bülent güldal
-
bu yıl iki kitap birden bastırtan, günümüz şairlerinden. aslında biz ondan “toplu şiirler” kitabı çıkartmasını bekliyoruz. umarız 2021’de, yeni şiirler de ilave edip bir “toplu şiirler” kitabı çıkartır.
15 ağustos 1954 adana-ceyhan doğumludur. ilk ve orta okulu adana-ceyhan’da, liseyi ise 1972’de balıkesir-edremit’te (edremit lisesi’nde) tamamlamıştır. aynı yıl balıkesir-necatibey eğitim enstitüsü matematik bölümüne girdiyse de, bazı nedenlerden dolayı bu okulu bitirememiştir. daha sonra (ismini akp’li cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ın mezun edildiği okul olarak hatırladığımız) istanbul iktisadi ve ticari ilimler akademisi’ne kaydolmuş, ama orayı da bitirememiştir. 1973’te devlet memuru olmuştur.
devletin memuru bir şair olarak edirne, siirt, ankara ve kırklareli illerinde çalışmış ve henüz 39 yaşındayken, 1993’te emekli olup memurluk yaptığı son yer olan balıkesir-edremit’e yerleşmiştir. (eyt’lilerin yıllardır kazanılmış hakları için mücadele ettiği bir ülkede) 39 yaşından bu yana, tam 27 yıldır emekli maaşı alan (çok şanslı!) bir şairdir. eşi, kız teknik yüksek öğretmen okulu mezunu bir emekli öğretmendir. üç çocuk babasıdır.
1980 yılından itibaren edebiyat/sanat dergileriyle tanışıp buralara yazmaya başlamıştır. ilk şiiri 1971’de balıkesir-edremit’in dokuz eylül gazetesi’nde yayımlanmıştır. şiirleri ve yazıları afrodisyas sanat, agora, akademi gökyüzü, akatalpa, alaz, ardıçkuşu, ay, aykırı sanat, bahçe, berfin bahar, beşparmak edebiyat, caz kedisi, cumhuriyet dergi, çağdaş türk dili, çini kitap, damar, dize, dönemeç, dünya kitap, düşlük, düşünbil, edebiyat gündemi, eliz edebiyat, her şeye karşın, imgelem çocukları, ispinoz, kar, kıyı, kum, kurşun kalem, lacivert, mavi dergi, mavidünya, mor taka, mühür, onaltıkırkbeş, özgür pencere, pencere, sincan istasyonu, şehir, şiir ülkesi, şiirce edebiyat, taflan, tan edebiyat, tay, turunç, ünlem, yalınayak sanat, yazılıkaya, yeni biçem, yenibinyıl şiir, zalifre yazıları vb. dergilerde yayımlanmış olup şarköy sanat dergisi’nin de yazı kurulunda yer almıştır. şairliğinde ankara yıllarının etkisi olmuştur. daha sonra ise mehmet başaran ile tanışıklığı, ona farklı kanallar açmıştır. edremit’te yaşamaya başladıktan sonra ise ‘bin pınarlı ida’nın doğasını, açık, sade ve usulca bir tonla aktarmaya çalıştığı görülmektedir. özgür biçimli, yaşadığı çağa tanık olan, yer yer lirizme veya imgeleme yaslanan, yaşadığı topraktan beslenen, türkü tadında şiirler yazma uğraşısı devam etmektedir. bazı şiirleri, sanat müziği ve özgün müzik tarzlarında bestelenip kasete, cd’ye okunmuştur. trt repertuarındaki cemil derelioğlu’nun bestelediği bir şarkı, durgun sis isimli kitabındaki bir şiirdir ve izin alınmadan bestelenmiştir.
sanat eserinin yarıştırılabilir ve kendi ürettiği/yarattığı bir eserin bir başka esere üstün gelebilir olduğunu düşündüğü için (neredeyse tüm şairler gibi) yarışmalardan ödül de almıştır.
aldığı ödüller: 1987 yılında tek şiirle cumhuriyet gazetesi yurtta barış dünyada barış şiir ödülü, 1998 yılı ibrahim yıldız şiir yarışmasında gökkule isimli şiiriyle birincilik ödülü, 2000 yılı ali rıza ertan şiir yarışmasında başarı ödülü, 2007 yılında yağmurkuşunun türküsü isimli kitabıyla (asım öztürk ile birlikte) ş. avni ölez şiir emeği ödülü.
kitapları: dördüncü cemre (1979-kendi basımı, siirt son söz matbaası), durgun sis (1984, yaba yay.), sabaha biriken (1987, iz yay.), anası okyanus (1998, gerçek sanat yay.), yağmurkuşunun türküsü (2006, imbat yay.), şiirtüven sofrası ezgileri-rengalar (2011-ahmet uysal ve ahmet günbaş’la ortak yazılan şiirler, mühür kitaplığı), şakayık şelalesi (2012, nezih-er yay.), zambak kapısı (2017, gökkuşağı dergisi eki), şehlâ menekşe (2020, kanguru yay.), içli bir türküdür ömür-güz dallarının dilinde (2020, klaros yay.).
türkiye yazarlar sendikası (istanbul), edebiyatçılar derneği (ankara), besam (bilim sanat eserleri merkezi, istanbul) ve mesam (müzik eserleri sahipleri meslek birliği, istanbul) üyesidir ve halen türkiye yazarlar sendikası edremit körfezi temsilciliğini yürütmektedir.
altı yıl kadar önce kalp krizi geçiren şair bülent güldal’ın satranç oynamaya büyük merakı ve yerel turnuva dereceleri vardır.
en iyisi, satranç şiirini de alalım buraya:
satranç
altmışdört karenin sekiz cephesi benimdir
yılan yüzlü birileri piyon demiş adıma
kolayca harcanacak bir nesne yani,
düş odaları sığ olanların ellerinde
mermi sesinden ürken asker gibi
kendimi aranırım bulunduğum siperde,
ardım sıra dizili omuzu kalabalıklara
hiç bıkmadan anlatırım bu gerçeği;
benimle başlar savaş biter benimle
düşünce tarlasında iki karedir yerim
kalın duvarlarımın olduğu söylenirse de
burçlarımı tutanların acemiliği yıkar beni
açılır bütün kapılar içten fethedilirim,
işte o an başlangıcıdır sarsıntının
ya uyanıksa,biliyorsa bütün becerilerimi
tek kaleyle de savunabilir ülkesini
göğüs kafesinden ırmaklar akan biri
siyahtan beyaza ya da tersi 'l' ler çizerek
eşimi aranırım birlikte koşmak için
gökülkeden geliyorsa şahin gözlü binicim
kırılır kilitleri şaha giden yolların,
küçücük bir çakıltaşı dağlaşır önümde
kesilir dermanı rüzgarla yarışan yüreğimin
kuralları hiçe sayan binicim acemiyse
başlamadan biter savaş tökezler ayaklarım
çarpraz kulvarlarda gidip gelmektir işim
eşimle çıkarım yollara aynı at gibi
fil denince uzun hortumlu,iri cüsseli
bir de kartaca komutanı hannibal'in
yakarken roma'yı gücünden yararlandığı
kalın derili acayip bir hayvan gelir akla
oysa avuç içine sığan bir çift oyun taşıyım
okyanuslarında dolaşırım düşüncenin
tanrı'yı cebinde taşıyan bir vezirin ülkesi
gül bahçesi gibidir,aşklar meşkler içinde
geçip giderken ömür kimseler kahır çekmez,
insanlığını unutup da tanrı sanırsa kendini
bir koyup beş almayı düşünür evvel aklıyla
eksildikçe çıldırır bir kumarbaz gibi
ol saltanatın yeller eser yerinde
taç kimin başındaysa şah odur,deli ya da veli
atadan kalma nişanesidir hükümranlığın,
titrek bacaklı bir çocuksa bürünür kaftanına
tersine de akacağını sanır ırmakların,
bir sabah ay'ın güneşi öptüğü saatlerde
dağları yüreklerinde taşıyan birileri
sökünce menteşelerini saltanat kapısının
kenevirden yapıldığını anımsar urganın
uyanıkken rüya görmeye başladı mı insan
hayatın tartısına vurmalı kendini
avuçlarına doldurup toprağı koklamalı
kor ateşlere yaslamalı başını ki
ömrüyle içinde mi gerçeğin anlasın,
yoksa suların üstünde yürüdüğüne
ay'ı ortasından ikiye böldüğüne
ölüleri dirilttiğine inanır
uğruna kurban olduğu şahin
kırmızı akıyor damarlarımızda kan
genizlerimizi yakıyor gözyaşının tuzu
aynı güneşle ısınıyoruz zamanın karelerinde,
karanlığı tel tel bölen şimşeğin
gökgürültüsünün içimize saldığı korku
doğduğumuz mağaraları gösteriyor bize,
bir insandan kral yapmak: kah kah kah
birlikte oynadığımız bir oyundur yaşamak.
(yenibinyıl şiir dergisi, aralık 2001) -
bu yıl, kafekültür yayıncılık'tan 480 sayfalık "toplu şiirler" kitabı çıkan şair.
kitabın tanıtım yazısı şöyle:
--- alıntı ---
şairin 1979-2023 yılları arasında toplam 44 yıllık şiir serüveni ve birikimini "toplu şiirler"iyle selamlıyoruz kafekültür olarak.
"şiir ve kültür-edebiyat üzerine denemeleri, yaşadığı yörelerin, çocukların çok yakın bir yazar dostudur bülent güldal." şairin yakın dostu ve yayıncısı halil gökhan sözlerini şöyle sürdürüyor: "tadını hatta bahçesini kendine saklayan bir olgunluk meyvesi ağacıdır bülent güldal. tevazu ya da üst şiirsel farkındalık (bu sözcüğü çok sevmesem de tam yeri doğru kullanım olarak) evrenin kıyısında ama şiir'in tam ortasında, sözün kanatlarıyla da kazdağı yükseklikleri neler söylüyorsa o sözlerin zirvesinde konumlamıştır kendisini. mekân değil zaman şairidir daha çok. yer değil, hep'lik, devamlılık ustasıdır... bitmeyen şarkılarla çağından zerre kopmayan ve gelecek zamanlara da ışık veren bir ses."
şair bülent güldal'ın "toplu şiirler"i şu geçmiş kitaplarından oluşuyor: dördüncü cemre, durgun sis, sabaha biriken, anası okyanus, yağmurkuşunun türküsü, şiirtüven sofrası ezgileri, şakayık şelalesi, şehlâ menekşe, zambak kapısı, içli bir türküdür ömür-güz dallarının dilinden, beton ağaçlar altında, yağmur salkımları, göz masalı ve aşk sesli orkestra.
--- spoiler ---
200 tl olan kitabı, bkmkitap.com indirimli olarak 144 tl'ye satıyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap