*

  • amerikalilarin ingilizce konusma bicimleri. kelimeler de harfler de daha bir turkcedeki okunuslarina yakindir. daha rahat anlasilir soylenen.. (bkz: amerikan ingilizcesi)
  • 0-5 yaş grubunun konuşma tarzına yakın, her kelimeye taşıyabileceğinden fazla kaypaklık yüklenerek ingilizce konuşma
  • guney, zenci, new york aksanlari gibi alt gruplara ayrilan ingiliz aksanina gore daha melodik daha akici olan konusma bicimi
  • kendi icerisinde besyuzbin'e ayrilir.
  • bir ingiliz ve bir amerikan aksanlı insan yanyana gelip sohbet edince komik durumlar oluşmasını sağlayan iki aksandan biri :

    - y'now.. i can't do it.. (ye'nööe ah kaant döeid)
    - of course you can't.. (ofkoğrz yu kent)

    peee...
  • turkiye'de "istanbul turkcesi", "karadeniz sivesi", "guneydogu sivesi" gibi birbirinden ayri ornekler varken, soldan saga 2000 kilometre tutmayan bu cografyada farkli sivelerde konusan insanlar birbirini anlamakta zorlanabilirken koca bir kitayi kapsayan 250 milyon nufuslu bu devletin aksanini tek bir kalipmis gibi incelemek buyuk hata olacaktir.
  • (bkz: gevşek)
  • bu aksanın en faul tarafı su manasındaki water sözcüğünün telafuzudur. bir ingilize "votaa pliiz" diyerek meramınızı anlatırken, amerikalıyla bu durum sağırlar diyaloğuna dönecektir. sizin "votır pliiz" yakarışlarınıza amerikalı boş gözle bakacak, abuk çıkarımlarda bulunacak veya size öyle gelecektir. çünküm, belki anlamış ve "'vığoağğğ'* mı dedin yiğenim" diye pası size atmaktadır.

    velhasıl-ı kelam, abd'ye ilk defa giden her türk vatandaşı susuzluğu tadacaktır.

    ahh, tabi bir de new england yöresi ağzı vardır ki, evlerden ırak.
  • ingilizlerin konustugu ingilizcenin daha yavsak olani gibidir. bir nevi tikky ingilizcesi gibidir. gerci bundada medyada gozumuze carpan mtv modasi genclerin ve yeni yetme hollywood yildizlarinin payi yok degil.
hesabın var mı? giriş yap