yememek
-
herhangi bir işi yapmaya uğraşırken sonuca giden değişik yollarda başarısız olma durumu. örnek vermek gerekirse bilgisayarınızda bir arıza çıkar ve teknik arkadaşa söylersiniz,
- ya şu sayfaya giremiyorum yaa
- şunu şunu dene
- olmadı bu..
- o zaman şöyle şöyle şöyle yap
- yaa bunu da yemedi..
- bilgisayarı kapatıp aç o zaman*
- aa, nasıl da düşünemedim.. -
diyet yapan kadının mutfağında mutlaka: yememek takımı. dikenli tas, delik tencere, zehirli kaşık gibi..
yemen'den geldim. yemem.
"adinatha, jainizm'deki yirmi dört ustanın ilkidir ve ilk kuantum sıçrayışı* budur: tanrı'dan kurtulunmuştur. itibar buda'ya ait değildir, çünkü buda adinatha'dan yirmi beş yüzyıl sonra gelmiştir. ama buda'ya ait olan itibar başkadır: adinatha tanrı'dan kurtulmuştur, ama yerine meditasyon koyamamıştır. tam tersine çilecilik, sadelik, bedene eziyet etmeyi yaratmıştır; oruç, çıplak kalma, günde yalnızca bir kez yemek yeme, geceleyin hiçbir şey içmeme, yememe*, yalnızca belli yiyecekleri yeme." osho provokatör mistik
(bkz: yememek)
(bkz: oruç/@ibisile)
(bkz: manken hastalığı)*
(bkz: yeme bozukluğu)
(bkz: anorexia nervosa)
(bkz: anoreksiya nervoza) -
ilerleyen yaşla, yaşadığınız olaylarla içinizde gelişen bir güdü, oltaya gittikçe daha az gelme durumu.
-
cesaret edememek, kendine guvenememek, $uphe ile bakmak.
-
oltaya gelmemek.
-
(bkz: anorexia nervosa)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap