• bugün itibariyle tutuklanan jandarma kıdemli albay.
    askerliğini kd. jandarma çavuş olarak yapan beni, başka bir düşünceye de sevketmiştir aslında bu olay.
    bilen bilir, jandarmada, hele ki il jandarma alaylarında albaysan, akla, hayale gelmeyecek bir forsa sahipsindir. bu fors, alay içinde bir nevi tanrılık, alay dışında da sürekli saygı olarak kendini gösterir.
    şimdi böyle bir durumdan, demir parmaklıklar arkasına gitmek nasıl bir duygudur, gerçekten çok merak ediyorum.
    bu tip şeyleri güzel ülkem için kötü mu buluyorum, aksine müthiş gelişmeler bunlar.
    gerçekler asite bile direniyor, erimiyor.
    kendimi cilk kez kazanan tarafta hissediyorum hayatımda.
    erimeye direnerek kalmayı başarmış bir kaç kemikten daha gerçek bir şey yok şu anda benim için hayatta ve bu gerçeğin önünde ne cemaatci, menfaatçi iktidar ne de işbirlikçi muhalefet duramaz, duramayacak.
  • 25 faili meçhul cinayetten suçlanacaktır.

    (bkz: http://birgun.net/…651474&year=2009&month=04&day=25)

    "bir süre önce ifade veren ve ismi açıklanmayan tanık, cizre'de pkk'ye yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla bazı kişilerin korucu ve itirafçılar tarafından kaçırıldıktan sonra sorgulanmak üzere hizbullah'a teslim edildiğini öne sürmüştü. tanık, hizbullah üyelerinin bu kişileri, eğitim amaçlı kullandıkları kuştepe köyünde sorguladıktan sonra öldürdüğünü iddia etmiş, bu ifadeler doğrultusunda köyde kazı başlatılmış, kazılarda 20 kemik parçası bulunmuştu.
    soruşturma kapsamında ''adam öldürmeye azmettirme'' ve ''silahlı örgüt üyesi olma'' suçundan albay cemal temizöz, kamil atak, temel atak ile abdülhakim güven, hıdır altuk ve adem yarkın tutuklanmıştı."
  • zamanında kuyu mevzuu edilirken kendi adı geçmiş.

    "şırnak ve cizre'de ayrı bir ekip vardı. abdulhakim güven, hıdır altuk, adem yarkın, hüseyin bülbül isimli itirafçılardan kurulu bu ekip, oradaki ilçe jandarma komutanı yüzbaşı cemal temizöz'ün emrindeydi. yanlarına da bir-iki tane sivil uzman çavuş verilmişti. bunlar orada terör estirdiler. kimi insanları milis diye veya kardeşi dağda diye kuyulara atmışlardı, kimilerinin evlerinin altına anti-tank mayını koymuşlardı, kimisini sığınağa koyup, yani sığınağa baktırma bahanesiyle bomba atarak imha etmişlerdi. "

    (bkz: http://www.bianet.org/…en-kuyuya-insanlari-doldurdu)
  • hakkındaki iddiaları duyunca, soğukkanlı katillerin ruh halini anımsattı.
    tahminim bundan sonra onu artık ancak hsyk'nın kurtarabileceği. zira gece-gündüz demeden bunun için çalışıyorlarmış.

    http://www.taraf.com.tr/haber/37880.htm
  • eski cizre belediye başkanı haşim haşimi hakkında konuşmuştur:

    "dyp-shp koalisyonu döneminde hukuk rafa kaldırıldı. bu dönemin en tepesindeki iki aktör de dönemin başbakan’ı tansu çiller ve genelkurmay başkanı doğan güreş’tir. dönemin karanlık ve faili meçhul diye bilinen birçok olayı ortaya çıkarması için bu iki kişiyi mahkemenin ifade vermeye çağırması lazım. çünkü bu projelendirilmiş bir konseptti. birimler oluşturulmuş ve bölgemizin birçok yerinde infazlar kayıplar, adam öldürmeler, cinayetler gerçekleştirilmiş... zaman içerisinde bu tavırlarını batı bölgelerinde de sergilediler.
    kesin rakamlar belli değil: aslında onlarca temizöz vardı bölgede. o kadar cinayet ve faili meçhul cinayeti bir tek kişiye yüklemenin anlamı yok. hakkâri’den urfa’ya, değişik birimlerin infazlar yaptığı biliniyor. dolayısıyla tek bir ağaca bakmak yanıltıcı olur. ormanın hepsine bakmak lazım. temizöz döneminde yaşanan infazların sayısını kimse bilmez."

    (bkz: http://www.radikal.com.tr/…y&date=&articleid=948139)

    "askerlerimize kim şerefsizce iftira atıyor" sorusunun cevabı da, haşimi'nin "aslında onlarca temizöz vardı bölgede," sözünde gizli. ortaya çıkan ölüm kuyuları, göç ettirilenler, faili meçhuller ortadayken, hiç bir şey yokmuş gibi bu soruyu sormak saçma. sorunun doğru hali, "kimler suçu sadece bir günah keçisinin üstüne atmaya çalışıyor," olmalı. yine haşimi'nin sözleri ile bitirmek gerekiyor:

    "tbmm’de göçü araştırırken, raporumuzda devletin birçok resmi kurumumuzda birçok kişinin çeteleşerek illerde birçok pozisyona girdiğini bir gözlem olarak belirlemiştik. önlem alınmadığı takdirde önümüzdeki yıllarda, ülke geleceğine zarar verebileceğini açık bir şekilde ortaya koşmuştuk. eğer bizim çalışmalarımız sonucu ortaya çıkan o komisyon raporu hem siyaset, hem devlet tarafından kale alınsaydı, belki de tahribatın boyutu bu kadar yüksek olmaz, belki de bir çok kurum bu kadar yıpranmazdı."
  • hakkında ağır suçlamalar olan bir subay.

    süregelen tiyatro piyesimizde olay sadece cemal temizöz'ün sicilinin temiz olup olmadığının açıklığa kavuşması değildir. asıl soru (sicillerinin lekesiz olmadığını bildiğimiz) ana aktörlerin*-yani yargı sistemimizin, silahlı kuvvetlerimizin, politikacılarımızın ve basınımızın- asli görevleri ile çıkarları/alışılmış eğilimleri arasında nasıl karar verecekleri ve hareket edecekleridir.
  • bağlı bulunduğu jandarma genel komutanlığı tarafından tam desteklenen albay.

    birçok faili meçhul cinayetin zanlısı olduğu gerekçesiyle 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan cemal temizöz'ün avukatlık masrafları 1993-1995 yılları arasında terörle mücadele kanunu kapsamında görev aldığı için jandarma genel komutanlığı tarafından karşılanıyormuş.

    albay'ın açığa alınarak görevinden uzaklaştırılmasının, ilgili kanunun 65. maddesine göre idarenin takdirine bırakılan bir işlem türü olduğundan, bu madde kapsamında, cemal temizöz'ü görevden alınmasınına gerek görmemişler.
  • "duydum’ dedim ‘gördüm’ yazmışlar

    davanın kilit tanığı mehmet nuri binzet, ilk kez çıktığı davada sürpriz bir şekilde ifadelerini geri çekti, “benim ‘olabilir, duydum’ gibi beyanlarım, ifadelere ‘biliyorum’ ve ‘gördüm’ şeklinde geçirilmiş. bundan önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum”
    (...)
    savcı destek istedi
    söyleyenler tarafından ifade ediliyor.” duruşmanın öğleden sonraki bölümünde binzet, “savcı, ‘biz olayın gerçeğini biliyoruz. albay cemal temizöz’ü tutuklamamız için senin desteğine ihtiyacımız var. kendisi içeri girerse, adamları dışarda kalırsa sana zarar verebilir. onun için adamları için de beyanda bulunman gerekiyor’ dedi. dava dosyası buraya kadar geldi. savcılara saygım var ama bu olayın bu kadar çığırından çıkacağını bilmiyordum” dedi. "

    (bkz: komutanları lojmanlarından pijamalarıyla alıyoruz)
  • "albay cemal temizöz davası tanıklarından mehmet nuri binzet, davanın gidişatını etkileyecek açıklamalarda bulundu. binzet, insan hakları derneği yöneticilerinin kendisini ziyarete gelerek "senin ismini kürdistan tarihine yazacağız" dediğini açıkladı. binzet dernek yöneticilerinin ifadelerini etkilemek amacıyla hesabına para yatırıldığını belirtti."
  • adam suçlu mudur bilemiyorum ama yine gizli tanıklarla suçlanıyor. kendisiyle ilgili somut bağlantılar ortaya konulmuyor. eski pkk'lılar gizli tanıklık yapıyor. bu tanıklar bir gün şunları şunları yaptı diyor ertesi gün yok öyle bir şey diyor. bu arada bu gizli tanıklara (bkz: senin ismini kürdistan tarihine yazacağız) deniyor. garip işler.

    "savcı içinde bulunduğum psikolojik durumdan yararlandı. bana fazla ilgi gösterdi, odasında yemek ve sigara verdi. bazı şeyleri söylememi istedi. kendimi borçlu hissettiğim için, söylediği bazı şeyleri tekrar ettiğimi hatırlıyorum. benden recep gençoğlu, cemal temizöz ve erdal sarızeybek hakkında bilgi istedi. savcı bu isimlerin çok tehlikeli olduğunu söyledi. insanların mühimmat dolu sığınaklarda ve nezarethanelerde işkenceyle öldürüldüğü şeklindeki ifadelerim gerçeği yansıtmıyor."
hesabın var mı? giriş yap