• bir ibrahim tatlıses şarkısı..
  • ibo hülyayi azad etmistir. minübüsle yola koyulan avsar kizinin gözünden yaslar süzülmeye baslar. ve anlar ibonun kiymetini. ama is isten geçmistir. iste bu duygu yogunlugunun yasandigi anlarda bu parça çalmaya baslar.
  • aynı isimde bir filme sahip değildir. ibrahim tatlıses ile hülya avşar'ın başrollerini paylaştığı mavi mavi filminin ayrılık sahnesinde çalar. şarkı döndüğü sırada ekrana gelen hülya avşar "flashback"leri, "hülya avşar kim yeaaa" cılara tokat gibi cevaptır.

    şarkıya dönersek; sözü, müziği ve yorumluyla 10,10,10 40 puanla şampiyon.
  • http://www.dailymotion.com/…ises-brakn-gitsin_music

    ve çay demlesin bi zahmet bu hanım...
  • söyleyin ne verdi dertlerden başka
    istemem gelmesin aşkımız bitsin
    onunla küstüm ben hayata aşka
    bırakın bırakın bırakın gitsin

    bir kere insanın şansı gülecek
    sevgili dediğin kıymet bilecek
    bu dünya o yokken elbet dönecek
    bırakın bırakın bırakın gitsin
    bırakın bu sevda burada bitsin
    bırakın bırakın bırakın gitsin

    sevilmek çok ona sevipte görsün
    kapansın kapılar geriye dönsün
    onunda gün gelip umudu sönsün
    bırakın bırakın bırakın gitsin

    bir kere insanın şansı gülecek
    sevgili dediğin kıymet bilecek
    bu dünya o yokken elbet dönecek
    bırakın bırakın bırakın gitsin
    bırakın bu sevda burada bitsin
    bırakın bırakın bırakın gitsin

    söz müzik kimin bilmiyorum, güzel şarkı vesselam

    (bkz: copy paste'in ustasıyım gözlerinin hastasıyım)
  • bu güzelim şarkıyı şu günlerde sağda solda bağyan bir şarkıcıdan dinleyip kimdi bu diyerek kara kara düşünenleri aydınlatmak gerekirse, hamiyet'in söylediği şarkıdır. hangi hamiyet? yanarım yanarım hamiyet. (liseliler bilmez!)

    fena da olmamış hani, şarkının daha bir cıstak cıstak daha bir acısız versiyonu gibi. ibo'nun söylediği bir şarkıyı söyleme cesaretini göstermesi bile takdir edilebilir aynı zamanda.
  • ibo'nun hülya'yı kaçırdığı köyündeki o zombi havaları oldum olası ürpertip titretmiştir beni. bambaşka bir havası var o sahnelerin. tuhaf bir gerginlik konduruyor ne vakit izlesem. içimdeki bu saçma tedirginliği sikip atan ise ibo'nun, hülya'dan ayrılma sahnesine, yani bu şarkının hoparlörlerden yükselmesine denk geliyor. içimdeki o yarı korkulu hava bir anda yerini karşı konulmaz elemlere sürüklüyor. niye böyle oluyor hiç anlamıyorum. halbuki çekyatta uzanıp çekirdek çitliyorum. hissiyatımın bu denli verkaçlar yapmasını ve buhranlı sanatçı triplerine girmesini yadırgıyorum ne yalan söyleyeyim. birazdan bakkala gidip şaşal su alacağım neticede. hayat mı garip yoksa şarkı mı çok etkileyici bir türlü karar veremiyordum. taa ki bu geceye kadar. youtube açıp yavru ceylan gibi sekerken kutucuklarda bir anda bir aydınlanma geldi ve şarkının hayattan daha garip bir his uyandırdığına karar verdim. o lanet olası bunalımlı elitist hava üzerime çökmeden iki angara havası açtım da kendime geldim.
  • mavi mavi albümünde bulunan bağrı yanık ibo parçası.
  • herkes ibrahim tatlıses yorumunda bahsetmiş, bir kişi bile bergen dememiş.
    bergen yorumu çok içlidir. bergen'in mükemmel duygusal sesi, kendi hayatı ve bu şarkının sözleriyle birleşerek alıp götürür. hele "...onun da gün gelip umudu sönsün" derken, "sönsün" deyişindeki kırılganlık var ya... yok böyle bir ses ve söyleyiş..

    aşağıdaki sözleri içeren bu şarkıyı keşke bergen kendi hayatına da uygulayabilseydi:

    "bir kere insanın şansı gülecek
    sevgili dediğin kıymet bilecek
    bu dünya o yokken elbet dönecek
    bırakın bırakın bırakın gitsin"
hesabın var mı? giriş yap