• koyunların arka bacaklarında bulunan dört yüzlü kemikle oynanan bir oyun. günümüze dek türklerin yayıldığı tüm coğrafi bölgelerde bu oyuna rastlanır. aşık atmak deyimi de bu oyundan gelir.*
  • bir resim bin kelimeden daha iyi anlatır diyerek nasıl bir oyun olduğunu anlamak için önce şuraya alayım: http://youtu.be/4q2pao8iys4

    ben ne yazdığını anlamadım diyenlere ise kısaca özet geçeyim. göçebe türk toplumlarının icadıdır. koyunun etinden sütünden hatta kemiğinden bile faydalanıldığının en büyük göstergesidir. koyunun arka bacağındaki eklem kısmından elde edilen kemikle oynanır. şu an sadece orta asyada yaşatılmaya çalışılan bir oyundur. kazaklar için milli oyunlar kategorisindedir. göçebe toplumlar bol bol etle beslendikleri için çocuklar bu kemikleri biriktirmekte zorluk çekmezlerdi. hatta kemikleri iplik yiğiren ninelerine boyamaları için verirlerdi. ipliklerini boyamak için kazanlarda kaynatan nineler araya bu kemikleride karıştırarak çocuklara rengarenk oyuncaklar sunarlardı. oyunlar çeşitlidir. misketle oynadığınız bütün oyunları aşık kemikleriylede oynayabilirsiniz. en çok oynananı misketle oynadığımız kuyu oyununun benzeridir. çocukken bu kemiklerden binlerce biriktirebilmiş bir arkadaşım vardı. tarkan filmlerinde iştahı olmadığı için ancak yarım öküz yiyebilen adamın oğlu olsa gerek. *
  • koyun ve keçi gibi hayvanların ön dizlerinde bulunan ve aşık adı verilen eklem kemiğiyle oynanan oyunlara verilen genel bir isimdir. antik yunan ve roma'da çocukların sahip olduğu aşık kemikleri ailelerinin ekonomik durumuna bağlı olarak değişmekteymiş, vay be. mermer, bronz, cam veya fildişinden yapılırmış. bu kemiklerle oynanan oyunlar, içeriklerine göre farklı isimler alırmış.

    örneğin, pentalitha: kadınlar ve çocuklar arasında yaygın olarak oynanıyor ve toplamda beş aşık kemiği kullanılıyormuş. oyunculardan biri havaya bir aşık kemiğini fırlatıp ve o düşene dek yerden diğer aşık kemiğini alıp, düşmekte olan kemiği yakalarmış. bu oyun beş taş adıyla varlığını hâlâ sürdürüyor bildiğiniz üzere. bu oyunun bir başka çeşidinde ise -yine aynı adla elbette- aşık kemikleri elin üst yüzeyiyle tutulmaya çalışılır.

    eis omillan: erkek çocuklar arasında yaygın olan, oyuncu tarafından belli bir mesafeden aşık kemiği fırlatmak suretiyle yere çizilmiş daire içerisindeki aşık kemiklerinin daire dışına çıkarılmasına dayanan bir oyundur. (anneciğim de oynarmış bu oyunu, köyde doğup büyüyen her çocuğun bildiği bir oyunmuş aslında. maddi şartların yetersizliği, çocukları oyuncak bulma konusunda yaratıcı kılmış.)

    pleistobolinda: hem kız hem de erkek çocuklarının oynadığı bir oyun. bu oyunda hem iki oyuncu hem de iki aşık kemiği kullanılır. iki oyuncu da ellerindeki aşık kemiklerini yere atar ve aşık kemiklerinin sayısal değerleri toplamı yüksek olan oyuncu oyunu kazanır.

    parimpar/artiasmos: taş, fındık veya daha küçük nesnelerle de oynanır. bu oyunda, iki oyuncudan birinin eline sakladığı aşık kemiklerinin toplamının tek mi çift mi olduğunu diğer oyuncunun tahmin etmesine dayanan bir aşık oyunudur.

    ve son olarak tropa: bu oyunda yerde oluşturulan çukura veya yere konan kaseye belli bir mesafeden en fazla aşık kemiği atan kişi oyunu kazanırdı. bu oyun da ceviz, fındık gibi minik yemişlerle oynanabilir. (bu da benim çocukluğumun oyunu, çocukluğu dışarda geçen son nesilden biri olarak özlemle anıyorum.:( )
  • "yerde bir halka teşkil etmişler, tozun toprağın içinde kirli bir kemik parçasını yuvarlayıp durmaktadırlar. bana o kadar manasız görünen bu oyuna* o kadar dalmışlardır ki, ayak sesimi bile duymazlar ve bir kenarda kendilerini seyretmekte olduğumun neden sonra farkına varırlardı." yakup kadri karaosmanoğlu - anamın kitabı

    "köpoğlu köpek, görmüyon mu? üç kere oturttum aşığı kıçının üstüne." yakup kadri karaosmanoğlu - anamın kitabı

    (bkz: aşık kemiği), aşık atmak
hesabın var mı? giriş yap