• kaba denilen almanca'nın en güzel şarkılarından birisi, belki de birincisidir. yanılmıyorsam yüce insan walther von der vogelweide eseridir.

    mittelhochdeutsch sözleri:

    under der linden
    an der heide
    dâ unser zweier bette was
    dâ [muget]1 ir vinden
    schône beide
    gebrochen bluomen unde gras
    vor dem walde in einem tal!
    tandaradei
    schône sanc diu nahtegal.

    ich kam gegangen
    zuo der [ouwe]2
    dô was mîn friedel komen ê.
    dâ wart ich empfangen
    hêre frouwe,
    daz ich bin sælic iemer mê!
    kust er mich? wol tûsentstunt!
    tandaradei
    seht wie rôt mir ist der munt!

    dô [hete]3 er gemachet
    alsô rîche
    von bluomen eine [bettestat]4;
    des wirt noch gelachet
    inneclîche
    kumt iemen an daz selbe pfat.
    bî den rôsen er wol mac -
    tandaradei
    merken wâ mirz houbet lac!

    daz er bî mir [læge
    wesse ez]5 iemen
    nu enwelle got so schamte ich mich,
    [wes]6 er mit mir pflæge
    niemer niemen
    bevinde daz wan er [und]7 ich.
    und ein kleinez vogellîn -
    tandaradei
    daz mac wol getriuwe sîn!

    ingilizce sözleri:

    under the linden
    by the meadow,
    where our bed was,
    there you can find,
    beautifully broken,
    the flowers and the grass.
    before the forest in a valley--
    tandaradei--
    beautifully sang the nightingale.

    i came walking
    to the meadow,
    my lover had come there already before.
    there i was received,
    (holy virgin!)
    for that i am happy forever.
    did he kiss me? at least a thousand times.
    tandaradei--
    see, how red my mouth is!

    there he made--
    so splendidly,
    a bed out of flowers.
    those will laugh,
    heartily,
    who come by on the path
    and see by the roses,
    tandaradei--
    where my head lay.

    that he lay with me--
    if anyone knew
    (god forbid) i would be ashamed.
    how he was with me,
    never, no one
    may find out, except for him and me,
    and a little bird
    tandaradei--
    that will well keep my secret.

    not: sözleri aldığım site.
  • [sonra nazım'ın* resmine baktı, bir gözünü kurnaz kurnaz kırptı. "yakında aslanım... bir şiirin daha hakikat olacak. unter der linden'de* nöbet beklenecek."] kemal tahir - karılar koğuşu

    kemal tahir'in kastettiği "unter den linden" nazım hikmet'in şiirlerinden en az üçünde geçiyor, ikisi birbirinin devamı, ikisi birbirinin türevi olarak. onlara göz atalım:

    1923 almanya inkılabını beklerken

    1

    bırak be!
    kaç kilometre olursa olsun
    "unter den linden" caddesiyle kremlin'in arası!
    biliyorum ben,
    berlin'in üstünden geçen
    sivrisineğin bile fırkasını!
    o kadar yakınım ki oraya
    gözbebeklerimin içinde yağma ediyor
    işsiz ameleler fırınları.
    elimi uzatsam geçecek avucuma
    sosyal-demokratların domuz burunları!..
    o kadar yakınız ki oraya
    kim girerse araya
    çizmelerimizle altı aylık çocuk kafası gibi ezeceğiz!!!

    *

    doyurmak için almanya'nın açlarını
    biz burada buğday çuvallarını alırken askere
    gösterenler var bize
    faşistlerin çark-ı felek haçlarını!
    behey abullabut!
    sen onu unut!
    geçti 1849 seneleri!
    yokuş tırmanıyoruz, inişten iniyoruz;
    yarış otomobillerine bindi hadisat!
    ajanslar daha dizilmeden oluyor bayat!
    aksiyon, reaksiyon, reaksiyon, aksiyon!
    mutlaka!
    mutlaka!
    yumurtasını kıran civciv gibi parçalayacak
    istihsal aletleri tevzi çerçevesini!..

    moskova, 1923

    1923 almanya inkılabını beklerken

    2

    sesler geliyor gün-batısından
    sesler!..
    koynunda güneşin kaybolduğu zindan
    aydınlanacak mı?
    bekliyelim mi?
    bekliyebilir miyiz?
    biz!
    gündoğusunun yüz elli milyonu,
    bekliyoruz bunu!
    sesler geliyor gün-batısından
    sesler!
    biz sssr
    biz ilk kızıl diktatura,
    bekliyoruz ki, beş yıl evvelki naramızın,
    olsun diye ilk aksi sedası
    krup fabrikalarından kopan
    hurrrra!!..

    *

    kominternin kırmızı eli
    dolaşıyor üstünde almanya'nın!
    dışarı fırlamak için tepiniyor
    amele mahallelerinde tanklar!
    berlin'in caddeleri kulak asıyor yine
    ıspartakuslerin ayak sesine!
    göbeğinden çatlayacak avrupa,
    avrupa'nın çatlayacak göbeği!...
    çatlıyacak,
    çatlıyor,
    çatla...
    çabuk olun haydi!
    diyelim : "dı".
    diyelim yüz elli milyon ağız birden :
    çatladı!..

    söyle berlin!
    söyle!
    elleri bombalı mavi gömleklilerin,
    bekliyecek mi yine
    "unter den linden" caddesinde nöbet?
    kırmızı bayrakların üstünde
    yeniden can bulacak mı karl liebkneht*?...

    hava fırtınalı
    omurga delik
    serdümen sarhoş!..
    komünist fırkası koş
    dümen başına!
    çabuk!
    çabuk, çabuk!
    işin gerisi gelirdi çabuk
    amele, köylü şur'ası olsaydı bir kere ah!
    rayıştah**!...

    sesler geliyor gün-batısından,
    sesler!

    moskova, 1923

    sesler geliyor / nazım hikmet

    sesler geliyor günbatısından
    sesler.
    koynunda güneşin kaybolduğu zindan
    aydınlanacak mı?
    bekliyelim mi
    bekliyebilir miyiz
    biz
    gündoğusunun milyonlarla milyonu
    bekliyoruz bunu..
    sesler geliyor günbatısından
    sesler..
    biz
    çıplak ayaklı hindistanın açlığını
    esmer gözlerinde bir alev gibi taşıyanlar.
    biz
    sarı yüzlerinden gözleri bıçak yarası gibi bakan
    kavga meydanlarında kellesini koparıp
    kocaman kanlı sarı bir çiçek gibi bırakan
    çin seddinin kulileri.
    biz
    borneo, sumatra, cava köylüleri.
    biz
    biz güneşin doğduğu yerden haykırıyoruz
    mavi gömlekli, mavi gözlü almanyalılara?
    ve istiyoruz ki olsun naramızın aksisedası
    krup favrikalarından kopan:
    hurrra

    * * *

    kurtuluşun kırmızı eli
    dolaşıyor üstünde almanyanın.
    dışarı fırlamak için tepiniyor
    amele mahallelerinde tanklar.
    berlinin caddeleri kulak asıyor yine
    spartaküslerin ayak sesine..
    göbeğinden çatlıyacak avrupa.
    avrupanın çatlıyacak göbeği.
    çatlıyacak
    çatlıyor
    çatla?
    çabuk olun haydı?
    diyelim:
    . .dı.
    diyelim milyonlarla milyon ağız birden:
    çatladı

    * * *

    söyle berlin.
    söyle
    elleri bombalı mavi gömleklilerin
    bekliyecek mi yine
    unter den linden caddesinde nöbet?
    alevden bayrakların üstünde
    yeniden can bulacak mı karl liebknecht
    avrupa bocalıyor..
    hava fırtınalı
    omurga delik
    serdümen sarhoş..
    kooooş.
    dümen başına..
    sesler geliyor günbatısından
    sesler.

    sesler geliyor, sesler geliyor

    "nasıl da acıklı geliyordu, unter den linden caddesi boyunca o günlerin favori alman şarkısı "silah başına ey ulus"u söyleyenlerin sesi." theodor w. adorno- minima moralia

    (bkz: berlin/@ibisile)
    (bkz: ıhlamurlar altında)
  • humboldt universitaet zu berlin'in de bulunduğu kocaman berlin caddesi...
  • savaş öncesi üniversite öğrencilerinin -adından da anlaşılacağı gibi- ıhlamur ağaçları altında oturup tartıştıkları sadece berlin'in değil almanya'nın en ünlü caddesi.
  • dünyanın en güzel bulvarlarından biri olması dışında pek bilinmese de johann strauss iii'e esin kaynağı olmuştur. kendisinin bu isimde pek güzel bir vals bestesi var.

    unter den linden
  • brandenburg kapisindan alexanderplatza giderken hava ne kadar soğuk olursa olsun otobüse binmektense yürümeyi tercih etmemin yegane nedeni olan cadde.
  • thomas mann'ın buradaki ıhlamur ağaçları altında bolca vakit geçirdiği söylenir.
  • kis ayi idi. her taraf beyaz. caddede tek basima duruyordum. o kadar buyuk bir caddeye bakiyordum ki!! ve bombos. ihlamur agaclarina baktim. kendi kendime turkce ihlamurlar altinda derken ask geldi aklima. ve huzur. o gunden sonra ne zaman unter den linden duysam bir huzur duyarim.
  • alışveriş merkezlerinin bulunduğu kokoş fredrick strasse'ye yakın olan metro istasyonudur ayrıca.
hesabın var mı? giriş yap