• marvel studios pandemiden en fazla etkilenen stüdyolardan biri oldu. mcu ortak bir hikaye anlattığı için içerisindeki tüm yapımlar, biri ertelense dahi sıralı şekilde ertelenmek zorunda kaldı. artık dizilerinde denkleme girmesiyle ortak anlatı daha da büyüdü ve bu sıralı anlatıya dizilerde katıldı. normal şartlar altında black widow-the falcon and the winter soldier-eternals-wandavision şeklinde gidecek iken the falcon and the winter soldier ve eternals denklemden çıktı black widow'un akıbeti ise henüz belli değil.

    üzerinde konuşacağımız wandavision fragmanında önce mcu'nun dizi konseptinden de bahsetmemiz lazım. daha önce abc'de yayınlanan agents of s.h.ı.e.l.d. netflix'te yayınlanan daredevil ve jessica jones gibi dizilerden çok daha farklı bu diziler. disney+'da yayınlanacaklar ve her şeyden önemlisi marvel studios tarafından yapılacaklar. diğer diziler marvel studios tarafından yapılmadı, kreatif anlamda kevin feige'nin vizyonunu taşımadı ve mcu filmlerine entegre edilemedi.

    phase 4 ile birlikte disney+'da yayınlanacak bu diziler ise tamamen mcu ile entegre olacak. filmler dizileri, diziler filmleri direktman etkileyecek. diziler ile mcu'ya katılan karakterler filmlerde devam edebilecek. bu dizilerin bir kısmı mini dizi olacak bir kısmı devam sezonları alacak. wandavision mini dizi olacak işlerden.

    bu dizilerle ilgili olarak söyleyeceğim son şey ise prodüksiyon kalitesi olarak filmlerden asla geri kalmayacağı. tamamen film bütçesi ile bu diziler çekiliyor. sezon başı 150 milyon dolar civarı bir bütçeden bahsediliyor. bu da bölüm başı 25 milyon gibi bir rakam eder. game of thrones ve the mandalorian gibi dizilerin bile çok çok üzerinde bir bütçe bu.

    fragman daha önce seyirciye bahsedildiği gibi tam bir sit-com olarak açılıyor. gülme efektinin kullanılmasına kadar dizinin bir kısmının sit-com olacağı söylenmişti. aynı şekilde buna tanık oluyoruz. wanda ve vision'un güzel, mutlu bir aile tablosu var. ama kısa süre içerisinde bu tabloda bazı çatlaklar oluşuyor. kahramanlarımız bazı şeyleri hatırlamıyor. hatırlamadıkları içinde içinde bulundukları gerçeklik sallanmaya başlıyor.

    dizide belli ki bir çok zaman dilimi göreceğiz. 60'lı yıllar, 70'li yıllar 80'li yıllar estetiğine sahip sahneler var. bunlar farklı dönemlerin sit-com'larından esinlenecek. bu sahnelerde wanda ve vision dışında bir ortak karakter daha var. o da kathryn hahn tarafından canlandırılan karakter. karakterin kim olduğu resmi olarak açıklanmasa da agatha harkness olduğunu tahmin etmek mümkün.

    wanda bir paralel evrende ya da cep evrende dizideki süreçleri yaşayacak. bu evreni kendisinin mi oluşturduğunu yoksa başka birinin mi oluşturduğu şu an için belli değil. belki de agatha harkness tarafından oluşturulmuştur ya da harkness tarafından orada tutsak ediliyordur. fragmanın sonlarına doğru gerçek dünya'yı da görebiliyoruz. s.w.or.d. ekipleri muhtemelen bu cep evrenle dünya arasında bir etkileşim fark edecek. belki de wanda kaçmaya çalışırken bazı s.w.o.r.d.'un dikkatini çekecek.

    ayrıca bahsetmek istediğim bir karakterde fragman görünen ve tarladan gerçek dünya'ya uçan kadın. o karakter monica rambeau. karakteri daha önce captain marvel filminde izlemiştik. 90'lı yıllarda geçen filmde çocuk haliyle görmüştük. wandavision'da ise büyümüş ve s.w.o.r.d. ajanı olmuş haliyle göreceğiz. rambeau, çizgi romanlarda captain marvel ismini bile taşımış önemli bir karakter. bu dizide güçlerini kazanıp, mcu'da kahraman olarak görünme ihtimali çok yüksek.

    wandavision dizisi doğrudan doctor strange in the multiverse of madness filmine götürecek. hatta doctor strange'in bir bölüm dahi olsa dizide gözükmesi bekleniyor. şu an için bu bağlantının nasıl olacağını bilemiyoruz ama bazı tahminlerde bulunabiliriz.

    çizgi romanlarda büyü temelli olmak üzere wanda hamile kalıyor. wanda ve vision'ın ikiz çocukları oluyor. bebeklerin gerçek olmadığı agatha harkness tarafından ortaya çıkartılıyor. daha sonra ise bebekler wiccan ve speed olmak üzere reenkarne olarak dünya'ya geri dönüyorlar ve young avengers'a katılıyorlar.

    işte özellikle bu nokta dizi ve filmin kesişmesi için çok kritik olabilir. zira bu çocukların reenkarne olmasındaki en önemli faktör marvel evreninin en önemli karakterlerinden iblis mephisto. ki kendisi doctor strange'in büyük düşmanlarından biri olur. tabi wanda'nin başına gelenlerin arkasında mephisto olabilir. ikinci doctor strange filminde çıkması beklenen nightmare olabilir. şahsi tahminim olan chthon olabilir. bu noktada marvel studios'un yaratıcı anlamda hikayeyi nereye götürmek istediği önem kazanıyor.

    wandavision şu anki haliyle mcu'da gördüğümüz her işten çok daha farklı duruyor. potansiyeli büyük bir proje. ilk yayınlanacak mcu-marvel studios dizisi ve ilk yayınlanacak disney+ mcu işi olarak sırtında yükler taşıyor. ama fragmanın bu konuda başarılı olduğunu söylemek mümkün.
  • her bölüm yüzü gülen, bir şeyler için çok uğraşan ve kendini mutlu olduğuna inandirmak için elinden geleni yapan bu kadının aslında nasıl büyük bir depresyonda olduğunu bize tekrar hatırlatmış bir bölüm olmuştur.

    --- spoiler ---

    geçen bölüm visionu kurtarmak için yarattığı gerçekliğin sınırlarını büyüten wanda bu bölüm visionu bulmak için kılını bile kıpırdatmadı. çocuklarını aninda bir yabancıya verdi falan gibi ayrintilar aslında 6 bölümdür gordugumuz ailesi için her seyi goze alan wandaya ters bir duruş gibi geldi ilk izledigimde. ama sonra dusundum bu kadin buyuk bir depresyon içinde kaybolmuş gitmiş. başını su yüzüne çıkaramadığı için suyun altında bir hava balonu yaratıp oraya saklanmış, bir sekilde bu balon patlayinca da suyun içine geri gömüldü. çok üzüldüm bu bölüm wandaya. özellikle "kendimle bir gün geçireceğim bu bana günümü gösterir." repliği kadar depresyonu iyi anlatan bir söz duymamış olabilirim.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    senin adın witch. benim adım da witch. bundan sonra senin adın scarlet witch olsun.
    --- spoiler ---
  • şu ana dek en hüzünlü bölümüyle karşımıza geldi wandavision. elizabeth olsen... üzümlü kekim benim. alt dudağını titretip, ağlamaya başladığında ekrana sarılasım geliyor. yapay zeka olup, robot bir beden ile hayatına giresim geliyor yapma böyle.

    sit-com tercihinin sebeplerinden, age of ultron filminden günümüze kadar olan her detayı bağladıkları bir bölümdü aynı zamanda. marvel, sen bu işi gerçekten biliyorsun.

    dizideki mcu referanslarını spoiler kısmında anlatacağım;

    --- spoiler ---

    - mor marvel logosu zaten direkt agatha için yapılmıştı. bir dizi karakteri için marvel logosunun değiştiğini ilk kez gördüm. belki hatırlamıyorumdur ancak agatha'nın mcu için önemli bir rol olduğunu buradan düşünebiliriz. oyuncunun da çok iyi iş çıkardığını düşünmekteyim.

    - wanda'nın neden bir sitcom içinde kaybolduğunu ise babasına ve çocukluğuna olan özleminden anlıyoruz. son kez mutlu olduğu anları hatırlayarak kendi mutluluğunu yaratmak istiyor ve westside'ı koca bir sitcom'a dönüştürüyor.

    - age of ultron filminde wanda ve pietro'dan dinlediğimiz hikayeyi bu sefer izlemiş olduk. stark endüstrisi'nin patlamayan roketine bakarak 2 gün geçiren 2 çocuğun korkunç travmasını sözler yerine görüntü ile görünce daha iyi anladık bence. wanda'nın ufaklığını oynayan kız çok tatlıydı. babasına attığı son bakışta gözlerim sulandı ancak anında kendime geldim. bir de wanda-pietro kardeşlerin buradan şans eseri kurtulduğunu wanda kendi ağzıyla söylemişti. ancak yaşadığı travmadan ötürü geçmişi hatırlamadığını görüyoruz. aslında onları oradan kurtaran wanda'nın kendisiymiş. bombaya uyguladığı "probability hex" büyüsü sayesinde patlamasını engellemiş.

    - wanda'nın büyü güçleri doğuştan var gibi gözükse de "scarlet witch" olması yani kaos büyülerini yapabiliyor olması tamamen mind stone'a maruz kalmasından ötürü gerçekleşiyor. mcu böyle bir orijin planlamış ve ben güzel buldum. yani wanda, mind stone'a maruz kalmasaydı normal bir cadı olarak hayatına devam edecekti ancak mind stone ile kendisi kehanetteki scarlet witch oldu. zaten zihin taşına bakarken kendisinin gelecekteki versiyonunu görüyor. tam kostümlü, ismini almış bir scarlet witch.

    - wanda'nın vision'ın ölü bedenine söylediği "seni hissedemiyorum" cümlesi infinity war'daki sahnelerine bir gönderme. orada biliyorsunuz ki wanda, vision'ın kafasındaki taşı yok ettiği anlarda vision "sadece seni hissediyorum" diyerek sevdiğine veda etmişti. burası baya duygusaldı...

    - bu bölümün en merak edilen anı ise white vision olduğunu söyleyebiliriz. kendisi 1989 yılında çizilen avengers: west coast "vision quest" çizgi romanına dayanmaktadır. çizgi romana göre amerika'nın nükleer silahları almasına karşılık vision devre dışı bırakılarak, bedeni parçalanıyor. hank pym ise vision'ı tekrar canlandırmak istese de bedeni ürpertici bir şekilde parçalandığı için eski vision'dan eser kalmıyor ve tekrar canlandırıldığında tüm rengini, duygularını kaybetmiş bir android olarak tekrar uyanıyor. tıpkı bölümün sonunda gördüğümüz vision gibi. yani wanda, sevdiği adamı 2 kere kaybetmesi yetmedi bir de onun tekrar canlandırılan renksiz, duygusuz, kötü versiyonu ile iyice dibe batabilir.

    - elbette son olarak, mcu tarihinde ilk kez "scarlet witch" ismi kullanıldı. böylece wanda, o meşhur adını almış oldu. ayrıca dizi veya filmlerin o karakterin ismi ile bitmesi beni hep heyecanlandırmıştır. örneğin dark knight filminin son cümlesi yine dark knight'dır. nasıl etkilenmeyelim şimdi?

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    aga kimse sormuyor hex'in içine halatla kanalizasyondan giren amcaya ne oldu. öldü mü? kaldı mı? biz insanlık olarak ne kadar acımasız bir tür olduk. herkez dr.strange, x-men filan diyor. cık cık...
    --- spoiler ---
  • --- 1 ve 2. bölüm spoiler ---

    ilk iki bölüm itibariyle gizemli ilerleyen dizi. 1. bölümdeki mr. heart'ın boğulma sahnesinde wanda rolü dışına çıkmış ve vision'a "help him" derken aksanı değişmişti. 2. bölümde de arıcı kostümü giyen s.w.o.r.d. ajanını gördüğünde "no" demiş ve zamanı geriye almıştı. buradan anlıyoruz ki wanda tam olarak biri tarafından manipüle edilmiyor. içinde bulunduğu dünyanın sahte olduğunun kısmen farkında ama saadetinin bozulmaması için dış müdahaleleri engelliyor gibi. ayrıca ilk bölümde mrs. heart'ın, wanda'ya "stop it" derkenki ağlamaklı ve korkak hâli de bütün bunları yapan kişinin wanda'nın kendisi olduğu izlenimini veriyor.

    stark endüstriye ait tost makinesi reklamı aslında wanda'nın travmasına gönderme. hatırlarsanız age of ultron'da wanda, kardeşi pietro'yla beraber stark endüstriye ait bir bomba yüzünden saklandıklarını ve bombanın patlayıp kendilerini öldürmesini tam üç gün boyunca beklediklerini söylemişti. reklamda tost makinesinin sanki bombaymış gibi biplemesinin sebebi de bu. benzer şekilde ikinci bölümdeki "strucker watches" reklamı da aslında wanda ve pietro'ya sokovia deneylerinde işkence eden strucker'a gönderme. zaten saatin üstünde de hydra amblemi vardı. sanırım ilerleyen bölümlerdeki reklamlar da wanda'nın mevcut travmalarına dair ipucu vermeye devam edecek ve belki pietro'nun ölümüne ve thanos'un snapına dair göndermelerle de karşılaşabiliriz. ayrıca reklamlardaki kadın ve adam da wanda ve pietro'nun ebeveynleri olabilir.

    vision'ın öldüğü hâlde nasıl hayatta olduğunu merak etmiştik. bunun cevabı "hayatta değil" şeklinde olabilir. mr. heart boğulurken gördük ki vision, wanda ona emir verene kadar hiçbir müdahalede bulunmadı. normal vision ise dayanamaz ve mutlaka bir şeyler yapardı. bu dizide gördüğümüz vision ise wanda'nın aksine wanda tarafından kontrol edilen bir hayalmiş gibi gözüküyor. neyse bakalım.

    ikinci bölümde üzerinde s.w.o.r.d. logosu olan oyuncak bir helikopter görmüştük. belli ki s.w.o.r.d. ajanları bir şekilde dışarıdan wanda'nın bulunduğu dünyaya giriş yapmaya çalışıyorlar. zaten helikopteri gördükten hemen sonra ajan monica rambeau'yu -captain marvel'daki küçük kız- gördük. kendisi bu helikopter sayesinde dünyaya giriş yapmış olabilir ya da o helikopter başka bir amaca hizmet ediyor da olabilir. bununla alakalı iki yorum var: ya o oyuncak helikopter aslında bir drone idi ve sitcom dünyası, bunu ilgi çekmemesi için -malumunuz konsept 60lı yıllar- o dünyanın yasalarına uygun hâle getirip oyuncak helikopter olarak gösterdi ya da helikopter, pym partikülleriyle yapılıp küçültülmüş gerçek bir helikopterdi. bekleyip göreceğiz.

    wanda'ya radyodan ulaşmaya çalışan ve "bunu sana kim yapıyor?" diyen kişi (bkz: ant-man and the wasp)'ta gördüğümüz polis jimmy woo karakteriydi.

    "the devil's in the details", "that's not all he's in" gibi replikler de marvel'ın şeytanı olan mephisto karakterine foreshadowing olabilir. mephisto'nun bu dizinin kötüsü olacağına dair söylentiler dolaşıyordu. ayrıca o tüyler ürpertici, tarikatmış gibi hep bir ağızdan tekrarlanan "for the children" replikleri de pek hayra alamet değil. çizgi romanlarda mephisto'nun wanda'nın çocukları peşinde olan bir karakter olduğunu düşünürsek o replikleri de kafamızda bir yere oturtabiliriz.

    edit: dizinin introsunda dikkatli bakılınca grim reaper'ın kaskı görülüyor. bkz bu karakter çizgi romanlarda vision'ın düşmanıymış sanırsam. ilerleyen bölümlerde görebiliriz kendisini.

    --- 1 ve 2. bölüm spoiler ---
  • --- spoiler ---

    anasını babasını kaybetmiş, yetmemiş kardeşini kaybetmiş, sonra gitmiş 3 milyar dolar değerinde vibranyumdan, sağlam kapı gibi bir adama gönül vermiş, ve fakat onun da yok oluşuna şahit olmuş, süper güçlere sahip bir kadının içine düştüğü bu derin keder ve yalnızlıkla başa çıkma hikâyesi.

    efendim bu esnada westview kasabasının sakinleri zarar mı görmüş? olur canım o kadar. monica'cığımın da dediği gibi, "senin neyi feda ettiğini asla bilemeyecekler" o sıradan insanlar.

    varolsun süper-kahramanlar, biz sıradan insanlar size feda olalım. varlığımız varlığınıza armağan olsun.

    --- spoiler ---
  • yayınlanan nefis bir bölümle (s01e 05) kurmacanın hakkını veren, bilimkurgunun (fantastiğin, doğaüstünün) insanla ilişkisi üzerine zihinlerde pek çok güzel soru yaratan dizidir.
    madem süper kahraman filmleri yermenin moda olduğu bir dönemde böyle iddialı bir giriş yaptık o halde maddeler halinde açıklayalım efendim.

    --- spoiler ---

    s01e05

    --- spoiler ---

    -öncelikle karakterlerini; ters giden radyoaktif deneylerle, devlet organizasyonlarının süper insan yaratma hayalleriyle, pym partikülleriyle... uzun lafın kısası bilimkurgunun alışıldık fikirleriyle inşa eden bir külliyatın, büyüyü aynı evrene dahil etme süreci şu an için harika görünüyor.
    doctor strange'i saymazsak günümüze kadar gelen süreç içinde büyü konseptinin, kendi temelleri sebebiyle en belirgin olduğu yapımlar thor filmleri ve asgard hikayeleriydi. mcu bu öykülerde bile büyüyü yüksek teknolojinin bir çeşit alametifarikası ya da bilimsel yöntemlerle manipüle edilebilir bir olgu olarak aktarma yolunu izlemişti.
    doctor strange filmiyle birlikte aslında bir anlamda marvel sinematik evrenine yabancı kalan büyü kavramı; daha ezoterik ve mistik temellerden, çoğunlukla doğu kültüründen alıntılanan detaylarla işlenmeye başlamış; endgame filmine geldiğimizde ise mcu, büyüyü kurgusal pozitivzm ile birleştirilerek zaman, mekan, gerçeklik...vb aslında çoğu bilim ve varlık felsefesiyle ilgili soruları kendi anlatı yöntemiyle açıklamaya girişmişti.

    scarlet witch'in gerek çizgi romanlardaki öyküsü gerek filmlerdeki yeri tam olarak bu iki hikayesel doğaüstüyü açıklama prensibinin (büyü-bilim, fantazya-bilimkurgu) tam ortasında bir köprü oluşturuyordu.
    [her ne kadar hem aynı karakterleri onlarca yıl boyunca yazıp çizmenin getirdiği yaratıcılık buhranıyla hem de marvel'a ait kimi karakter ve öykülerin yapım haklarının başka firmalarda olması sebebiyle; gerek çizgi roman evreninde (earth-616) gerek filmlerde "mutant mı, büyücü mü yoksa başka bir orijine mi sahip?" gibi sorularla temel özellikleri zaman içinde flulaştırılmış olsa da tanıdığımız sevdiğimiz haliyle scarlet witch, magneto'nun kızı ve mutant yetenekleri büyüsel pratiklere girişmesine olanak tanıyan bir karakter olarak bu açıdan hep önemli bir noktada konumlanıyordu.]
    wandavision'ın bu hafta yayınlanan son bölümüyle birlikte görüyoruz ki mcu bu yöntemi izlemeye devam ediyor. büyü hala tekolojiyle ve teknolojinin öngörülemez bir uzantısı olarak varlığını sürdürüyor gibi görünüyor. fakat...

    şimdi varılacak yeri netleştirmek için büyü sözcüğünü tanımlamak gerekiyor.
    tdk'ya göre büyü; tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad.
    oxford sözlüğü (magic) büyüyü, "the secret power of appearing to make impossible things happen by saying special words or doing special things."
    witchcraft'ı ise "the use of magic powers, especially evil ones." olarak tanımlıyor.

    işte bu noktada tam olarak şu soru ortaya çıkıyor; eğer yarattığı tekinsizlik hissi eşdeğerse yetenekleri ne yolla açıklanırsa açıklansın wanda maximoff bir büyücü müdür?
    kelimenin tam anlamıyla büyücüdür.
    bölümün ilk dakikalarından itibaren bu kavram (bkz: witchcraft); büyüyü yapan değil ona maruz kalan kişilerin gözünden, kendi tanımını sorgulatmaya başlıyor ve ardından yeni bir soru ortaya çıkıyor; wanda'nın bu imkansız şeyleri gerçekleştidiği eylemleri kötücül müdür?
    cevabı ise yine başka bir tanım üzerinden veriyor. (bkz: hex)
    yapılan küçük bir kelime oyunuyla wanda'nın oluşturduğu alanın geometrik şekli (hexagon), yaptığı uygulamayı isimlendiriyor.
    hex özellikle ingilizce fantastik literatürde çokça kullanılan bir sözcük.
    türkçeleştirecek olursak en yakın anlamlı karşılığı "lanet". (sevin okyay ve kutlukhan kutlu da harry potter serisinde hex sözcüğünü çoğunlukla lanet ya da uğursuzluk büyüsü olarak çeviriyor.)
    yine de "maruz kalan kişide olumsuz bir etki yaratan büyü" anlamı her şartta baki.

    tüm bunları bir arada değerlendirdiğimizde wanda bize birbirinden farklı, çok tanıdık arketipleri bir arada çağrıştırmaya başlıyor.
    bunların ilki şüphesiz lilith. dizinin sonraki bölümlerinde mephisto'nun da hikayeye dahil olacağı tahminlerini düşününce bu çağrışım daha da güçlenmeye başlıyor. iktidara baş kaldıran kadın; semitik toplumsal cinsiyet normlarından günümüze kadar değişmeyen eril bakış açısıyla (tyler hayward) terörist olarak tanımlanıyor ve bir tehdit unsuru olarak görülüyor. içinde bulunduğu/yarattığı alan neredeyse "cehennem" gibi tarif ediliyor. bu alana rahatlıkla girip çıkabilen tek kişi ise yine wanda. (bkz: hades) (bkz: hecate)
    üstelik hecate çağrışımı yalnızca burada da yer almıyor. tanrıçanın ilişkilendirildiği başlıca hayvan köpek. ve bayramlarda onun adına köpek kuban edildiği belirtiliyor. (bkz: lupercalia)
    sparky'yi bulan kişi ise agnes. karakterin üçüncü bölümde taktığı kolyede tanrıçanın üç figürlü bir temsili yer alıyor. (bu kolye detayını farketmemi sağayan ezgi'nin kanalı'na ayrıca teşekkür ederim.)

    -içeriden baktığımızda başka bir tabloyla ve başka çağrışımlarla karşılaşıyoruz.
    izleyicilerin büyük bir kısmının sorguladığı asıl şey wanda'nın anneliği. bu durum vision'ın çocuk sahibi olabilecek olsa bile hex'in içindeki ölü ya da wanda tarafından diriltilmiş haliyle çocuk sahibi olabilecek durumda olup olmadığı üzerine kurulu gibi görünüyor. ama dizinin defaatle altını çizdiği bir şey var. wanda bir illüzyon yaratmıyor doğrudan gerçekliği değiştiriyor. ve hatta (she recast pietro?) !
    dolayısıyla bu bizi billy ve tommy'nin gerçekten var olduğu sonucuna çıkarıyor. yani yeni bir can yaratabiliyor. ama ölüme karşı gelmiyor. wanda yaşayan tek akrabası, kendi geçmişiyle olan tek bağı ikiz kardeşi pietro'nun ölümünü bile bir noktaya kadar geri çevirebiliyor. pietro'yu ölümden döndürmüyor, onu adeta yeniden tanımlıyor. bu durumun tek istisnası var. vision
    buradaki çağrışımlar gittikçe ilginç hale geliyor. çünkü hikayenin bize aktardığı şekliyle; wanda, doğanın kadim kurallarına uyum sağlıyor olsa bile animusun yitirilmesi bu kuralların dışında kalıyor ve "kendi varlığından" vision'ı tekrar yaratıyor. (bkz: gaea) (bkz: uranus)
    elbette bu durum ana tanrıça kültünü hatırlatıyor. bu açıdan bakacak olursak hex'in rahatlıkla -tıpkı gaea ve yeryüzü örneğinde olduğu gibi- wanda'nın kendi varlığının bir parçasını ya da wanda'yı tanımlayan fiziksel uzamı temsil ettiğini söyleyebiliriz.

    son olarak geldiğimiz noktada dizinin devam eden bölümlerinde nereye evrileceği ile ilgili fikirler ön plana çıkıyor. vision'ın bilinçaltına yaptığı vurgu ve wanda'nın bütün bunların ne zaman başladığını bilmiyor olduğunu söylemesi; ister istemez izlerken yaptığımız çıkarımlarda mephisto'nun bir yolla wanda'nın zihnine ulaştığını ve onu bir şekilde manipüle ettiğini düşündürmeye başlıyor. bu da hristiyan anlatılarından rönesans edebiyatına kadar, insanın sahip olmak istedikleri karşılığında "şeytanla" yaptığı anlaşma ya da uzlaşı örüntüsünü akla getiriyor. "wanda tüm bunların karşılığında bir bedel ödemek zorunda kalacak mı?" sorusu da beraberinde geliyor.

    ilk paragrafta söylediğim süper kahraman filmleri yerme modası, ülkemiz sanatçılarının komikli twitlerine kadar ulaşmış durumda. her ne kadar disney'in önüne gelen her medya yapılanmasını satın alıp büyük bir kültür emperyalizmine sebep olduğunu düşünüyor olsam da; kendi adıma marvel'ın anlattığı kadın hikayelerini ve yan karakterlerini seviyorum. zırhlı adamların, gama ışınıyla duş almış devleri pata küte dövdüğü aksiyon sahnelerinden büyük bir keyif alıyor, aldığım bu keyfin sebebi olan avcı toplayıcı köklerimle de iftihar ediyorum. süper kahraman öykülerini, yalnızca "bu yeşil adam bu kızıl kadınla nasıl hemhal olacak?" sorusundan daha başka sorular sorarak izleyip okumaya çalışıyor, yeri geldiğinde de cgi ile üretildiğini bildiğim, kimsenin zarar görmediği, dövüş koreografilerine kendimi bırakıp primitif iç güdülerime şölen yaşatmaktan büyük bir haz duyuyorum.

    herkese aynısını tavsiye ederim su burada çok güzel.

    edit: anlatım bozukluğu, imla
    edit2: spoiler uyarısı
  • tabi ki herkes en başta yas tutan wanda ve yarattığı yalan dünyayı izlemeyi bekliyordu. bunda sorun yok. buna hepimiz okeydik.

    ancak marvel gidip bu dizinin tanımıtında, en basitinden zoom görüşmelerinde, benedict cumberbatch'i kullandı. ancak dr. strange'in adı bile geçmedi. insanlar haklı olarak en azından dr. strange filmine evrileceğine dair net bir mesaj bekledi ama gelmedi. işin içine mistik sanatlar, büyüler girince tabi ki dr. strange'e bağlanacak ama bu dizinin tanımıtında dr. strange'e canlandıran oyuncuyu kullanırsan beklentinin yükseleceğini bilmeleri gerekir.

    sonra, paul bettany yıllardır birlikte oynama hayali kurduğu bomba bir oyuncu göreceğimizi söyleyerek beklentiyi iyice arttırdı. sonra gidip "ben kendimden bahsetmiştim" dedi utanmadan.

    sonra, gittiler x-men evrenindeki peter maximoff'u; pietro olarak diziye soktular. adına pietro dediler, ingilizce altyazılara x-men evrenindeki pietro yazdılar , jenerik kısmında adı pietro maximoff olarak geçti. sonra agatha çıktı "ben bu adamı sokaktan çevirdim" dedi.

    kendileri milleti gazladı, son hafta durun, sakin olun, gazlanmayın üzülürsünüz dediler. gaz borusunu götümüze siz bağladınız ama sayın marvel.

    ben bu gazlamalar olmasa bile diziyi severdim zaten. bu haliyle de sevdim, onda bir sıkıntı yok ancak öyle şeyler yaptılar ve dediler ki beklentim müthiş arttı. genel olarak diziyi sevdim ve çok memnun kaldım ancak bir yanım da buruk kalmadı değil.
  • --- spoiler ---

    paul bettany'nin herkesin cok sasiracagindan bahsettigi buyuk aktor cameosu white vision olarak kendisiymiş galiba. iyi trolledi herkesi.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap