• yazı sihirli bir dildir.

    şuradan pay biçebiliriz belki: kendi sözcüklerinizi bir kağıda yazın. sonra yüksek sesle okuyun.
    nasıl? konuştuğunuz doğallıkla olmuyor değil mi? (telesekretere not bırakır gibi bir yapaylık hasıl oluyor.)
    e hani onlar sizin sözcüklerinizdi?

    yazmanın, sesle iletilen sözcükleri bir şekilde mutasyona uğratması buna yakın bir şey.

    iş bu sebeple;
    sevdiğiniz bir yazarı, yazdıklarını okuyarak (her satırına ulaşma şansınız olsa bile) "avucunuzun içi gibi bilmek" mümkün değildir. daha da ilginci, bahsi geçen kişiyi fiilen/şahsen tanıyorsanız çoğunlukla örtüşmeyecektir de okuduklarınızla işittikleriniz/gördükleriniz.

    soğan gibi bir şey insan.
    katman katman katman.

    bazı katmanlar sadece kimyasal reaksiyonla ortaya çıkabiliyor.
    harflerin kimyasını bilir misiniz? sessizlikteki salınımlarını? rezonansı?

    yazıya dökebildiklerini başka şeylere dönüştüremeyebilir insan, başkasına anlatamayabilir, anlatabilse de aynı şekilde ifade edemeyebilir.

    "okuduğunuz kişi, gördüğünüz kişi değil" demek değildir bu.
    okuduğunuz katmana asla ulaşamayabilirsiniz demektir.

    bir yazarı yazdıklarından tanımaya çalışmak, elinizde bir sondaj makinasıyla derinlere inmek ancak yüzeyle o derin arasındaki bir yerde asla bir araya gelemeyecek bir bütünün parçalarını yapıştırmaya çalışmak demektir.

    asla evde denemeyin.
  • bilgisayar destekli metin çözümlemecilerin uğraştığı konulardan biri. (bkz: stylometry) (bkz: author identification) (bkz: authorship attribution)
    türkiye'de bu işle uğraşanlardan biri için (bkz: fazlı can)
  • kişiyi tanıma kriteri sadece tonlama olmadığı için haklı bir uğraştır. giriyi okurken kişinin sık kullandığı kelimeler göze çarpar. sonra birkaç mesajına daha bakılır ve tebrikler. buldunuz
  • yanlış teşhislere, hatalı kanaatlere sebep olan çalışmadır.
  • (bkz: sandro)
  • (bkz: grafoloji)
hesabın var mı? giriş yap