• aklıma geçen seneki panathinaikos maçı geldi. onlarında her attığı giriyordu ve çok kötü savunma yapıyorduk. şu an aynısı oluyor ve işin kötüsü benchte obradovic yok. neyse bu maçı kaybedelim önemli değil haftaiçi kuban maçı daha önemli.
  • maç 30-26 olduktan sonra 10 hücum üstüste sayı yediğimiz maç.
    böyleyken tabii ki fark açıldı.

    vesely gene türk hakemlerinin enfes kararları ile kenarda haliyle pota altı falan boş.
  • uzun süre sonra ilk kez tribünden bir basketbol maçı takip etmeme neden olan maçtır. dünya gözüyle bi bogdanovic bi vesely izleyelim dedik halt ettik. hem takım kötü hem de vesely faule takıldığı için oynayamıyor.

    uşak için de şunu söylemeliyim; bence bu takım daha iyi bir seyirci kitlesini hak ediyor, 30-40 tane ayyaş maymunun sözde desteğini değil.
  • vesely oyuna girdiği gibi takıma hareket gelince türk hakemlerinin muhteşem kararı ile 4. faulu alıp kenara geldiği maç. bu takımın euroleague'de başarılı olup ligde sıkıntı yaşamasının tek sebebi bu türk hakemleri. hafta içi kızılyıldız maçını bu hakemler yönetse bayağı fark yerdik. hatta maçı 5 kişi bitirezmedik.
  • sonunda normale dönmüş maç. ben fenerbahçe nasıl 17 sayı geriye düştü onu anlamaya çalışıyorum hala. iyi ki maçı kaçırdımda kupona yazmadım. yoksa patlayacaktık.
  • uşak öndeyken burada "aşigolar götten saplar" diye bkz veren biri vardı. şimdi baktım da silmiş.

    her neyse o puşt okuyorsa bu entryi ona bir şeyler söylemek istiyorum; fenerbahçe adamın...
  • fenerbahçe'nin kelimenin tam anlamıyla "gösterip vermediği" maç olmuştur.

    uşak sportif oyuncularına, taraftarına üzüldüm. yaşadıkları hayal kırıklığını düşünemiyorum. ama bu da fenerbahçe işte.

    edit: taraftarına derken, baştan sona küfreden kuyruk acısından ibaret malum takım taraftarlarını kastetmiyorum elbette.
  • ilk yarı 55 sayı yiyen fenerbahçe, ikinci yarı 27 yedi. ilk yarı 43 atan fenerbahçe, ikinci yarı 50 sayı buldu. maçın özeti ise bogdanovic'in dengesiz performansı oldu.
    fenerbahçe için euroleague dönüşünün kayıpsız geçildiği maçtır.
  • fenerbahçe'nin tecrübesini konuşturup öne geçtiği maç.

    uşaklı oyuncular 16 sayı öndeyken erken hücum kullanmak ve zorlama atışlar denemek konusunda ısrar edince cezayı kesmesini bildi fenerbahçe. özellikle bogdanovic bir ara faul çizgisi ve 2'lik atışlarda %100 ile oynadı ve dönüşün bence baş mimarı oldu. tabi eski toprağımız dixonın da hakkını vermek gerek. karşıyaka günlerinde olduğu gibi sorumluluk alınca el üstü falan dinlemeden yapıştırdı. bir diğer konuya gelirsek vesely için objektif bakan herkes yaptıklarını görmüştür zira haksız 1 adet faul bile almadı adam. ilk 2 faulu blok yapmak için atlarken yaptı diğer 2'sini ise hareketli perdeleme yaparak aldı. bu pozisyonlar yüzünden hakemleri suçlamak saçma kaçıyor. herhangi bir el maçında vesely'nin bu kadar rahat oynadığını görmedim çünkü. orda faul problemine girmeyişini biraz da kendisine bağlayabiliriz bence.

    bu arada uşak maçı ama galatasaraylılar toplandı diyen olmuş ama işin diğer yönünü görememiş kimse. zira aynı saçmalığı galatasaray maçında yapan kişilerin takımını da tahmin edersiniz. hatta karşıyaka maçlarına falan bakın orda da göztepe atkıları ve küfürler göze çarpacaktır. uşak izlemenin keyif verdiği bir takım olmanın yanında her maç tribününe başkalarının yön verdiği bir toplama taraftar görüntüsünden de vazgeçmiyor.

    edit: ben küfüre gaza gelindi sandım açıkladım falan ama meğer ortalığı karıştıran trollerde varmış.
hesabın var mı? giriş yap