• 1) hoşgeldin, hayırlı olsun.

    2) acilen başını sokacak bir yer bul ve şu ibareyi evinin görünür bi yerine as: “yerim idealizmi!!!”

    3) artık öğrenci değilsin, ailen dahil herkes, her kurum ve kuruluş sana daha az müsamaha gösterecek.

    4) ailenin maddi durumu ne olursa olsun bir iş bul. kendi paranı kazanmadan olmaz.

    5) ilk bulduğun işe atlama ama ona kıl, buna tüy de deme. en azından adam gibi olma ihtimali olan bir işe gir. ne demişler “iş işte, sevgili sevgilide bulunur”. hayatında işlem hacmini yüksek tut yani.

    6) aklında olsun, bir işi kabul etmeden önce punduna getir, tuvaletine bir git. kadın- erkek tuvaleti ayrı değilse, hadi onu geçtim tuvalet hijyenik değilse ardına bakmadan uzaklaş. tuvaleti hijyenik olan her işyeri süper olacak diye bir şey yok ama temiz olmayan işyerinden asla ve kat’a hayır çıkmaz.

    7) bir şey daha, iş görüşmesinde görüştüğün kişi sevimli olmaya çalışarak “ayh ayh, biz burada bir aile gibiyizdir, çok şey öğreneceksin” diyor ise pılını pırtını topla çık git. işbu cümlenin meali, “seni eşek gibi çalıştırıcaz, allahın şaşacak, karşılığında da eline maaş süsü verilmiş harçlık geçecek, hatta asgari ücretten sigortalanacaksın” dır.

    8) mümkünse kastır, kurumsal bir yerde başla. ilk birkaç sene patron müessesesinden uzak dur. işin sahibiyle burun buruna çalışıyor olmak insanı ekstradan gerim gerim gerer. oyunun kurallarını yerinde öğren. plazanın birine gir, daral, bunal, çatla ki çatlaktan ışık girsin. zira ne demiş leonard cohen, "there is a crack, a crack in everything, that's how the light gets in". en doğru kararı yeterince daraldıktan ve de çatladıktan sonra vereceksin.

    9) kurumsal iş yerinin başka bir faidesi, benim için hala rüya olan özel sağlık sigortasının tadını çıkar. doktora, hastaneye işin düşmez inşallah ama güvence altında olmak güzeldir. cilt bakımı, güneş gözlüğü vs . şeylere dahi bir yolunu bulup para ödemeyebilirsin. misal, taksim’ de barda düşüp kafanı, gözünü yararsan alman hastanesi’ ne elini kolunu sallayarak gidebilirsin.

    10) kurumsal yerde hiçbir şey olmasa, iş arama sürecinde, gaz döküp yakılası insan kaynakları cemaatinin kafa kol girilesi sorularına verecek 3-5 şekil cevap edinirsin.

    11) ilk dönemler çalkalanıp, savrulup, kendine sorular sorup durabilirsin. bunu doğal bir süreç olarak kabullen. nasıl olsa çala çala bir havaya döner, ritmini bulur.

    12) çok mu daraltıcı? yok ya, sonradan dönüp bakınca yol aldığını, epey değiştiğini göreceksin. öğrencilik hakkaten tuhaf bir dönem ve ruh hali, sen uzaklaşmasan bile o senden uzaklaşıyor eninde sonunda. değişim biraz hoş, biraz nahoş, belki de mayhoş olabilir. hayat ve sen karşılıklı yontuşup duracaksınız (yontuşmak?? neblim öyle çıktı işte).

    13) mezuniyetin hemen sonrasındaki dönemi daha verimli geçiren, yazacak bir ton renkli şeyi olan insanoğulları da vardır elbet. bunlar benim ve benim gibilerin beceriksizliğinden mütevellit deneyimler nihayetinde. ama sen yine de bir düşün.

    14) bana ukalaaaaa deme. yalanım varsa n'olayım, biliyorum da yazıyorum.

    allah yolunu açık etsin.

    edit: leonard cohen ve özlü sözü
  • okulda diplomanızı aldığınız gün teciliniz iptal ediliyor, kaçak durumuna düşmemek için şubeye mutlaka uğrayın.

    genel sağlık sigortası aynı şekilde yüklü borç çıkmaması için, tecilden sonra testinizi yaptırın.
  • noldu lan?okurken oranın buranın müdürü oluyordunuz hani?welcome to ticaret meslek. yok size öğüt falan. kelin ilacı olsa kendi başına sürerdi.
  • iş bulduysan pek zorlama şansını ülke koşulları malum
  • (bkz: kariyer.net)
    (bkz: secretcv.com)
    (bkz: yenibiris.com)
    en kısa zamanda bu sitelerle haşır neşir olmaya başla.
  • iş yerinde altıncı ayınızdan sonra isteyin, korkmayın, hakkınızın yendiği yerde durmayın, mücadele etmeyin. bu çaba için sarf edeceğiniz emeği daha iyisini bulmak için harcayın ama unutmayın bulduğunuz da final olmayacak. istemeyi, talep etmeyi bırakmayın, ben yeniyim, ben kimim ki talep edeceğim, her şeyin bir uyanı var demeyin, siz kendinizi en iyi bilensiniz. hak ettiğinizi düşündüğünüz şeyi koparıp alın.
  • patronlarınıza ve çalıştığınız kurumlara onlardan aldığınız kadar verin. eğer kıymetinizin anlaşılmadığı, emeğinizin karşılıksız kaldığı bir firmadaysanız özveriniz size madalya kazandırmayacak. böyle bir durumda piyasada isim yapabileceğiniz projelere özen gösterirken, arka planda kalacak olan angarya işlere enerji harcamayın. çalışacağınız şirkette sizden alt ve üst pozisyonlarda görev yapan insanlar olacak. farklı pozisyonlarda olmaları, insanları alt ya da üst sınıf yapmaz. son olarak hangi işi yaparsanız yapın vicdanınızı dinlemeyi, insani değerlere bağlı kalmayı unutmayın.
  • 2018 kpss lisans sınavının da gerçekleşmesiyle henüz açıklanmasa da atanacağına dair umutları kalmamış yeni mezunlara iş bulma konusunda sözlükten gelecek tavsiyeleri içermesini umut ettiğim başlıktır.
    iş bulma sitelerinde en dandik küçük firmalara bile iş başvuru talebinin 500-750 civarında olduğu, satış danışmanı, kasiyerlik dışında iş talebinin oldukça az olduğu şu günlerde iş bulamamak bir yandan özgüvenimi düşürürken bir yandan da kendimi geliştirsem bile iş bulup bulamayacağıma dair aklımda şüphe oluşturuyor. çünkü başvurduğum iş yerlerinin hiç biri özgeçmişime bakmaya dahi tenezzül etmiyor. en azından özgeçmişime baksa mülakata çağırsa ya da ne bileyim özgeçmişime baksın ama mülakata bile çağırmasın özgeçmişimi beğenmediği için razıyım. gerçi özgeçmişimde elenecek şey yok. yabancı dil bilgim iyi gözükürken (o kadar iyi değil aslında ama özgeçmişte belli olmuyor ) mezun olduğum üniversite ise istanbul üniversitesi gibi belki çok iyi değil ama özgeçmişten elenecek kadar da kötü olmayan bir üniversite. bilmiyorum ne yapmalıyım iş bulmak için.
    edit: bu entry bile okunmadan geçilecek gibi bir his var içimde . ne özgeçmişime bakılıyor ne yazdığım entrye ! *
  • özellikle çiçeği burnunda mezun mühendis kardeşlerime tavsiyem; ilk iş tecrübenizde kesinlikle yöneticilik, amirlik ya da müdürlük istemeyin, verirlerse de almayın. emeklemeden koşulmaz.
  • direk askere git
hesabın var mı? giriş yap