• japon yapmış abi, adamlar yapmış abi, vb şekilde dile getirilebilecek durum.

    (bkz: göte giren şemsiye açılmaz)
  • gercekten zor zanaattir. hani dusunuyorum, türkiyeyi gectim, her hangi bir yerde escinsel olmak bile yeteri kadar zor. hersey heteroseksuel duzenlenmis, toplumun isleyisi heteroseksuel. hani eskiden solak cocuklara zorla sag elle yazmak ogretilirdi ya, onun gibi sanki.

    en modern, en kabul edildigin, en problem yasamadigin toplumda bile zordur. turkiye kismini dusunemiyorum bile. cinselligin böylesine bastirildigi bi yerde maalesef escinsel kelimesi "her önüne gelenle yatan" ile ayni anlami kazanmis . yapilan saygisizliklarin haddi hesabi yok. harbiden lan, bak simdi dusundum de, escinsel arkadaslarimi bi kez daha burdan tebrik etmem lazim, hayatta kalip, yine de saglikli birer birey olabildikleri icin.
  • özellikle erkek eşcinsellerin küçükken topunun inşaata kaçtığını ya da bir şekilde bir erkek tarafından taciz edildiğini, bu yüzden önüne gelen erkekle yatmaya başladığını zanneden angutlar oldukça zor olacak durumdur. çok acıyorum lan böyle zannedenlere, kafaları küçücük dünyalarına sıkışıp kalmış falan, artık çıkması da imkansız, beyninin almadığı daha neler var kim bilir.

    herkes de psikolog zaten böyle konularda. ben, abazanlığın son noktasında "aha kız bana baktı, elinde de telefon var, bence numaramı almak istiyo :))" moduna girip sonra "erkek arkadaşı varmış kaltağın" diye geri dönen yaşam formlarının eşcinseller için "çocukken büyük bir travma geçirmiştir büyük ihtimalle bıdı bıdı" diye bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğuna çok şahit oldum, bu kafaya ulaşmak için de nasıl bir süreçten geçmek gerekiyor orasını da anlamış değilim.
  • saklanmak zorunda kalmaktir, rol yapmayi bir hayat boyu surdurmektir. kimi zaman aradan siyrilan, nispeten daha guvenli ve rahat yetistirilmis diger escinsellere imrenmektir. cinselligin yaninda, duygusalligi da kapali yasamaktir.
  • ne kadar kendinle barışık, çevrene ve ailene açık, düzenli ve düzgün bir yaşama sâhip biri olursan ol mutlu olmanın çok ama çok zor olduğu bir durumdur.

    ne kadar okumuş, gezmiş görmüş olsa da herkes senin kadar kendisiyle barışık olamaz bu ülkede. bir şeyler hep gizli kapaklı, hep yarım, hep hastalıklı kalmak zorundadır. senin yanından bile geçmediğin, ya da artık çok gerilerde bıraktığın, artık sana hiç dokunamayacağını sandığın ikilemler sevdiğin kişinin ruhunu sarmıştır bir kez ve seni de yılan gibi sokar. akıl sağlığını korumanın herhangi biri için bile üst düzeyde zor olduğu bu ülkede en büyük küfür, en büyük hakâret nesnesi yapılmaktan gocunulmayan tertemiz duygularını herkesten çok seninle aynı durumda olanlar hor görür. paranoya öyle bir boyuta ulaşır ki, artık toplum baskısı denen şey bizzat kişinin kendi boynuna geçirdiği ilmek olur. sevgiden emin olmaya korkarsın. dün koynunda mışıl mışıl huzurla uyuyan adam, tek bir üfleyişle o alevi söndürmeye hazırdır çünkü, o korku adama her şeyi yaptırır. sen de korkar olursun artık, insanların bu nedensiz acımasızlığı karşısında.

    kanımca lezbiyen olmak daha da zor olsa gerek. erkek egemen ve kadın vücudunun çok daha fazla sömürüldüğü, bu ilişkide yeri olmayan ve olması da istenmeyen erkeğin zorla kadın ruhu ve bedeni üzerinde üstünlük kurmaya çalışması sanırım çok daha travmatik olmalı. hoş, iki erkeğin arasındaki aşkta istenmeyen kadın unsurunu zorla oraya dikte eden de bu çirkin heteroseksist erkek düzeninin eli değil mi, güzelliğe hayran ve çoğunlukla da çâresiz kadından çok?

    zordur. hüzünlüdür. çok canınızı yakar. temiz sayfalar açmakla avunamazsınız. bir öncekinden daha kötü kirleneceğini bile bile acı acı gülümsersiniz kâlbinizin acısını yenerken bile.
  • lezbiyen olunca off çok pis giderleri var, keşke izlesek olup, gay olunca iğrenç götveren ibneler olmaktır.

    düşünüp anında gelen edit: işbu girdiyi yazarken tüm eşcinsel arkadaşlardan özür diledim kendimce, şimdi buradan da dileyeyim.
  • türkiye'de liberal olmak ile benzerlikler gösterir. ikisini de hakaret sözcüğü olarak kullanır ilk cümleyi farklı anlayanların zeka seviyesindekiler.
  • bilemem, tahmin edebilirim. buradan şöyle görünüyor;

    cesaret, yüreklilik gibi kavramlar kendi tekelinde sanan kenar mahalle dayılarına, ayrımcı piçlere, yobazlara rağmen hayatlarını istedikleri gibi sürdürmeye çalışıyorlarsa... her türlü sindirilme hareketine; cinayete, kötü muameleye, ayrımcılığa maruz kalıyor ve yılmadan gururla gay pridelara katılabiliyor, hayatını istediği gibi yaşamak için bok kafalı çoğunluğa karşı dik durabiliyor, sesini çıkarabiliyorsa; esas bu insanlara cesur, yürekli, korkusuz denir.

    delikanlı geçinip "yumuşak" diye bızzıkladığın insan senin gibi yüzlercesiyle başedebiliyorsa esas o "yumuşak"ta 40 okka taşak var demektir.
  • bence zordur, benle de "ee şu sıralar napıyorsun? dip dövdürüyo musun yeğenim?" diye dalga geçilse üzülürüm yani. en iyisi hiç olmamak.
hesabın var mı? giriş yap