• daha dava bitmeden tutuklular için ergenekon terör örgütü ifadesini kullanması ilginç. ya biz gözümüzün önünde cinayet işleyen ogün samast'a bile kaatil diyemiyoruz.

    savcı olmak varmış.
  • aziz yıldırım: "benim için kıbrıs'a kaçaçak yazmışlar. benim mezarım belli. ancak bunu yazan şerefsizlerin nereye kaçacağını göreceğiz."

    bu da burada kalsın tarih bunu da yazar...
  • son yaptigi aciklamanin turkce meali;

    su anda daha birseyler uyduramadik
    uydurunca aciklayacagiz.
  • kanımca bu iş artık akp ile nur cemaati arasındaki bir bilek güreşi haline de geldi.

    akp, ergenekon davası kapsamında, gerek kendisine aşırı muhalif ve bunun için cinayet işlemekten çekinmeyecek aşırı milliyetçi kişileri topladı, gerekse de bu davayı zaman zaman muhalefeti sindirmek ve halkı baskı altına almak için bir baskı aracı olarak kullandı; balyoz davası ile de işin içine askerleri aldı, askeriyenin tepesine vurdukça vurdu, kolunu kanadını kırdı; bunları yaparken de kendince geçmişin intikamını aldığından vicdanı boyutta herhangi bir rahatsızlık hissetmedi.

    nur cemaati ise, akp'nin bu faaliyetlerine emniyet, yargı ve bürokrasideki embedded elemanları vasıtasıyla yardım etti; işlerin bu noktaya kadar gelmesine yardımcı oldu ancak gelinen noktada artık sahip oldukları gücü sadece iktidarın emrinde kullanmakla kalmıyorlar, okların (tekrar) fethullah hoca'yı göstermesine neden olacak en ufak bir gelişmeyi istemedikleri için bu yöndeki tüm faaliyetlere, kamuoyu baskısına aldırmaksızın, engel olmaya çalışıyorlar.

    bence zekeriya öz'ün bu işlerden alınması akp'nin bu durumun farkında olduğu ancak artık son derece rahatsız olduğu anlamına geliyor. önce zekeriya'nın kankası ali fuat yılmazer'i görevden aldılar, baktılar ki zekeriya durmuyor, bu sefer de onu görevden aldılar. öyle zannediyorum ki akp, yaklaşan seçimler öncesinde bu olayların kendi aleyhine ne kadar puan kaybettireceğinin derdinde, o yüzden bu işte bir parça frene basmakta yarar görüyor. sırf bu nedenle gazetecilerin içeriden çıkabilmesi için de ceza kanunu'nda değişiklik yapacaklar. bu saatten sonra da ortalığın ergenekon, balyoz vb. adına çok karışacağını, şok tutuklamalar olacağını pek sanmıyorum, ta ki bir sonraki seçim sonuçlanana kadar.
  • ahmet şık ve nedim şener'e yöneltilen hukuksuzluğun kamuoyunda yarattığı rahatsızlık sebebiyle, sevgili kankası ali fuat yılmazer, başbakan erdoğan emriyle görevden alınmıştı. 23 mart 2011 ithaki yayınları'na polis baskını nedeniyle bu defa yine başbakan'ın emriyle kendisinin ve arama kararını veren hakimin de görevden alınmaları ve yerlerinin değiştirilmeleri gündeme gelebilir.

    şimdi bu aşamada: "ama hakim ve savcı tayinlerini başbakan yapmıyor ki, kürsü iradesini yansıtan, adalet dağıtan, yenibaştan kurulan bağımsız bir hsyk var, onlar yapıyor yea" diyen nur yüzlü, bülbül sesli, badem dudaklılar da çıkabilir. onlara da yetmez ama zort diyor, aşağıdaki bakınızı ağızlarına ağızlarına vuruyorum:

    (bkz: referandum sonrasındaki hsyk tasarrufları).
  • maskesi düştüğünde neler olacağını merak ettiğim insan.
  • eğer avukat akın atalay'ın yaptığı açıklamalar "doğruysa", tutuklanmasını istediği ve bizzat sorguladığı ahmet şık'ın ergenekon'la ilgili 2009 yılında yazdığı ve piyasada halihazırda satılmakta olan iki ciltlik kitabın varlığından bihaber olan kişidir.

    sen değil misin kaç yıldır bu örgüt hakkında kovuşturma yapan, insanları tutuklatan, kimisinin suçsuz olduğu halde hayatlarını zindan eden? nasıl olur da yaptığın operasyonla ilgili yazılmış önemli bir kaynaktan haberin olmaz? insanların evlerini, özel notlarını, bilgisayarlarını didik didik incelerken herhangi bir kitabevinden bulabileceğin kitabı nasıl olur da atlarsın? bu mudur türkiye'nin geleceğini aklayacak!! operasyonun araştırmacı savcısı?

    uzun lafın kısası kendisi bir savcı gibi değil adeta bir tetikçi gibi hareket etmekte olan kişidir. skandalların savcısı...
  • oncelikle (bkz: #22435591). insan herkesi kendi gibi bilirmis. dusunun adam koskoca cumhuriyet savcisi olmus, "karinizi bilerek mi bu surecte ameliyat ettirdiniz" diye sorabiliyor. cunku "kari" dedigin kocanin mali, ister ameliyat ettir kullan, ister ameliyatsiz, bio halinde, naturel olarak. velev ki nedim sener'le esi arasinda bu sekil bir iliski olsun, bir savci bu soruyu bu sekilde sormaya cesaret edemez, etmemeli. bunu yaparak, devleti temsil ettigi bir ortamda, "kari" dedigin kocasinin malidir dusuncesini icsellestirmis oldugunu resmi bir sorusturmada kayitlara gececek sekilde beyan etmis oluyor.
  • son hamlesi herhangi bir mantığa sığmıyor. amaç hükümetin elini güçlendirmek desen değil, tam tersi yönde işleyen bir süreç var. operasyon sayesinde cemaat hakkında yazılan kitabın da hayvan gibi reklamı yapıldı ve herkes biliyor ki insanlar torrent morrent bir şekilde bu kitaba ulaşacaklar...tüm bu süreç içerisinde bu adamın ismi de lüzumundan fazla ön plana çıkarılıyor...bu durumda aklıma gelen iki ihtimal var:

    1. cemaat, has adamı ali fuat yılmazer'in pasif göreve atanmasının ardından işi iyice inada bindirdi ve hükümete meydan okuma hamlesi olarak bu adamı kullanıyor. "senin seçim hesapların bizi ilgilendirmiyor, ne yaparsan yap biz mefaatimize dokunan kim varsa içeri alacağız, bildiğimizi okuyacağız. hadi yiyorsa bunu da görevden al bakalım" mesajı veriyor bu son hamlesiyle. ki olabilir, tayyip erdoğan'la fethullah gülen arasındaki iktidar savaşı bilinmeyen bir şey değil. ancak özellikle libya operasyonuna verilen desteğin ardından amerika'yla arasını iyi tutan ve elini güçlendiren hükümetin bu resti görme ihtimali çok yüksek. çat diye alıverir adamı görevden, ne olduğunu bile anlamaz cemaat tayfası.

    2. hükümet bilerek bu adamın istediği gibi at oynatmasına izin verip, özellikle cemaate dokunanlarla ilgili göstere göstere yaptığı operasyonlarına göz yumuyor. cemaat de güç sarhoşluğuyla durması gereken yeri bilmediği için abarttıkça abartıyor işi. mesele iyice ayyuka çıktığında (ki o zaman bu zaman olabilir) adamı görevden alıp hem cemaate "kimin patron olduğunu" gösterecekler hem de demokrasiyi, fikir özgürlüğünü kurtaran kahramanlar olarak "yetmez ama evet" tayfasının gözünde bir süredir yitirdikleri itibarlarını tam da seçim öncesinde geri kazanacaklar. kısaca bir çeşit "ölümü gösterip sıtmaya razı etme" oyununda bu adamı harcayacaklar...

    yani yanılıyor da olabilirim pek tabii ki, bunlar dışında hiç bilmediğim ve aklıma dahi gelmeyen karmaşık hesaplar da dönüyor olabilir ama yakında zekeriya öz görevden alınır ya da pasif bir göreve atanırsa ya da bizzat hükümet tarafından hakkında bir soruşturma falan açılırsa hiç kimse şaşırmasın.
hesabın var mı? giriş yap