• olmayandır. osmanlı'dan cumhuriyet'e (cumhuriyet'in başlarında iyi bir sıçrama yaptık bence.) osmanlı ve türkiye'yi bilimden çıkardın yaprak oynamaz. mesela almanya? yer yerinden oynar. bunun en önemli sebebi çocuklarımıza rasyonel eğitim verememizden kaynaklanıyor. ebeveynler de çocuğa hiçbir şey katamıyor; çünkü onlar da eğitimsiz, onlar da bilinçsiz insanlar (istisna anne-babalar var elbette) politikacılar da cahil olunca... (bkz: what's the world coming to) oluyor yani.. politikacılarımız eğitim meselesine eğilmek istemiyor, çünkü eğitim zor iştir, akıl ister, bilgi ister. eğitim öyle 5-10 yılda toparlanacak bir şey değildir, türkiye şimdi eğitimi rasyonel bir düzleme oturtsa bunun meyvesini ancak bir asır sonra yiyebiliriz. atatürk bunu gördü;'türkiye batılılaşmayacak, özdeşleşecek' dedi. batı alemine karşı mücadele edebilmek için, batının silahinı almanız gerekir. silah, yani? 'beyin' doğu hiçbir zaman eleştirel düşünemedi. ille de doğu olsun diyen cemil meriç boşuna mı'batı, aklın; doğu, gönlün vatanıdır' dedi? yapacak çok işimiz var, memleketimize, atalarımıza, insanlığa, tabiata hayırlı insanlar olmak için çok okumalıyız, çok çalışmalıyız, çok araştırmalıyız.. fatih sultan mehmet'e, atatürk'e sarılalım.. unutmayalım onlar bu coğrafyadan çıkmış türk rönesansçılarıdır
  • odtü biyolojik bilimler bölümü öğretim üyesi doç. dr. mehmet somel, avrupa’nın en prestijli bilimsel destek programı olan erc desteğine hak kazandı.

    aynı topraklarda yaşadığımız için mutlu olduğum bu güzel bilim insanının; türkiye'de bilim yapılmaz vurgusuna ve türkiye'den kaçıp gitme vurgusuna cevabı çok net.

    mehmet bey ile yapılan röportajdan...

    "pek çok kişi türkiye'de bilim yapılamayacağını söylüyor.

    bence yanlış yapıyorlar. evet koşullar birçok açıdan zengin ülkelerdekine göre daha zor, ama elbette yapılabilir ve müthiş ihtiyaç var burada. başarılı bilim insanlarımızın türkiye'de yapacakları katkı, abd'de veya almanya'da yapabileceklerinden bin kat daha anlamlı, değerli. hem bilimsel hem toplumsal olarak böyle.

    zengin ülkelerde, bir araştırmacının rolünü üstlenebilecek sırada bekleyen yüzlerce başka araştırmacı var. mesela aziz sancar, aynı alanda benzer konularda çalışan iki kişiyle beraber aldı nobel'i. sancar olmasaydı da bu buluşlar yapılacaktı. ama sancar türkiye'de kalmış olsaydı, belki bizim kuşağımız şimdi bir tık önde olacaktı.

    yani bence beyin göçü en büyük sorunumuz, şu anda. ama birçok arkadaşımız bunu görmek istemiyor.

    tabii son yıllarda işine son verilip mecburen ayrılan arkadaşları tenzih ederek söylüyorum. "

    "bir nokta daha var. türkiye'nin sadece hocalara değil, genç araştırmacılara da çok daha fazla yatırım yapması gerek. bilimsel üretimde bulunan topluluğun, bir başka deyişle bilim emekçilerinin ana gövdesini hep lisanüstü öğrenciler oluşturur. bizim ülkemizde daha da çok böyle, çünkü postdok, uzman, teknisyen gibi kadrolar az. proje destekleri yetersiz kalınca, bilim üretmek isteyen lisansüstü öğrenciler de fiilen maddi desteksiz çalışıyorlar. bu normal sayılıyor. nasılsa aileleri destekliyor, part-time başka işlerde çalışıyorlar filan. bu aslında ağır bir sömürü ve bizim için de utanç kaynağı.

    epey şikayet etmiş gibi oldum, ama aslında türkiye bilimi açısından koşullar her açıdan kötüleşiyor değil. ben bilimsel üretkenliğimizin artacağından ümitliyim. bu uzun süreli ve çok boyutlu bir mücadele sonucu olacak tabii.

    çok teşekkür ederim ilginiz için. ayrıca araştırmamızın sonuçları da ortaya çıktıkça paylaşmak isteriz."link
  • türkiye'de bilim topu dikmistir. kanit isteyen icin asagida birseyler karaliyorum.

    her ülkede bilim hakkinda abuk subuk konusan birileri bulunur. abd'de hele tonlarca var. ama bu ulkede bilimin kötü olmadigi anlamina gelmez. hindistan'da mesela, bilim disi akil disi bir tarihsel dönemden gecen cok büyük bir toplum var ama ayni zamanda bilimi en önde götüren, takip eden insanlar da mevcut. bu sayede ulke'nin geri kalani yoksullukla mücadele etse de dünya capinda bilim adamlari, teknoloji meraklilari yetistirebiliyorlar.

    türkiye'de cag disi bir zihniyet var tabi ki, kimse hayir diyemez. ama türkiye'nin en büyük eksigi bilim okur yazarinin kalmamis olmasidir. bir tane gazete yok ki artik bilimsel bilgiyi halka nasil aktaracagini bilsin. posta milliyet hürriyet sabah bu gazetelerde calisan bir tane bilim kökenli insan yok. direkt makale okumayi bilen bir tane yazarlari yok. cumhuriyet gazetesi eskilerde biraz daha ciddi bilim yazarlarina sahipti. simdilerde yaptiklari bilim haberleri capsizlikta takvim gazetesiyle yarisir. bok gibi. hadi posta gazetesinden ciddi bir haber beklemiyoruz. peki bir tane mi gazete yok mesela bugünkü nobel bilim ödülünün neye verildigini anlayip, halka anlatabilecek yazar barindiran. birgün gazetesi mesela güya pozitivist, ilerici. afedersiniz, küfür ettirecekler. siz de mi brütüs diyesi geliyor insanin.

    begenmedigimiz malezya'da, iran'da, pakistan'da bile kaliteli bilim yayinlari mevcut. neyse ki houston'dan bu islerle ugrasan (bkz: cagri mert bakirci) var da insanlara iyi bir icerik sunuyor türkce. onun disinda tam bir rezaletle karsi karsiyayiz. nobel ödüllerinin aciklandigi, bilimin kutlandigi dünyanin geri kalanina tepki olarak türkiye'de bombos bir yerdeyiz. ekonomiye iyi bir yönetim gelirse 5 yil düzelir ama bilim boslugu 20 yil düzelmez ülkede.
  • hazır nobel falan tartışılırken, şöyle derinlemesine bakalım dedim:
    hacettepe üniversitesi tıp fakültesi embriyoloji bölümü öğretim üyesi profesör, trenlere mescit yapılmasını istedi, devlet demiryolları inceledi, virajlarda kıble denk getirilemeyeceği için yapılamadı.

    istanbul teknik üniversitesi ve karadeniz teknik üniversitesi’nin mühendislik fakültelerinde öğretim üyeliği yapan profesör, rüyasında tarikat şeyhi gördü, tarikat şeyhi “yök yanlış yapıyor” dedi, şeyhin rüyadaki sözlerini dilekçeye döktü, “kader dostum” diye hitap ettiği tayyip erdoğan’a gönderdi, başbakanlık dilekçeyi inceledi, gereğinin yapılması için milli eğitim bakanlığı’na havale etti, milli eğitim bakanlığı dilekçeyi inceledi, gereğinin yapılması için yök’e havale etti.

    yazının tamamı
  • yanlış başlık olmuş ,çok üzücü ama böyle bir şey yok yani.
  • ağcın kökü eğitim, bilim ağacın dalları
    biz ağacın kök salmasını sağalayamıyoruz.
    sonrada dalların kuruluğundan bahsediyoruz.
  • lise öğrencilerinin oluşturduğu, amacı uzay teknolojileri geliştirmek olan gönüllü bir topluluktur. başvurular için: ancha space team
hesabın var mı? giriş yap