• buyrun facebook eventi. yer* ve saat (17:00) dışında henüz yazılı bir açıklama yok o yüzden buraya içerikle ilgili bir şey yazamıyorum.

    ekleme: video da geldi.

    önceki 2 yılda olduğu gibi, ne yazık ki bu yıl da odtü mezuniyet töreni ile çakıştığı için gidemeyeceğim olan yürüyüş. kendi adıma sebeplerimi sayayım:

    yıl 2012: yakın bir kaç arkadaşım mezun oluyor. akşamında da hep beraber toplanıp eğlenicez. saçma bir şekilde pride'a gitmek yerine töreni izlemeyi tercih ediyorum. üniversite hayatım boyunca yaptığım ciddi yanlış kararlardan bir tanesi (diğeri de exchange programına kabul alıp gitmemekti galiba). ayrıca o günün akşamında da hiç eğlenmedim. o arkadaşlarımla da artık görüşmüyorum.
    yıl 2013: kendi dönemim mezun oluyor. bense okulu 1 yıl uzattım. ama törene hiç olmadığı kadar çok katılmak istiyorum. en yakın arkadaşlarım, sevdiğim insanlar falan herkes törende olacak. yanlarında olmayı her şeyden çok istiyorum. ailem de geldi törene. sanırım pride'a gitmemin en imkansız olduğu yıl 2013'tü. değmişti ama. çok mutlu bir gün geçirmiştim.
    yıl 2014: mezun oluyorum. mezun olduğum tayfa benim bir alt dönemim. pek benimseyemediğim, bir türlü ısınamadığım ve okul bittikten sonra hayatım boyunca asla bir daha görmek istemediğim bir yığın insan. iyi anlaştıklarım da var tabi ama yine de kendi diplomamı böyle bir dönemle almak hiç ama hiç istemezdim. her şeyi siktir edip, pride'a katılıp, diplomayı daha sonra okula gidip alma planlarım var. ama yine ailem gelmek istiyor. pride'a gitmek istediğimi yeniliyorum. sen pride'a hep gidersin ama biz bir daha ne zaman senin diploma almanı görücez diyorlar. cevap veremiyorum. onları da kırmak istemiyorum. elim kolum bağlı. ve sanırım yine pride'a katılamayacağım..

    edit: başlık altındaki lgbtfobik yorumlara çok da şaşırmadım. hepimizde fobiler var. bazılarımızda da lgbt* fobisi var. aşamayan aşamıyor tamam ok. ama şöyle ki, başlarda en beğenilenlerime giren bu entryim, başlık gündeme oturduktan beri nedense eksilenip duruyor. buradan anlaşılıyor ki, başlığı takip eden, altına entry giren suserlar arasında bizlerin varlığına alışamayanlar galiba bir hayli fazla, hatta çoğunluktalar. işte buna bayağı bir üzüldüm..

    bir yazar yazmıştı çok hoşuma gitti o lafı. aynen buraya da biraz modifiye ederek yazayım: sevmek, sevilmek, sevişmek güzel şeyler. insan insana muhtaç, rahat olun siz..
  • (bkz: 12. istanbul lgbti onur yürüyüşü)
  • kalıpsız fakat çok renkli bir gün geçirmek isteyen herkesin gitmesi gereken hadise.

    özellikle algıları buttplug ile tıkalı hetero arkadaşları beklediğim yer.

    lan hele bi anlasanız zannettiğiniz kadar acaip değiliz, valla bak hayat hepimiz için çok daha güzel olacak..
  • artik gelse de sonsuzlu eglensek denilen yuruyus. yine her anlamda cok renkli gececek, beklemedeyiz.
  • 29 haziran'da istiklal'i gökkuşağının renklerine boyamak için sokaktayız!

    dönmeyiz
  • paneller, tiyatro gösterimleri, film gösterileri, workshoplarla dolu onur haftasının son gününde gerçekleşecektir. halen devam eden etkinlikler için;

    http://tr.prideistanbul.org/etkinlikler/
  • cahil, gerizekalı, troll turnusolü yürüyüştür. şu homofobikler bir azalsa dünya daha çekilir bir hal almaya başlayacak.

    (bkz: pride parade)
  • ezilmekten dümdüz olmuş insanlarla çiğ köfte misali yoğrularak ezilen insanları karşı karşıya getirmiş yürüyüştur. adı da onur yürüyüşüdür. insanlara bu kadar rerero yaptırıyorsa demekki lgbt bireyler hak arayışlarinda istediklerini almak üzereler.

    not: sevişen insandan zarar gelmez beyler.
  • sevgili homofobik kardeşim!

    seni anlamaya çalışıyorum, sana kızıyorum biraz ama senden nefret etmiyorum. aksine seni seviyorum! her birimiz maruz kaldığımız farklı olaylar yüzünden bugünkü kişiliklerimizi kazandık. ben seni anlamaya çalışıyorum ama sen benim diğer kardeşlerime "ibne, totoş, ılık" gibi aşağılayıcı ifadeler kullanıyorsun. sen benim diğer kardeşlerimi dönme oldukları için öldürüyorsun, onları darp ediyorsun, hayatlarını zorlaştırıyorsun. sevgili homofobik kardeşim, sen eşcinselliği sikiş ve sokuştan ibaret sanıyorsun ama bilmiyorsun ki duyguların cinsiyeti olmaz. bir insanı sevmenin nasıl etnik köken, sosyal statü, eğitim durumu vs. ile alakası yoksa cinsiyetle de alakası yoktur. sen bunu anlayamıyorsun ki, senin aklın çükünden/kukundan başka bir şeye çalışmıyor ki. çünkü ne yazık ki sana böyle öğretilmiş, tabulaştırmışsın bazı şeyleri. sen böyle düşünerek doğmadın, dış faktörler seni bu hale getirdi. o yüzden bunun değiştirilebilir bir şey olduğunu düşünmek çok mu zor? neden biraz da bizim gözümüzden bakmıyorsun olaya?! tanısan aslında çok duygusal çocuklarız, sapık değiliz, yaptığımız şey şeytanın işi değil! ben seni anlamaya çalışıyorum sen neden bizi anlamaya çalışmıyorsun? dünyaya renk katan bu çocuklara ne garezin var? hayatını mı zorlaştırıyoruz, sana ne zararımız var?! lütfen bu sorular üzerine biraz düşün ve bizden nefret etme. 29 haziran'da gel!

    bu bir onur yürüyüşünden çok, utanılacak bir tarafımızın olmadığı gerçeğinin yürüyüşüdür.
  • sevgili eşcinsel kardeşim.

    seni anlıyor ve hayatını kendi belirlediğin şekilde yönlendirme isteğine saygı duyuyorum ama ben saygı görmüyorum. üstüne basa basa benim haklarımı hiçe sayıyor, dünyanın senin için döndüğünü sanıyorsun. acı çektiriliyorsun, senin için ben de üzgünüm ama sen o acıyı bana çektirmekten gocunmuyorsun. diğer insanlara göre daha insancıl, daha hassas olmanı bekliyorum ama sen kalkıp en can acıtıcı yerimden vuruyorsun.

    utanılacak bir tarafın var maalesef. yönelimini hesaba katmadan bazen insan olduğun için ben utanıyorum.

    adam gibi eşcinseller tenzih edilmiştir.

    edit: "adam gibi" tanımlamasından kastım sorulmuş. erkek manasında değil "adam olmak" manasındaki adam anlamıyla kullandım kelimeyi. yoksa erkeksi olmuş, kadınsı olmuş, onun hayatı.
hesabın var mı? giriş yap