• yahya kemal*'ya ait bir şiir. süleyman ergüner'in bestesiyle güzel bir uşşak şarkı olmuş. (bkz: yürük şemai)

    "ömrün şu biten neş'vesi tam olsun erenler
    son meclisi câm üstünde câm olsun erenler
    şükranla vedâ ettiğimiz câm-ı fenaya
    son pendimiz ahlâfa devam olsun erenler

    caizse harâbât-ı ilahide de her dem
    yârân yine rindan-ı kirâm olsun erenler
    tekrar mülaki oluruz bezm-i ezelde
    evvel giden ihvâna selâm olsun erenler"
  • cem karaca'nın erenler adıyla kaydettiği şarkı. güzeldir.
  • (bkz: veda gazeli)
  • sonuna doğru meral hanım'ın dilinden "tekrar mülaki oluruz bezm-i ezelde" duyulduğunda nedeni belirsiz bir hüzünle, kim bilir hangi bilinen ve bilinmeyen kayıpların ağırlığı ile eğerek başı, sağ eli ritmi bozulan yüreğin üstüne koyarak yüksek sesle "amennaaaa" demek farzdır..

    gözümden yere damlayanlar mı..?

    toz kaçtı.. toz..
  • ölüm - yaşam döngüsünü anlatır:

    ömrün biten neşesi son bulsun erenler, cam-ı fena (yokluk kadehi = dünya) teşekkürle veda ederken, haleflerimize (bizden sonrakilere) son sözümüz döngüye (halef - selef döngüsü) devam olsun erenler; her hal ilahi mecliste uygunsa, dostlar yine kalender ve şereflilerden olsun, sonsuzluk meclisinde yine kavuşuruz, bizden önce giden dostlara selam olsun erenler.

    kendi yorumumdur. yanlış olabilir.
  • sakin sakin okur suat sayın bu eseri.

    http://www.youtube.com/watch?v=jifoff7ldtg

    ek: pc'den dinleyince eskisi gibi olmadı. ben bununla dinliyordum 15 sene önce, hışır hışır ses olmadan, bir de o ceketi göremeden tat vermiyor.
  • bu şiir yahya kemal'e dönemine göre çok güzel bir kazanç sağlamıştır.
    şöyle ki şairin şiiri kendisinden habersiz eksik ve hatalı olarak bestelenince olayın mahkemeye intikal etmesini istemeyen yetkililer beşyüz lira gibi bir meblağ ile yahya kemal'i ikna ederler.
  • ömrün şu biten neşvesi tâm olsun erenler
    son meclîsi câm üstüne câm olsun erenler

    şükranla vedâ ettiğimiz câm-ı fenâya
    son pendimiz ahlâfa devâm olsun erenler

    câzise harâbât-ı ilâhîde de her şeb
    yârân yine rindân-ı kirâm olsun erenler

    tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde
    evvel giden ahbâba selâm olsun erenler

    (erenler, ömrün şu biten sevinci tam olsun; son toplantısı, kadeh üstüne kadeh olsun. şükranla veda ettiğimiz fani kadehe son öğüdümüz, beraberliğe devam etmek olsun. erenler, ilâhî meyhanelerde her gece dostlar yine soylu kalenderlerden olsun. ezel meclisinde elbet tekrar bir araya geliriz; bizden önce giden dostlara selâm olsun.)
  • "yıl 1953. 3 nisan'ı 4 nisan'a bağlayan gece, dumlupınar denizaltısı ege'de katıldığı bir tatbikattan geri dönmektedir. sisli ve rüzgârlı gecede çanakkale boğazı'nın orta yerinde* isveç bandıralı bir şilep ile çarpışır ve batar. o günkü teknoloji ile kurtarılmaya çalışılır, fakat beklenenden daha derinlerdedir. süleyman erguner de kurtarma haberlerini bütün bir millet gibi adım adım radyodan takip etmektedir.

    depoda kalan oksijen bitmek üzereyken çaresizlik anlaşılmış ve denizaltıdaki astsubay selâmi çavuş telsizle son mesajı geçmiştir: 'vatan sağ olsun!' 81 subay, astsubay ve erden oluşan mürettebatın şehit olduğu anlaşılmıştır. işte o hüzünle, neyzen bestekâr süleyman erguner, yahya kemal'in vedâ gazelini, şiirin son mısraındaki 'evvel giden ahbâba selâm olsun erenler'in ilhamı ile bestelemiştir."
  • yahya kemal'in bu eserin kendisinden habersiz bestelenmesini kabullenememesinin bir sebebi de şiirde yer alan "dünyada bu iksîr ile mes'ûd olan ervâh / ukbâda da sermest-i müdâm olsun erenler" beyitinin bestede yer almamasıdır.
hesabın var mı? giriş yap