• sözlükte kadınları peşin yargılamaya hazır insanların şaşırdığı durum.

    türkiye'nin en büyük holdiglerinden birine sahip ailenin oğlu beni istemeye geldiğinde aklımdaki tek şey anlaşıp anlaşamayacağımız oldu. acaba kendisi de benim gibi tiyatro, bale, opera ve karakalem çalışmalarına ilgili miydi? bunun için önce kendisini tanımaya karar verdim. fakat o da ne?? beyimiz sürekli futbol izleyen, mona lisayı amerikalı manken sanan, piyanoyu yılbaşında şanslı kişilere çıkan para zanneden biri çıktı.

    başlarım holdingine de parana da dedim. ben zaten ayakları üstünde duran güzel ve zeki bir kadınım. böyle biriyle asla bir ömür geçiremezdim. ve sonuç olarak ayrıldım adamdan.

    şimdi ise itü makine mühendisliğinden mezun ankaralı beyaz yakalı bir eşim var ve ben çok mutluyum. corona yüzünden tiyatroya gidemediğimiz için kendisi bana salonda küçük oyunlar oynayacak kadar naif.

    bir kadın başka ne ister ki?
  • başlıkta ifade edilen kültürsüzden kastın ne olduğunu bilmemekle birlikte umberto eco'nun şu entelektüel tanımı benim mantalitemle bayağı uyuşmakta:

    "eğer entelektüelden kastınız, elleriyle değil de sadece kafasıyla çalışan kişiyse bankanın veznedarı entelektüel, michelangelo ise entelektüel değil. hele bugün, bilgisayar sayesinde herkes entelektüel. işte bu nedenle entelektüelliğin kişinin mesleğiyle veya sosyal statüsüyle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. bana göre entelektüel yaratıcı bir biçimde yeni bilgi üreten kişidir. yeni bir aşılama yöntemiyle elma ağacını daha verimli hale getirebileceğini anlayan köylü benim için bir entelektüeldir. öte yandan, ömrü boyunca heidegger hakkında aynı dersi anlatıp durması bir profesörü entelektüel yapmaya yetmez. eleştirel yaratıcılık -yani, yaptığını eleştirebilmek ve daha iyi yapmanın yollarını keşfetmek- entelektüel işlevin tek işaretidir."

    yani mesleğine, yaptığı şey her neyse ona aşkla bağlı olan ve yeni şeyler üretmek için kafasını patlatan herkes kültürlüdür.
  • kültürsüzse doğru olanı yapmış kızdır.

    kültür paradan çok daha değerlidir.
  • zengin erkekten daha zengin olan kızdır.
  • olay şöyle cereyan etmiştir tahminen; hanım kızımız zengin erkekten sıra numarası almıştır, adamın elindeki* işi bitince bizim hanım kıza sıra gelecektir. bu bekleyiş sırasında kızımız egosu zarar görmesin diye ortamlarda zengin adamı şöyle reddettim böyle reddettim diye anlatır * ama sıra kendine geldiğinde birden süt dökmüş kedi kadar uysal olur zengin erkeğe karşı (bkz: hipergami)
    fakir bir erkeğe ömür törpüsü olabilecek kadın zengin erkeğin elinde oyuncak olur.
  • çok abartılacak bir davranış değil, biraz aklı başında birinin yapacağı normal bir yaklaşımdır. bazen kurulan saçma bir söz bile yetiyor birinden uzaklaşmaya. sadece para için hoşnut olmayacağın biriyle beraberlik mümkün olacak şey değil.
  • kültürsüzlük demeyelim de hayattan zevk alacağımız ortak uğraş, hobilerin olmaması düşüncesi buna sebep oldu evet. yani her şey de para, mal mülk, tip, yakışıklılık falan mı? oturup sohbetler edip, birlikte bir şeyler yapıp, hayata aynı yönden olmasa da benzer noktalardan bakıp, ortak zevkleri paylaşamıyorsan ilişki nasıl sürecek bilemiyorum. bu sebeple soğuyup görüşmeyi kestiğim oldu. burada tek önemli nokta ön yargılı olmamak, ancak bazıları da tanımaya fırsat verecek kadar bile paylaşım yapma kafasında olmayabiliyor. aynı kafada, vizyonda olmadığın biriyle bir şeyler paylaşmak zor gerçekten.
  • bunun tek ihtimali vardır kız daha zengindir aksi de pek mümkün değildir.
  • aklima güldür güldürde onur buldu'nun canlandırdığı hov hov diye gülen bilal karakteri geldi.
  • kültürlü erkegi de yeterince parasi yok diye reddedecek kadindir.. cnku kendisi bir eksisozluk yazari aramaktadir (1,95+25cm+bankada 25m dolar+ 12 dil + 86 ulke ve tabi ki herkeste olmasi gereken 5 lisans diplomasi )
hesabın var mı? giriş yap