• ilk dakikasindan son dakimasina kadar kufur yemenize sebep olur.

    şu arabalari istanbul bok çukurunda kullandiginiz gibi kullanmayin.

    emniyet şeridine dalmayin,
    aralara kaynayip şerit sayisini arttirmayin,
    ondeki araca yakin takip yapmayin
    ondeki araci taciz etmeyin
    hiz limitinde giden öndeki araca habire sellektor yapmayin,
    ana yola çikarken gelen arabayi göre göre aniden yola atlamayin,
    serit degistirirken arkadaki araca sıfır geçmeyin, en az 2 metre mesafe birakarak degistirin.

    kisacasi insan olun. bu olaylari bok çukurunuza donunce doya doya yaparsiniz ama egede yapmayin. alişik degiliz bunlara.

    34 plakanin egede karizmasi sifirdir. gene geldi a. koduklarim denir sadece.
  • geçen yaz sonu sakin bir dönemde assos sokakağzı'nda sahilde oturuyorum. bilenler bilir, sahil yolunun devamı çıkmaz yol ve görünürde ben, eşim ve oğlum dahil 5 kişiyiz. normalde günde 5-6 araba geçerken, bir araba geldi, sanırım pansiyon tabelasına bakıp bir yer arıyordu. arkasına da 34 plakalı beyaz fluence geldi ve 1 sn beklemeden "dıt dıt" diye kornaya bastı.

    lan geri zekalı, tatildesin, kuş uçmaz bir yerde, yolun sonu çıkmaz sokakta 5 sn beklesen ölecek misin? nereye yetişiyorsun?
  • 2015 ağustos. 1 haftalığına ailemi gökçeada'ya tatile götürdüm. daha önce adaya gitmemiştim. türkiye'de gördüğüm en medeni birkaç yerden biri olduğunu söyleyebilirim. hatta ilk sırada geliyor artık benim için. herkes güleryüzlü, anlayışlı, sakin, güvenilir ve sıcakkanlı. yukarı kaleköy'e günbatımını izlemeye giderken karşıdan gelen dünyalar güzeli bir kız yolda bana "merhaba" dedi. ben hayatımda hiç bu kadar merhaba hissetmemiştim. neyse, yine aynı akşam merkezdeki apartımıza dönüyoruz. trafiğin t'si bile olmayan adanın merkezinde araç ilerlemiyor. "hayırdır inşallah" dedim. inip yürümeye başladık ailecek. ileride yolun ortasında iki araç şoförü birbirine bağırıyor. ama nasıl bağırmak, adanın diğer ucundan yankı yapıp dönüyor ses. "ulan ne cenabetiz aq, nazar değdirdik adaya." falan diye sayıklayarak kavganın yanından geçerken beni benden alan, karşı tepeden sektiren, denize daldırıp çıkaran, atamı ecdadımı sorgulatan o ayrıntıyı yakalıyorum: plakalar 34. başka sözüm yok.
  • izmir için konuşmak gerekirse normalde 120 ile akan izmir-çeşme otobanında kontak kapatılması, 90 ile kurallar dahilinde mis gibi akan anadolu bulvarında makas atılması veya yaya geçidinde yol veren ve bekleyen aracın yanından tam gaz geçerek yayanın kalbinin hoplatılmasına yol açan durumdur.

    ülkemizin pek çok şehrinde araba kullandım özelikle üç metropolde de beşer yıldan uzun süreler boyunca kaldım. 34'lüler haklı onların çoğu iyi araç kullanıyor fakat iyi araç kullanılmasından kasıt kurallara uyan iyi bir şöför olmak değil araç hakimiyeti yüksek şöför olmak. zaten herkes kurallara uysa kimsenin araca ultra hakim olmasına gerek yok. izmir'de özellikle de sahil kıyısındaki semtlerde herkes birbirine saygılı ve kurallar dahilinde araç kullanır, takip mesafesine uymadan sizi sıkıştıran veya makas atıp uzayıp gidenlerin, dönülmezden dönenlerin, yaya geçidine saygı göstermeyenlerin plakalarında da yüksek ihtimalle 34 yazar.

    hızlı 34'lere not: madem direksiyonunuza güveniyorsunuz gidin tosfed'e başvurun lisans çıkartın belki yurt dışında falan güzel bir organizasyonda ülkemizi temsil edersiniz de gururlanırız. yoksa gelip trafik katili halinizle "egeliler araba kullanamıyor yaee" diye gürültü yapmayın.
  • istanbul'un keşmekeş'inden nefret eden bir insan olarak ve istanbul dışında çalışan bir insan olarak, şaka maka istanbul şoförlerinin çoğu ildeki sürücülerden daha yüksek trafik aklı olduğunu düşünüyorum ve izmirlileri 45 plakalı manisalılarla başbaşa bırakıyorum. karar sizin :)
  • genelde "noluyo ya, plakaya bakiyim, buranın trafiğini de kendilerine benzettiler, kodumun istanbullusu" şeklinde kulakları çınlatılır. izmirlilerin genelinde istanbullulara karşı kartoloz özcan deniz'in dizisi istanbullu gelin'deki manyak kaynananın istanbullu düşmanlığı vardır çünkü. istanbulluların emperyal ruhu (gittikleri yeri küçümsemeleri ve kendilerine benzetme isteği) bunun kısmen haklı gerekçesidir. izmirliler (ki ben de onlardan olmama rağmen kendileri de ayrı uyuzdur) yüksek bir şehre ait olma ve şehri sahiplenme bilincine sahiptir ve bu yüzden kendi yaklaşımını dayatan yabancıları sevmez.

    özet geçiyorum, plakanızla hava atacak kadar sığ bir istanbullu iseniz izmir doğru güzergah değil.
  • gittiğin yerin trafiğinin anasını sikeceğine delalettir.
  • eee yani? gitmek? sonra ne olmuş?

    işyerinde sıçmak kadar normal bir eylemdir. başlık değeri yoktur.

    bu kadar yormayın kendinizi abim.
  • 35 plakalılar kadar korna kullanmaz, geçiniz. gündüz saati bile selektör yapan enteresan şoför grubuyuz.
hesabın var mı? giriş yap