• 1. gerets'in sezon başından beri ilk defa tırstığını hissettiğim maç oldu.

    2. 10 dakikalik bir baskı ile denizlispor'un 1 puanı kotardığı maç oldu.

    ilk yarı şuursuzca oynayan denizlispor karşısında galatasaray'ın golü de erken bulmuş olmasına rağmen bir türlü oyunu denizlispor üzerine yıkmayı başaramaması ilginçti gerçekten. bundaki etkenlerden en büyüğü oyun kuramamasıydı galatasaray'ın. ilic her zaman ki gibi etkisizdi. sadece sağ kanattan hasan şaş'ın üstün çabaları ile bir şeyler yapmaya çalışıyordu galatasaray. sol kanatta ise heinze bana göre gayet faydalı oynuyordu, orhan ak ile de uyumlulardı. ama dediğim gibi bir türlü topu denizlispor yarı sahasında tutamıyordu galatasaray. saidou muhteşem bir maç çıkardı sıfır hata ile oynadı ama kendisi geçen sezon fenerbahçe'de aurelio'nun düştüğü duruma düşüyor. yalnızları oynuyor orta sahada. üstelik galatasaray'ın alex gibi bir oyuncusu da yok. bu yüzden takım hücum da zorlanıyor doğru rotasyonu sağlayamazsa gerets.

    doğru rotasyonu ilk yarıda sağlayamayan gerets'in ikinci yarıdaki tercihleri de yanlıştı bana göre. maçın kader anında hakan şükür'ün karşı karşıya kaçırdığı inanılmaz gol sonrasındaki 10 dakikada baskı kuran denizlispor'un önce bir topu mondragon'un da müdahalesiyle direkten döndü daha sonra golü buldu daha sonra bir topu daha direkten döndü. 60. dakikadan itibaren ise skora razı bir şekilde geri yaslandı denizlispor. zira zaten forvetsiz oynayan bir takımın bulduğu golü koruması ya da korumaya çalışması normal bir çabaydı.

    gerets ise ikinci yarıya, bence gayet faydalı oynayan heinze yerine altan'ı alarak oyuna başladı ve sol kanattaki uyuma gem vurdu. sol kanat durdu. altan'ı iliç'in yerine alarak değerlendirebilirdi. daha sonra ümit karan'ı çıkartıp necati'yi oyuna alması da yanlıştı oldukça. iliç diyorum yine. son değişikliğinde ise o en başta belirttiğim tırsmışlığı hissettim zira, iliç'i çıkartıp uğur'u aldı oyuna. önce cihan'ı orta sahaya çekerek çift ön liberoya döndü zira denizlispor'un ani çıkışları tehlike yaratabiliyordu. ama baktı ki bunun hücum yönünde bir getirisi yok. o zaman da cihan'ı tekrar sağ kanada çekerek hasan şaş'ı ortaya çekti. cihan inanılmaz kötü bir maç çıkardı. iliç değişikliğini diğer ofansif futbolcularda kullanıp cihan ile uğur'u değiştirmeliydi bana göre.

    yani özet olarak gerets'in tercihleri belirledi maçın skorunu. ha bir de hakan'ın kaçırdığı gol tabi. o gol olsaydı galatasaray 5-6 farklı bir skorla bile ayrılabilirdi sahadan.

    hakem çok tepki gördü ama iki pozisyonda iki önemli kartı çıkarmadı galatasaray aleyhine. iliç'in penaltı diye itiraz edilen pozisyonunda - verilebilirdi de ama bana göre değildi penaltı. verilse de itiraz etmezdim - eğer penaltıyı vermiyorsan sarı kartı vereceksin aldatmaya yönelik hareketten. bir başka pozisyonda ise sarı kartı olan orhan ak'ın rakibini geçtikten sonra kendini yere atışını "kalk kalk" diyerek geçiştirdi ki bu da direk sarı kartlık bir pozisyondu. son dakikalarda ise denizlispor'lu oyuncuların zaman geçirmeye yönelik hareketlerinin tuzağına düştü. denizlisporlu bir oyuncuya kart göstermek için sahayı boydan boya katederek 1 dakika kadar kazandırdı denizlispor'a.

    edit: şimdi aklıma geldi de son dakikalarda denizlisporlu oyuncuya kart göstermek için sahayı boydan boya kat eden, ardından mondragona kart göstermek için katettiği yolu tekrar geri dönen selçuk dereli, bana fifa 96 da ki hakemleri hatırlatmıştır. o oyunda da hakemden kaçtığınız vakit kart yemiyordunuz. sabaha kadar koştururduk hakemi bazen delirdiğimizde.
  • ahmet çakar'ın hafta boyu galatasaraylılar'ın beynini sikeceği maç oldu aynı zamanda.

    wolfsburg'da yaşananların aynısının olacağını söylemişti. 10'uncu haftadan sonra gs düşer demişti. şimdi kırk yılda bir haklı çıkınca ell bin kere "ben demiştim. haftasını bile söylemiştim" der durur artık. aldığı gazla da gerets'den girer özaydın'dan çıkar artık. daha çok konuştukca, daha çok saçmalar. komik de olmaz bu hafta...
  • hakan'ın kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda maçı izlediğim yerdeki değişik takımlardan seyircilerin hep bir ağızdan "atamaz, atamaz" diye ünlemesi ile koptuğum maçtır.
  • ilk yarısı 1-0 biten karşılaşma. darısı maç sonucuna olsun
  • bir-bir bitti
  • 1-1 biten karşılaşma. galatasaray hiç beklemediği bir şekilde, ligin sonlarında bulunan denizlisporla berabere kalmış ve takipçisi fenerbahçe'ye, kendisini yakalama fırsatını vermiştir.
  • an itibariyle mikkanın golüyle 1-1 olan karşılaşma
  • genele bakıldığında galatasaray taraftarının hakeme neden bu kadar tepki gösterdiğini anlamamızı sağlayacak galatasaray aleyhine verilmiş herhangi bir pozisyon göremediğim maç. maçın tamamını seyretmedim, o yüzden ufak pozisyonları bilemeyeceğim ama maçın gidişatını etkileyebilecek pozisyonlarda hakem haklıydı yani gs aleyhine herhangi yanlış bir karar vermemiş, hatta denizlili oyuncunun mondragonla karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda çekilmesine faul bile vermemiş. ama bak maçtan sonra ne oluyo, mondragon her zamanki gibi kendi kalesinden tüm yarı sahayı deliler gibi koştura koştura gelip hakeme saldırıyo, hasan şaş desen keza öyle hakemin üstüne yürüyo. staddan çıkışta hakan şükür gs aleyhine komplo teorileri kuruyo... tamam geçilen haftalarda fenerbahçe lehine yapılmış bariz bazı hatalar var ama bu hatalar başka maçlarda yapılmış, bu maçla hiçbir alakaları yok; artı her sene her takımın leyhlerine ve aleyhlerine hatalar yapılıyor, üstelik büyük takım küçük takım ayrımı yapılmadan.
  • bir selcuk dereli klasigi

    ve

    bir hakan sukur klasigi
  • dk 7 itibariyle 1-0 olan karşılaşma
    defansın arkasına nefis bir top atıldı. pasın sahibi ümit karan'dı. hasan topu nefis sürdü. sert bir vuruşla souleymanou'nun bacaklarının arasından golü yazdı...
    kaynak: webaslan.com
hesabın var mı? giriş yap