yüzden yüz yıllık müttikimize değil de üç yüz yıldır durup durup savaştığımız rusya'ya güvenecekmişiz. yalana bak. herhalde babam "türkiye ışid petrollerini alıyor", "türkiye ışid'e yardım ediyor" diye sekiz ay boyunca günde üç kere açıklama yaptı. herhalde babam sekiz ay boyunca türkiye'ye ambargo koydu.

    s400 milli mesele falan da değildir. s400 olsa olsa putin'e ne karşılığı ne sözler verdiği belli olmayan sarayın ve soğuk savaşta gördüğü ıslak rüyalar gerçekleşmeyen ot beyinli avrasyacı güruhun milli meselesi olabilir. türkiye yetmiş yıldır nato şemsiyesi altında ortadoğu cehenneminde nispeten güvende yaşıyor. türkiye nato ve batı ittifakı sayesinde ortadoğu'da diğer tek örneği yine batı ittifakının üyesi israil'de olduğu şekilde askeri ve ekonomik açıdan gelişti. türkiye'nin ne rusya'ya ne de başka bir avrasya diktatörlüğüne bir kuruşluk borcu yoktur.

    eğer derdimiz hava savunma sistemiyse eurosam da, raytheon da açılan her ihaleye girdiler. eurosam'ın samp/t hava savunma sistemini de birlikte üretecektik. ondan önce 2009'da abd'yle patriot için görüşmeler yapılırken nasıl olduysa bir anda antlaşma sağlanamadı ve avrasyacı güruh abd'nin milyarlarca dolarlık bir silah satış antlaşmasını kendisinin istemediğine inanmamızı bekliyor.
  • iddia:

    "alınacak üç beş batarya amerika'yı durduramaz."

    gerçek:

    durdurur güzel kardeşim. adamların kamuoyu bizimki gibi değil. bırak s-400 tarafından düşürülecek uçağı iki tane askeri ölsün ayağa kalkar amerika kamuoyu. bunu göze alamazlar. yoksa biz de biliyoruz adamlarda bir sürü uçak var, bir sürü füze var, uçak gemisi var. ama zayiat verecek göt yok. kurtuluş savaşı zamanında koca ingiltere anadolu'ya nasıl ordular gönderememiş, mustafa kemal atatürk ingiliz ve fransız halkının savaştan bıkmasını nasıl kullanmış bir onu öğrenin isterseniz.
  • amerika birleşik devletleri'nin -kamuoyuna açık olarak yaptığı- s-400 ültimatomu, aslında türkiye'yi s-400 alım kararında geri adım atamaz hale getirmek için uygulanan bir stratejinin/tuzağın parçasıdır.

    şurası gerçek ki; her iki ülke karşılıklı olarak birbirine güvenmiyor. 15 temmuz ve sonrası bu güvensizliği iki taraf için daha görünür kıldı. evlilikleri bile şiddetli tartışmalar değil, karşılıklı güvensizlik bitirir. bu ittifakı da bölgesel anlaşmazlıklar değil, güvensizlik bitirebilirdi. nitekim türkiye, geçmişte bir çok kez amerika'yla ciddi krizler hatta ambargolar yaşadı. ama ittifak dahilinde güven bunalımı yaşanmamıştı. amerika, s-400 meselesini bahane ederek, rusya'yla suriye meselesi yüzünden yakınlaşan türkiye'ye güçlü şekilde tarafını seç mesajı verdi.

    ancak cumhurbaşkanı'nın şu açıklamasına göre, türkiye s-400 konusunda geri adım at(a)mayacak. (zaten gelinen şu noktadan sonra geri adım atarsa, iç politikada ve dış politikada hızla itibar kaybedecektir)

    bu durumda amerika, s-400 alımını türkiye'yi batı güvenlik şemsiyesinin dışına itilmesi için bahane olarak kullanacak. yani türkiye'ye yönelik siyasi ve ekonomik refüze politikalar/yaptırımlar uygulanıp, türkiye'nin iyice batı güvenlik şemsiyesinden uzaklaştırılması sağlanacak. muhtemelen önce ekonomik ve finansal yaptırımlarla ve silah ambargosuyla türkiye'yi iyice sıkıştıracak. öte yandan, doğu akdeniz doğalgaz ve suriye'deki kürt politikalarıyla türkiye'yi nato'dan iyice uzaklaştıracak.

    tüm silahlı kuvvetler standartlarını nato'ya göre entegre etmiş türkiye'nin, nato dışında itilmesinin ardından; türkiye için bölgesel yeni güvenlik tehditlerinin oluşup oluşmayacağı ve ekonomik kriz içerisinde yaptırımlarla boğuşurken yeni güvenlik entegrasyonu için gereken finansmanı nereden bulacağı sorularına yanıt arayacağız.
  • erdogan'in bu aksamki s-400'le ilgili konusmasindan sonra gorunen o ki, amerikan ambargosu simdiden goze alinmis durumda. bunun sebebinin turkiye'nin savunma sistemi ihtiyaci gibi askeri sebeplerle aciklamasi yapilamaz, gecin bir kere onu. kozmik odayi fetoculere acan, tsk'nin icine sizmalarina yardimci olan adamlarin, memleketin hava savunma sistemi eksikligi umrunda olur mu?

    su cok acik ki, ulkeyi artik yonetemiyorlar. baskanlik rejiminin gelmesiyle sistem krizi iyice aciga cikti. 15 temmuz bahanesiyle ilan ettikleri ohalin ve milliyetci konsolidasyonun da suresi doldu. erdogan'a tekrar milleti arkasina alip, genis bir cephe olusturmasi icin bir dusman gerekiyor. s-400 bahanesiyle abd ve batiyla ipleri tamamen koparip, ulkenin eksenini tamamiyla rusya/cin bloguna cevirmeyi planliyorlar. ve rejim, dogal olarak da simdikini bile aratacak, cok daha kapali ve totaliter bir yone evrilecek.
  • trump ' a kapak (!) mış.

    tek bir tweet i ile türkiye ekonomisini sarsabilen adama kapak (!) takılmasına sevinse sevinse akp sevdalıları sevinir.

    peki bunu kapak sayalım ve trump ın kapağını bekleyelim .

    peruğuna sıçtığımın embesil amerikalısının iki dudağının arasında olsun koca ülkenin kaderi. çok güzel çok.
  • amerika türkiye'ye saldırırsa bizi s-400'lerin koruyacağını düşünen geri zekalıları bulunduran başlıktır.
hesabın var mı? giriş yap