• anap başkanı mesut yılmaz'ın karısı.
  • başbakan'ın roman açılımı toplantısında, "parasız eğitim istiyoruz" pankartı açtıkları için, 6 aydır cezaevinde tutulan ve haklarında 15 yıla kadar hapis istenen iki üniversite öğrencisinden biri. yazdığı mektup bugün mehmet tezkan’ın köşesinde yayınlanmıştır son olarak. parasız eğitm hakkına sahip çıktığı için cezalandırıldığını söyleyen yılmaz, ‘ben şimdi bu hakkıma, hakkımıza sahip çıkmanın bedelini ödüyorum, 6.5 aydır! şimdi de bana deniyor ki: “bu hakka sahip çıkmanın karşılığı olarak, seni 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılayacağız! bu en doğal, en haklı, en meşru hakkı istemek 15 yıl! varın gerisini siz düşünün.’ demiştir mektubunda. tam metni için; (bkz: http://www.telgrafhane.com/…/basliklar/siyaset/1621)
  • "sayın mehmet tezkan,
    ben ankara üniversitesi antropoloji bölümü 4. sınıf öğrencisi olarak “parasız eğitim” isteme suçunu işlediğim için 6,5 aydır tutukluyum. evet! yanlış anlamadınız, hani şu yasalarda var olan hakkı dile getirdiğim için tam 6,5 aydır bakırköy kadın hapishanesi’nde tutuklu bulunmaktayım.
    14 mart günü abdi ipekçi spor salonu’nda “demokratikleşme” adına yapılan roman çalıştayı’nda demokratik hakkımız olan “parasız eğitim istiyoruz” yazılı pankartı açtığımız için gözaltına alındık ve hukuksuzca tutuklandık. benimle birlikte ferhat tüzer de (tekirdağ 2 no’lu f tipi hapishanesi’nde bulunuyor) tutuklandı.
    bugün birçok ailenin sorunu eğitimin paralı olmasıdır. bu sorunun çözülmesi bir yana, harç paraları her yıl daha da artırılıyor. dünyanın birçok ülkesinde eğitim parasızken bizim ülkemizde bırakın parasız olmasını, bu hakkı talep edenleri gözaltına alıp tutukluyorlar. peki parasız eğitim istemek suç mu? ya da eğitim neden paralıdır ki? eğitim en başta insanın gelişimi için gerekliyken, nasıl suç sayılabilir bu hak?
    benim ailem 5 kişiden oluşuyor. bu 5 kişi arasında sadece babam çalışıyor. babam hem gece bekçisi hem de gündüzleri tarım işçisi! babam neden iki iş birden yapıyor? çünkü bir işten aldığı maaşla biz geçinemiyoruz. benim dışımda 3 kardeşim daha var okuyan. tek kişinin çalıştığı bir aile 3 çocuğunu nasıl okutabilir? bu mümkün mü?
    benim ailem sadece bir örnek. benim gibi hatta daha kötü durumda olanlar var.
    bu ülkede dershaneye borcu yüzünden tutuklanan anneler var! bu ülkede annesinin tutuklanmasını ar edinip intihar eden gençlerimiz, okul kayıt parasını ödemek için okulun halılarını yıkamak zorunda kalan ve felç kalan anneler, okuyabilmek için yazın inşaatlarda çalışan, ölen gençlerimiz var...
    ben şimdi bu hakkıma, hakkımıza sahip çıkmanın bedelini ödüyorum, 6.5 aydır! şimdi de bana deniyor ki: “bu hakka sahip çıkmanın karşılığı olarak, seni 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılayacağız! bu en doğal, en haklı, en meşru hakkı istemek 15 yıl! varın gerisini siz düşünün.
    berna yılmaz"
    http://www.milliyet.com.tr/…010/1294988/default.htm
  • (bkz: #21159462)
  • bu dünyada seçim öncesine suratına bush maskesi takıp kafasına tuvalet geçirip önüne de "sifonu çekmeye az kaldı" yazarak meydanlarda rahatça dolaşılabilen ülkeler var.

    ve bu dünyada bir de üzerinde zaten hakkı olan şeyi istedğini yazan bir bez parçasını kimseye fiziksel bir zarar vermeden teşhir ettiği için insanların hayatından 15 ayını çalan ve 15 yılını daha isteyen ülkeler var.

    söyleyecek çok şey var ama burda zaten söylenmişi var. (bkz: gazete fotoğrafları üstüne)
    adnan menderes geleneğini kendilerine bayrak yapanlara da burdan selam olsun.
  • parasız eğitim istedikleri ve bunu bir pankartla dile getirdikleri için 14 aydır tutuklu olan ferhat ve berna'nın davalarının 3. celsesi yarın ,

    tarih : 24.05.2011 (salı)

    yer : istanbul 10. ağır ceza mahkemesi (dgm- beşiktaş)

    saat : 10.45
  • 24 mayıs'taki dava ekime ertelendi. 22 haziran'da bir ara duruşma var imiş. 22 mayıs'ta beraat kararı çıkması için çhd bir imza kampanyası başlattı. çhd'li avukatlar tarafından hazırlanan protesto metnine şuradan ulaşabiliriz:

    http://www.chd.org.tr/haber_detay.asp?haberid=537

    bir de facebook sayfası var:
    http://www.facebook.com/…nt.php?eid=202810323097276
  • haklarında çağdaş hukukçular derneği tarafından başlatılan imza kampanyasının metni şöyledir:

    "üniversite öğrencilerine yönelik gözaltı/tutuklama gerekçeleri ve son dönemde bunun ulaştığı bilanço dehşet vericidir. bizler; toplumsal, siyasal ve sendikal mücadelenin" terör" olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. haklar ve özgürlükler için mücadele haklı ve meşrudur. berna ve ferhat başta olmak üzere üniversite öğrencileri derhal serbest bırakılmalıdır.

    başbakan tayyip erdoğan'ın konuşması sırasında "parasız eğitim istiyoruz"pankartı açtıkları için 14 mart 2010 günü tutuklanan üniversite öğrencileri berna yılmaz ile ferhat tüzer'in özgürlüklüklerine kavuşması için çhd istanbul şube bir kampanya başlattı.

    kampanya çerçevesinde aşağıdaki metnin istanbul özel yetkili savcılığına gönderilmesi kararı alındı ve imza kampanyası başlatıldı."

    "parasiz eğitim istemek terör suçu değil temel insan hakkidir

    berna yilmaz ve ferhat tüzer derhal serbest birakilmalidir

    14 mart 2010 tarihinde istanbul abdi ipekçi spor salonu’nda başbakan tayyip erdoğan’ın konuşması sırasında “parasız eğitim istiyoruz. alacağız. gençlik federasyonu” yazan pankart açtıkları için berna yilmaz ve ferhat tüzer isimli iki üniversite öğrencisi gözaltına alınıp tutuklandılar.

    haklarında istanbul özel yetkili 10. ağır ceza mahkemesi’nde “silahlı örgüt üyesi" oldukları gerekçesiyle dava açıldı. süren yargılamada esas hakkında görüşünü sunan c. savcısı, parasız eğitim istemenin anayasal bir talep olduğunu ve suç olmadığını belirterek beraat ve tahliye kararı verilmesini talep etti. mahkeme buna rağmen berna ve ferhat’ın tutukluluk halini sürdürerek duruşmayı 6 ekim 2011 tarihine erteledi.

    bu hukuksal yaklaşım; parasiz eğitim istemeyi terör suçu olarak kabul etmektedir. oysa halen yürürlükte bulunan tc. anayasası’nda “soysal devlet” olma, devletin niteliklerinden biri olarak sayılmıştır. yine gerek anayasa gerekse de taraf olunan uluslar arası sözleşmelerin açık hükümleri uyarınca düşünce ve ifade hürriyeti bu ülkede yaşayan herkes açısından güvence altına alınmıştır.

    anayasal taleplerin dahi terör suçu olarak değerlendirildiği bu yaklaşımın düşünce ve ifade hürriyetini kullanılamaz hale getirdiği açıktır. herkes için eşit ve parasız eğitim, sağlık, adalet istemek terör suçu değil temel insan hakkıdır. bu hakları talep etmenin terörle mücadele adına baskı altına alınması kabul edilemezdir.

    berna yilmaz ve ferhat tüzer’in yaşadıkları istisna değildir. üniversite öğrencilerine yönelik gözaltı/tutuklama gerekçeleri ve son dönemde bunun ulaştığı bilanço dehşet vericidir. bizler; toplumsal, siyasal ve sendikal mücadelenin “terör” olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. haklar ve özgürlükler için mücadele haklı ve meşrudur. berna ve ferhat başta olmak üzere üniversite öğrencileri derhal serbest bırakılmalıdır.

    not:

    metnin gönderileceği adres

    istanbul cumhuriyet başsavciliği

    cmk 250. madde ile yetkili

    beşiktaş/istanbul

    metnin faks çekileceği telefon

    0090 212 227 7642"
hesabın var mı? giriş yap