ali babacan

• özellikle süleyman soylu'nun istifasından sonra atağa kalktığını düşündüğüm deva partisi başkanı. çünkü süleyman soylu'nun istifasının akp içerisinde 'bayrak açma' olduğunu babacan anladı. erdoğan istifayı reddetmek zorunda kalarak, zor bir durumda olduğunu da tescil etti. aynı zamanda bu istifanın reddi, pastadan pay kapma yarışının başladığını herkese ilan etti. zaten eskiden de rte hakkında söylediklerini herkes biliyor soylu'nun. o yüzden bu atak kimseyi şaşırtmadı denirse yeridir. şaşırtan olay, bu cesareti ilk gösterebilen ve neticesi sebebiyle siyasi satrancı kazanmış olmasıdır. tabi havuz medyasını okursanız 'erdoğan patronun kim olduğunu gösterdi' gibi son derece siyasi analizden sığ şeyler okursunuz. hatalı yorum yaparsınız.
  
  aslında akp içerisinde ilk başta bilalciler, beratçılar ve süleymancılar olmak üzere üç kanat olduğu, bunların birbiri içerisinde zaten zıtlaştığı biliniyordu. hatta berat albayrak ile soylu omuz omuza çarpışmış, albayrak yoluna devam etmiş, soylu ise kameralara bakıp gülümsemişti. bilal ile berat, erdoğan hanedanından olduğu için yerleri sağlam. sağlam ama bayrak açma yarışına katılamayacaklar. soylu dışarıdan geliyor ve nevi şahsına münhasır bir siyasetçi kendisi. berat ile bilal, rte sayesinde bugün buradalar. soylu kendi bileğinin hakkıyla buralara geldi ve bayrağı açarak yerini sağlamlaştırdı. davutoğlu ile babacan böyle bir hamle yapmaya cesaret edemediler, gidip parti kurdular. hatta halen bu iki şahıs, rte ve akp aleyhine konuşamıyorlar 'dava' uğruna. o zaman niye parti kurdun diye sorarlar adama. bu şekilde muhalefet yapamayacakları gibi, akp pastasından da bu anlayışla bence pay kapmaları zor. işte bunun üzerine babacan adım attı, ve şu aralar bir sürü programa vb. çıkarak kirli çamaşırları dökmeye başladı. mesela geçenlerde babacan, son birkaç yılda banka genel müdür yardımcısı gibi sağlam bir pozisyonda çalışan 100 kişinin işten çıkarıldığını söyledi ve bunların yönetimsel karar olmadığını ifade etti.
  
  bu noktada babacan'ın partiyi 9 mart'ta kurmasıyla şansı yaver de gitti. çünkü corona türkiye'de ilk kez 11 mart'ta bakan koca tarafından açıklandı. eğer plan program hazır olmasaydı, ya da "daha 2023'e çok var aga" diyip parti işlerini ertelemiş olsalardı, çok geride kalma riskiyle karşılaşırlardı. çünkü şu an her sektörde bana kalırsa zaman x1 ile akmıyor, x10-15 gibi bir hızla akıyor. dolar kuru bile 10 şubat'tan 21 nisan'a kadar, yani bir buçuk ay kadar kısa bir sürede 6 seviyesinden 7'ye geldi. kamu bankaları geçen hafta 300 milyon dolar satmasa belki 7'nin çok daha üstünde bir yerde olacaktı.
  
  bu analizi yaparken bekir ağırdır'ın bir istatistik paylaşmasıyla 'tamam bu iş böyle' dedim. o analiz de 15 nisan 2020 tarihindeki sayıların dili isimli programdaki ifade.
  
  bana söyleyecek hiçbir şey bırakmayan ve vaktiniz varsa mutlaka izlemeniz gerektiğini düşündüğüm programda bekir ağırdır şöyle diyor:
  
  "akp, 1 kasım 2015 seçimlerine göre, neredeyse yarıya yakın seçmenini kaybetmiş durumda. dünya siyasi tarihi literatürüne özgün bir ikinci bacağı var bu gelişmenin, o kopan insanlar da henüz bir partiye doğru rampalamış da değiller"
  
  (bkz: gram altının 400 tl olması/@dragonlady)