• az önce başıma gelmiştir. kötü bir durumdur.

    bundan yaklaşık iki saat önce sevgilim ile telefonda konuştuk. sevgilim, çok dertli. kadıncağızın başına gelmeyen şey kalmamış. canım sıkıldı. yanımda paket olsaydı bir ciğara yakardım. mutfağa gidip kendime yeşil çay yaptım. içine bolca limon attım. bir tane de vitamin çaktım.

    ve, "ta-taaa"!

    uykum yok! cin gibiyim. hay bin kunduz!

    oysa ki, sabahtan beridir çok keyifsiz, yorgun ve uykuluydum. sabah 06:40'da uyandım. duj aldım. bizi mahkum ettikleri karanlıkta sokaklardan yürüyerek servisin beni aldığı köşeye kadar yürüdüm. üşüyorum. halsizim. servis geldi. bir saat boyunca uyumuşum. servisten indim. danışmanlığını yaptığım şirketten arkadaşlar, kahvaltı organizasyonu yapmışlar. gelemeyeceğim, kusuruma bakmayın, sonra, desem de aldırmadılar. kahvaltıya gittik. orada da keyifsizdim. sonrasında, davutpaşa'ya, başka bir müşteriye gittik. orada tüm enerjim bitmişti. saatleri sayıyordum. stresli ve yorgun bir şekilde geçen gün bitti ve servisteki yerimi aldım. eve kadar en arkada kestirdim. servisin beşli koltuğunu seviyorum. ayaklarımı uzatıyor ve keyfime bakıyorum. servisten indim. sabahın karanlığında geldiğim sokağa akşamın karanlığında geri dönmüştüm. bizleri karanlığa mahkum edenlere yine sevgi ve saygılarımı sundum. eve nasıl gittiğimi bilmiyorum. the walking death. bim'e girip bal ve ıhlamur aldım. evime geldim. kendime hazır tarhana çorbası yaptım. ıhlamurumu içtim. youtube'da bafır adam'ı açtım, sevgilim ile konuştum ve... uykum hafiften kaçmaya başladı. bir buçuk saat sonra sevgilimi yeniden aradım ve... bam! uyku kaçtı.

    uykum; "catch me if you can" modunda.

    ben de sözlük'te takılıyorum. ama, sözlük'ü de pek sevmiyorum. birazdan bir film daha patlatırım. ya da, yetiştiremediğim işlere bakarım. bilmiyorum.

    uyuyabilenlere iyi geceler olsun... ben bu gece nöbetçiyim. istanbıl bana emanet, dostlar.
  • osuruk gibidir. bir kaçırdın mı içine alamazsın tekrar.
  • sabaha karsı kalkıp giyinme vakti yaklaşınca uyku da döner gelir meraklanmayın
  • bu gece an itibarıyla kendisiyle kovalamaca oynadığım durumdur.
    (bkz: yakalarsam öpecem)
  • ekmek almak için evden çıkıp bir daha kendisinden haber alınamamaya benzer.
  • puslu kıtalar atlasında bir yan öyküde işlenen bir konu.. okunasıdır.. okunmalıdır.
    (bkz: ihsan oktay anar)
  • insanın doğduğu şehir ve o şehirde bıraktıkları*aklına geldiği zaman başına gelen durum... camdan uçup giden ve sabahın ilk ışıklarına kadar dönmeyecek olan uykunun yerine, size birkaç damla gözyaşı ve sessizlik eşlik eder... okuyacak güzel bir kitabınız ya da yazacak bir kalem-kağıdınız varsa paranoyanız biraz diner... sabaha uykusuzluktan şişmiş gözlerden başka bir hediye kalmaz geriye... *
  • -uykum kaçtzzzz...
hesabın var mı? giriş yap