• hasta ruhlu insanlarin kucucuk zayif bedenlere yapip yaptiktan sonra da haz duyduklari eylem. nasil eve gidip kardesine kuzenine cocuguna bakar bilinmez. buna maruz kalan cocugun da buyudugunde bir sekilde anormallikler gostererek kendini belli edecegini dusundugum cani bir eylem. yasa disi olmakla beraber yine de her gun gazetelerde okudugumuz baslik.
  • kelimelerinin anlamlarından kaynaklanan bir manası var ise de şiddetle karşı olduğum bir tanımlama. bu iki kelime asla yanyana gelmemeli. getirene bile ceza verilmeli. cocuk tacizi, insana idam cezasının kaldırılmasının yanlışlığını, suçluların sokaklarda sallandırılması, ve hatta ağaç gibi budanması tarzı yargı şekillerinin aslında çok da vahşice olmadığını düşündüren, daha derine inildiğinde insanı insanlığından utandıran birşeydir. anlamı ise lütfen bilinmesin ve öğrenilmesin ki çocuklara uzanan o uzuvların sahibi hasta yaratıklar havayı kirletmekten başka bişey yaptıklarını düşünmesinler. (çok bilgilendirici bir açıklama olamadı ne yazıkki ama yazar kendini tutamadı - yuh ama ya!)
  • bu aralar sayıları iyicene artarak boku çıkan, fiili işleyen pislik insanların kesinlikle bu dünyadan uğurlanması gereken insanlığa sığmayacak sapık eylem.
  • http://www.youtube.com/…m5s&feature=player_embedded

    çocuğun dünyasının kararmaması, yitik bir ruh olmaması için, çocuk tacize uğradığını söylediğinde ya da ima ettiğinde, ona suçsuz olduğunu anlatın. tekrar ve tekrar bu olayda kendisinin bir sorumluluğu olmadığını belirtin. tacizciyi şikayet etmekten korkmayın.
  • yetişkin tacizciler pedofili olarak adlandırılmaktadır, yetişkinler kadar tehlikelisi de ergenler tarafından yapılan tacizlerdir. daha yeni kendi vücudunu keşfetmeye başlayan bir ergen için karşı cinsin vücudu merak unsurudur. bu da çocuk olan çocuk tacizcileri meydana çıkarır. çocuk tacizi vakalarında suçluların %50'sinden fazlası akraba ya da komşudur. çocuklar oyun oynuyorlar diye yalnız bırakırsınız ama hiç de tahmin ettiğiniz gibi olmayabilir, her zaman çocuğunun yanında bulunamaz ebeveyn ama ona nasıl davranma gerektiğini mutlaka öğretmelidir. çocuk arkadaşının kendisine arkadaşça dokunup dokunmadığını ayırt edebilmelidir.
    çocuklar hiç de saf değiller. suçlular ya da mağdurlar ama ne yaşadıklarını biliyorlar. suçlular korkmadan taciz edebiliyorken, mağdurlar çeşitli sebeplerle (korku, kendisine inanılmayacağını düşünmesi, büyüklerle cinsel konuların konuşulmayacağını düşünmesi vs) kimseye anlatmamayı tercih ediyor.
  • yeryüzünde insandan daha iğrenç bir yaratık olamayabileğinin kanıtı olandır. bir ufacık yavrunun hayatını ömür boyu karartan asla onarılmayacak fiziki ve ruhsal yaralar açan bir eylemdir.
    ve ben belki birini tamamen tesadüf eseri engelleyerek ne kadar vahim bir hadise olduğunu daha iyi anladım ve dünden beri gözüme uyku girmiyor. neredeyse 25 yıldır bulunduğum ve asla bu tip vakaların olmadığı mahallede akşam işten geldiğimde arabayı park edip evime geçerken duydum yardım edin sesini. ufak bir kız sesi. apartmanın hemen karşısında bulunan ilköğretim okulunun spor salonunun yanından geliyordu ses. saat akşam 7 suları. noluyor laan diye bağırdım önce istemsiz. sonra bir koşma sesi. arkasından bizim yan apartmanın apartman görevlisinin daha ilkokula giden kızını üstü başı dağınık elinde bir poşet, poşetin içinde portakallar. abi yardım et diye ağlayarak geliyor karlar içinden. ne oldu canım dedim. biri ağzımdan tuttu beni oraya sürükledi elini ısırdım. boğacak sandım. sen bağırınca kaçtı dedi. polisi aradım o sırada arabadan levyeyi çıkarıp okulun arkasına koştum. sadece ayak izleri vardı. polis sonraları geldi ama ne çare. ve kız hala portakallarının bir kısmının oraya döküldüğünü söylüyordu. alması için yardım etmemi istiyordu korkuyorum ben oraya gitmeye diyordu.
    ben kızın o halini gördüğümden beri allak bullak oldum. ya gelmeseydim dedim. ya kız bağıramasaydı yardım edin diye. ya o ufacık kızın hayatını zehir edecek şerefsiz emeline ulaşsaydı. ya o kız benim yiğenim olsaydı yada benim kızım...
    dediğim gibi ben dünden beri gelemedim kendime. ya o kız? ya başına bu iş gelmiş yavrular...
  • şimdiye kadar yapılmış en etkileyici reklamlardan birine sahip konu.

    http://gizmodo.com/…_facebook&utm_medium=socialflow

    --- spoiler ---

    the secret behind the ad's wizardry is a lenticular top layer, which shows different images at varying angles. so when an adult—or anyone taller than four feet, five inches—looks at it they only see the image of a sad child and the message: "sometimes, child abuse is only visible to the child suffering it." but when a child looks at the ad, they see bruises on the boy's face and a different message: "if somebody hurts you, phone us and we’ll help you" alongside the foundation's phone number.

    the ad is designed to empower kids, particularly if their abuser happens to be standing right next to them.
    --- spoiler ---
  • bunu, çok afedersiniz eşek siken saf ve temiz anadolu insanı farkında olmadan, eyleminin taciz olduğunun bilincine varmadan da gerçekleştirir.

    insan ve çocuk haklarını eriştiği "insanlık" düzeyinin sarsılmaz zemini olarak gören topluluklarda ağır cezai yaptırıma tabi olacak bu nevi yetişkin davranışı, türkiye'de sevgi gösterisinin bir türevi olarak bilinir.

    bilhassa erkek çocuğu bu tacizin ağır mağduru olur. ben penisine dokunulmasına sinirlenen erkek çocuğunun (ifadenin kendisi bile sapık jargonundan devşirilmiş gibi) ailesi tarafından azarlandığını bilirim : "şımarma be"
    bilen bilir; 5 ila 10 (+/-) yaşlarındaki çocuk, sülalenin, etrafın yetişkin erkeklerinin el yordamıyla "şakasına" penisine dokunulmasına maruz kalarak tacize uğrar. bu eylemin realitedeki tam karşılığı sübyancılık bildiğiniz üzere; teknik ifadesi çocuğun cinsel istismarı.

    şahit olduğum anda gözümün kararmasına yol açmış yakın tarihli bir vaka:

    hastanede, röntgen sırasındayım...ayaktayım. dibimde bir hastane bankı ve bankı tüm fertleriyle kaplamış "saf ve temiz anadolu" insanları var. baba olduğunu varsaydığım bir adam da ayakta, anne/teyze/hala mı olduğunu anlayamadığım bir kadın ve yanında duran bir erkek çocuğu ise oturuyor. çocuk bahsettiğim yaş aralığında.
    kadın, (bilemiyorum ne aktif hale getirdi libidosunu) aniden sırıtarak oturan çocuğun testislerini tutmaya çalışıyor parmaklarıyla ve şu cümleyi kuruyor:

    "bana ceviz versene" (aklımdan geçen: n'oluyo lan!?)

    çocuk, her çocuk gibi, bir "yaaaa" çekerek elini itiyor sapık ve güleç suretli karının. yabanıl karı ısrar ediyor ve eli hala çocuğun testislerinde (babanın umrunda değil olan biten):

    "ceviz ver bana"

    çocuk akıllı, babasını işaret ederek, "onunkini al" diyor.

    kadın binlerce yıllık hoşgörü, letafet, nezaket, bilgelik kültüründen kendisine tevarüs eden birikimini cevap olarak çocuğa aktarıyor:

    "ben taze ceviz isterim. o yaşlı!" (ben o sırada erdim. ermişlere erenlere karıştım)

    ben bu sapıklığa dur diyebileceğim bir ortamda değildim. taş kesildim. kalakaldım. ne baba, ne taşak sevdalısı iğrenç kadın durumun bir taciz vakası olduğunun bilincindeydi zaten. uyarsam, ihtimal, "oğlumuzun siki, sana ne?" cevabını alabilirdim. hep beraber, gülüşerek oradan ayrıldılar.

    ***
    son üç dört yılda tanığı olduğunuz, mağduru çocuk olan tecavüz suçlarının faillerinin salıverilmesini anlayabilmek için evvela bakmak gereken yer burası. az önce gerçek bir temsilini aktardığım bu kültür. erkek çocuklarına yönelik cinsel tacizin "kültürel bir meşruiyet"le olağanlaştırılabilme göreneği.
    mağdur edildiğinin dahi farkında olamayan o (ve öteki) çocukların cinsel olgunluğa ulaştıktan sonraki fikirleri de bu "tecrübelerini" referans alacak. en mahrem uzuvlarına fütursuzca temas edebilen insanların yetiştirdiği bir insan olarak "mini etek giydiği için" bir kadını taciz edebilmenin doğallığına inanacak. zira sadece kendisinin üzerinde karar verebilme hakkının olduğu bedeni, kendisini hiçbir surette savunamadığı bir yaşta ailesinin ve çevresindekilerin müsaadesi ve baskısıyla bir başkasının rahatlıkla üzerinden kendini tatmin edebileceği bir araca dönüştürülmüş. en doğal hakkı (bedenini savunma) edepsiz bir tavır olarak işaretlenerek zihnine nakşolunmuş.
    bu kafanın yarattığı adalet sistemi de mağduru değil mütecavizi kollamaya meyletmekte bir sakınca göremeyecek (görmüyor, diyelim)
  • dünya'nın en iğrenç hareketidir. yapanlar hakkında bırakın müsamaha göstermeyi; onları görmek, haberlerini duymak, yaşadıklarından da haberdar olmak istemiyorum. küçücük çocuklara hayatı boyunca unutamayacağı, hadi unutsa bile, kendini dahi savunamayacağı bir olayın içine çekmek insanlık işi olamaz.

    bir de hastalık bu, isteyerek yapmıyorlar, onlar da kurtulmak isterler diyenler de onlar kadar hayvandır. evet öyle.

    cezaları ne mi peki? elimden gelse tükürüklerimle boğarım. türkiye'de ise elbette kimse yeterince ilgilenmiyor bile. ve yapanlar bile cezalandırmıyor. biz de sinirden kendimizi sikiyoruz işte.
hesabın var mı? giriş yap