• akp zamanında mı yaşanmıştır yoksa akp ahlaki çöküntü üzerine mi gelmiştir konusu tartışılabilir.
  • akp türkiye'si nedir aq?

    tamam la biz de sevmiyoruz bokumuz kadar ama, bu kadar da saçma sapan çıkarım olmaz la.

    zaten bu zihniyeti başımıza bela eden böyle beyni olmadan fikir yürüten istemezükçü güruh.

    tanım da koyalım: altında kaldığımız çöküştür.
  • dinci anlayisin kacinilmaz sonucu. uzun sakal birak, gunde 5 kez suyla oyna, sonra cocuklara tecavuz et, milleti keriz yerine koy, elinden geldigince herkesi kazikla, yeri geldiginde dogrudan hirsizlik yap.

    yanliz eline gecen butun parayi faizsiz bankaciliga yatir, daire, villa falan al, mis gibi tertemizsin.

    bu kafayla bu kadar oluyor maalesef. ama bizim milletin istedigi de bu zaten, o yuzden cok dert etmemek lazim. begenmiyorsan iran'a falan goc et, orada durum daha iyi (ciddiyim).
  • "toplumsal ahlakımızı insanları döverek, gazlayarak ve palayla dürterek sağlıyoruz. o kadar laf edilen ışid’den ne farkımız var? –ha biz kafa kesmiyoruz! zorda kalmadıkça da adam öldürmüyoruz. ama öldürürsek de en başımızdaki çıkıp “emri ben verdim” diyebiliyor. öldürenler cezalandırılmak bir yana, kahraman ilan ediliyor. edep, ahlak, saygı kalmamış ama ‘toplumsal ahlakımız’ sağlamda. hortum süleyman’dan bu yana çok da ilerleyememişiz ne yazık ki. oysaki o hortumların içinden çok su aktı…"

    kaan sezyum
  • müthiş değil mütüş
  • onu bilmem ama ahlaksızlık toplumdan topluma değişiklik gösteriyor. tabi derece olarak.

    okuyanlar vardır dün gazetede;
    aydın'da bir teyze karşı komşusuyla pardon komşularıyla 3'lü ilişkiye başlamış.
    1 sene böyle devam etmiş , sonra kocasının işkillendiğini düşünüp işkillenmiş ve kocasını öldürmüş.
    niye yaptın diye sorulunca da "rahat davranamıyordum" demiş.

    kimin döneminde olduğunun önemi yok.
    ama ahlaksızlığın artışını sağlayan sebeplerin devlet tarafından önlemi alınmaya kalkışınca baskıcı duruma düşer, serbest bıraksa ahlaksızlığın tavanını görürüz.
    bu işin ortası yok.
    mala, cana kasıt olmadıktan sonra istediğin haltı ye mantığı demokrasi gibi geliyor bana.
  • bu dönem için herkesin konuştuğu ayakkabı kutusu, saat falan gibi şeyleri yazmayacağım. bunlar olsa olsa kötü örnek olur. asıl mesele tabana yayılan konulardır. temel olarak, ikinci eşleri meşrulaştırmak adına, ancak ele güne karşı "ab müktesebatı" diyerek zinanın serbest bırakılması cinsel ahlaksızlığın kapısını açmış; çek dolandırıcılarına af çıkartılıp milletin devlet eliyle zarara uğratılıp, hatta batırılması da ticari ahlaksızlığa büyük katkı sağlamıştır diyebiliriz.

    sonuç itibarı ile, namussuzluğu yapanın yanına kar kaldığı, mağdurunsa itelenip kakalandığı bir ülkede yaşıyoruz artık. mahkemelerin hali ortada. bunun evveliyatı da yok muydu? tabi ki vardı, seksenlerden itibaren geçen dönem için bile neler neler sayarım. ama asıl can alıcı mesele belki de şu: o zaman için 30.000 kişinin katili, yağlı urgandan kurtarıldı , bugün "sayın" kelimesiyle beraber anılması bile kanıksandı ya neredeyse...

    eh, onca kişinin katili paşalar gibi yaşatılınca, içimizdeki çürük elmalar da çizilen devlet karizması sayesinde cesaretlenip de her haltı yer oldular işte. nasıl olsa yapanın yanına hep kar kaldı, milletinse anaları ağladı.

    kanun, ondan korkanlar içindir arkadaşlar. yapılan suç, yanlış cezalandırılmıyorsa orda adaletten bahsedilemez. adalet olmayan yerden de hayır gelmez, sonumuz hayrola!

    mecburi edit: dün kendini bilmezin biri bir başlık açtı yok "eve atılan kızın namaza durması" falan gibi. tabi bu sıçan kafalıya uyan bir iki hödük daha olmuştu ama bazı yazarlar da hemen yönetime haklı olarak isyan etmişlerdi, bunun devamında ise gece başlık kaldırılmış. aklıma bu başlık geldi, dedim ki böyle başlık açanlar da sol'un ahlaki çöküntüsünü göstermez mi? baktım asıl yazıya, sadece hükümete ve bahçeli'ye giydirmişiz, eksik kalmış. eh, sezar'ın hakkı sezar'a o zaman.
    efendim, eskisine aklım ermez, yaşım yetmez ama ecevit ap'den çıkar karşılığı milletvekili çaldığından beri sol'un da bin türlü ahlaksızlığını gördüm, hatta bizzat yaşadım. demek ki bu ahlaksızlık salgını siyasi görüşe göre değil, genelde var bişey. bir görüşe göre de bu işlerin müsebbibi hep özal derler, yok memur işini bilirmiş hikayesi, neyse... gözüken o ki, ahlaksızlık denizinde gemimiz bayağı su alıyor, şurdan belli ki depolardaki sıçanlar ve lağım fareleri yukarı çıkmış, panikle etrafa saldırıyor.
hesabın var mı? giriş yap