• baroni'nin mutlaka oynaması gereken maç. adamın verdiğimiz parayı hak ettiği tek maç trabzonspor maçı lan.
  • onur'un bekir'e artisliğin kime gibisinden yaptığı kaş göz hareketiyle beni yerlere serdiği maç.

    edit: selçukmuş lan bekir değil. ahanda buyrun
  • görünenin aksine trabzonspor'un istediği gibi oynanan bir maçtı. mra ve ekibi bu maça 1 puan için çıkmıştı ve öyle de sonuçlandı. trabzonspor yedek kulübesindeki 7 oyuncudan 5'i altyapı kökenliydi. sahada 9. günde 3. maçına çıkan bir 11 vardı ki bu kadronun üç günde bir maç yapma konusundaki sıkıntısını malouda trabzonspor dergisi'ne verdiği röportajda açıklamıştı. üç gün önce yoğun yağmur altında psikolojik olarak da yıpratıcı bir avrupa maçından sonra "3 temmuz süreci" sonrası her trabzonspor maçına tarihlerinin en önemli maçına çıkar gibi çıkan fenerbahçe ile oynamak kolay değil. kadrolar arası fark zaten ortada. trabzonspor yedek kulübesinde ortasahada üstünlük sağlayabilecek bir oyuncu bile yoktu. bu zaten takımın en büyük problemlerinden biri. savunmadaki sorunlar takımın ortasahasını ortadan kaldıran bir taktik düzene itiyor kenar yönetimi. bunun düzelmesi için de uzun bir zamana ihtiyaç var.

    başta da belirttiğim gibi maça 1 puan için çıkılmıştı ve eğer bir gol yeseydik beşiktaş maçındaki gibi başı kesilmiş tavuk moduna girecektik. maalesef gadromuzu yederli görenler ve bize yalanlar söyleyerek yönetime gelen beş kuruşluklar yüzünden kadro sıkıntımız var. bunu 7 yedek oyuncudan 5'inin trabzonspor kökenli olması ve sahada ekstradan bir tane 1461 trabzon'dan kiralık oyuncunun yer alması ne kadar sürede çözecek veya çözebilecek mi; zamanla göreceğiz.

    bir de sezon başı teknik heyette yer alan ve bir hafta sonra yanılmıyorsam 100 bin lira nedeniyle yolların ayrıldığı kondisyonerin eksikliğini çok hissediyoruz.
  • fenerbahçeli bir taraftarın tribüne giden topu çaldığı maç.

    adam bildiğin topu çantasına koydu gitti.
  • maç boyunca fenerbahçe'nin bir türlü doğru düzgün organize olamaması yüzünden istediği baskıyı rakibine kuramamasına neden oldu. açıkçası bundaki en büyük pay, alper potuk ve samuel holmen'in dağınık görüntüleriydi. buna rağmen fenerbahçe aradığı golü bulacak fırsatlar yakaladı, ancak son vuruşlardaki beceriksizliklerin kurbanı oldu. forvet hattındaki moussa sow, kelimenin tam anlamıyla döküldü ve ersun yanal kendisine nasıl bütün maç boyunca tahammül edebildiğine çok şaşırdım. en azından emanuel emenike'yi oyuna alırken, sow'u kenara alması gerekirdi. zaten bugün ersun yanal'ın oyuna yaptığı müdahaleler pek iç açıcı değildi. takımdaki koordinasyon bozukluğunu göz önüne alınca, fenerbahçe'nin bu maça iyi hazırlanmadığını söylemek gerek.

    trabzonspor cephesi için söylenebilecek en doğru şey, çok iyi mücadele etmeleriydi. fakat defansif olarak fena bir futbol ortaya koymazken, hücum adına pek bir şey yapmadılar. oyunu soğutmak epey çaba sarf ettiler. özellikle aut atışlarını her seferinde oldukça geç kullanan onur kıvrak'ın bu maçı kartsız bitirmesi, hakem hüseyin göçek adına yapılabilecek ciddi bir eleştiri nedenidir.

    onun dışında, trabzonspor maçtan istediğini alan taraf oldu. 0-0 için gelmiş gibiydiler ve tahminimce skordan oldukça memnundurlar. fenerbahçe ise, ligin ilk yarısında bütün derbileri içerde oynadığı bir dönemde rakibini kendi seyircisi önünde yenip, trabzonspor'a karşı ciddi bir avantaj kazanma şansını kullanamamış oldu.
  • insan bu girdileri nasıl yazıyorlar diye şaşakalıyor, yüzü kızarıyor! altı üstü oyun bu, ölüm kalım meselesi değil.
    karşılaşma berabere bitti, ne güzel!
    iyi oyuncuyu ve iyi seyirciyi kutluyorum.
  • fenerbahçeliyim, emre belözoğlu, aziz yıldırım, volkan demirel gibi tiplerden zerre haz etmem. bugün volkan'ın yediği nane de son derece gereksiz ve karakterine yakışan bir hareket. amma ve lakin sürekli bu adama haklı olarak sallayanlar bir düşünsün, niye emre belözoğlu ile girdiği olaydan sonra fanatik beyinsizlerin destek vererek verdiği gazla adamı iki kez sakatlamaya çalışarak emre'nin seviyesine inen didier zokora var her olayda? volkan'ın oraya gitmesi ne kadar gereksizse zokora'nın olaylara karışıp olayları daha da tetiklemesi, bekir'in gidip zokora'nın boğazını sıkması, aykut demir'in de olayları ayırmaya çalışan mehmet topal ve gökhan gönül'ü itmesi de bir o kadar yanlış.

    tek anlamadığım yeteneksizliği oranında efendi adam olan selçuk şahin'in oraya gidip olaylara karışması oldu. ben ilk defa görüyorum selçuk'un bu kadar sinirlenip bir adamın üzerine yürüdüğünü. anlam veremedim gerçekten.

    maç bitti, biz yine sahada, tribünde, otoparkta, stad çıkışında olanları konuşuyoruz. sıçayım ben böyle işin içine.
  • türk futbolunun nerelere geldigini gösteren mac. iki takım sahada mücadele etmiş, gol atamamışlar, mac berabere bitmiş. sanırsın ki beraberlikte 2 takım da küme düşecek. mac sonu herkes birbirinin üzerine yürüyor. hadi orayı geçtim burda bile herkes birbirine kufretmek icin bahane arıyor. sadece bu mac icin degil her mac icin aynı durum geçerli. futbol kardeşim bu ölüm kalım mücadelesi degil. once sahanın icini karıştırdılar sonra da taraftarları böldüler. bari siz yapmayın tuttuğunuz takımlar icin baskalarının anasına bacısına kufretmeyin.
  • + oğlum fikstürü niye takip etmiyorsunuz? 1453 kanaryaları kurmak için geç kalmışız.
    - abi ne bileyim, aynı numara iki defa tutmaz dediydim.
    + niye tutmasın kardeşim? biz dersek tutar. o kadar yazarın parasını boşuna mı ödüyoruz?
    - tamam abi kızma. yaparız bi şeyler. bi kaç fenerli daha tutuklatalım onların kombinesiyle içeri sokarız çocukları.
    + iyi iyi.
    - eee, abi bizim çocuklara verilen bir yıl men cezası sadece beşiktaş maçları için miydi?

    dilek ve temenniler:
    umarım güzel maç olur; kavgasız, hakem hatasız, bol gollü. hakeden 6 - 5 kazansın, berabere bitecekse 5 - 5 bitsin*.
    maça gidecekler, sıkı durun sokmayın aranıza onun bunun çocuklarını.
  • çıkışta olan fenerbahçe'nin favori olduğu karşılaşma. üstelik trabzonspor'un 1997'den beri kadıköy'de galip gelememesi, onlar adına ciddi bir psikolojik dezavantaj. ancak körü körüne fenerbahçe'ye favori deyip geçmemek gerek, çünkü trabzonspor geçtiğimiz 6 haftadaki fenerbahçe'nin rakiplerine göre tartışmasız daha zor bir rakip.

    fenerbahçe'de esas merak edilen konu, raul meireles'in yokluğunun kiminle doldurulacağı. bana göre, en ideal seçim samuel holmen olur. bakalım ersun yanal kimi tercih edecek. fenerbahçe'nin orta sahasında o kadar çok oynayabilecek oyuncu var ki, kesin olarak kimin oynayacağını kestirmek cidden zor.
hesabın var mı? giriş yap