• tazmanya yöresinden geleni cidden korkutucudur.
  • izlediğim bir kısa filmle tanıştığım aksan. liverpool aksanıyla tanışıp yaşadığım "ben ingilizce bildiğimi sanıp bi halt bilmiyor muyum yoksa?!" korkusunu hortlatmıştır. eksik olsun.
  • yakın zamanda yeni zelandalı biriyle yemek yedim ve neredeyse tüm gece konuştum. açıkçası anlaşılması çok zor bir aksan olduğunu düşünmüyorum. ama sohbet derinleşene kadar aralarda küçük duraklamalar olabiliyor.
  • kullandıkları bol miktarda deyim, argo sözcük yüzünden ingilizlerle kıyaslandığında anlaşılması zor aksan. hayır konuşuyoruz bir süre, bi noktadan sonra "ne dedin sen? af buyur?" bakışları karşı tarafa gına getirebiliyor. ama gerçekten de anlamak zor. adamlar "bed" sözcüğünü "biiid" diye telaffuz edince, ne diyosun kardeşim diye de sormadan duramıyor insan.
  • it yerine she falan kullanırlar ara sıra. deli ederler adamı. aynı zamanda maori dilinden etkilenmiştir. güzel bir yanı non-rhotic olmasıdır.
  • eagle vs shark filminde duyabileceginiz ve kulaga pek sevimli gelen aksan.
  • bu aksanla, örneğin, bi dram çekilmesi çok zor. ben üzülüyorum bu duruma. romantik komedi bile zor ya.

    ''vul yu bi may boyfirint?''
  • ingilizceyi aslinda en dogru telefuz eden aksandir, ama bize hep amerikan ve ingiliz aksani ogretildigi icin tuhaf geliyor.. ornegin e harfini i diye okuyoruz heceleme yaparken dolayisiyla, "yes" i, "yes" diye degil de "yis" diye okumamiz gerekir.. yeni zelandali aksaninda da "yes" yerine "yis" demelerinin sebebi budur.

    ayrica, su bir gercek ki ancak arada bir kelime yakalayip ne demeye calistigini tahmin ederek iletisim kurabilirsiniz bu aksana sahip kisilerle zira anlasilmasi epey zordur.
  • enter [entır] sözcüğünün "inta" olarak telaffuz edildiği aksandır. bir nevi fransız aksanı.*
hesabın var mı? giriş yap