en büyük aşk ^*

• harun kolcak'in ikinci albumunun adi ve albume ismini veren sarki. kolcak, sozlerin telif hakki konusunda kadir tapucu ile papaz olmustu. tapucu bir muddet "slogani ben buldum, hakkimi yidiler" diye ekranlarda agladi. sonrasi ne oldu bilmem.
  
  en buyuk ask
  baska buyuk yok
  en buyuk sen baska carem yok
  
  en buyuk ask
  baska buyuk yok
  en buyuk biz, bir de sevgimiz
  
  yerinde olsam "slogani ben buldum" diye israr etmezdim kadir, laf dinle...
• sevgilinize ben sende butun asklarimi temize cektim diyebileceginiz asktir.
• benimkidir. ayrıca önemli olan boyu değil işlevidir de aynı zamanda.
• "bizim aşkımız en büyük aşktır" diyecek kadar dallama olmayan birileri arasında yaşanmış, yaşanıyor ya da yaşanacak olan aşktır muhtemelen.^*
• kırmızılı bir tasarıma sahip aşk tanımları sayfası.
  
  oy ver butonu üstünde "7 mart'tan sonra" yazdığına göre birkaç bin katılımcı bekliyor olmalılar. an itibariyle sayacı 65'i gösteriyor.
  
  (edit: 75'i geçti. buradan extrapolasyon yapmak isteyenlere sevgiyle bildiriyorum ki ipod kazanma şanslarını artırsınlar.)
• her yeni baslanan iliskide taraflardan birinin mutlaka gördügü hayal..
• aşkını bir çift telefona veya ipod'a bilmem neye satanların, satabileceklerin yeni oyuncağı...
  benim en büyük aşkım da sığmadı oralara... paylaşmak istedim ;
  
  "zvx-6 gezegeninden haydar"
  
  hiç unutmuyorum... bodrumdayız... akşam üstü... arkadaşlarla sahilde ateş yakmışız... (efkarlıyız tabi etrafta o kadar güzel kız varken bizler sap sap takılıyoruz)
  ahmet "akdeniieeazzz akşamlarııı" demeye başlamışken ben "sus mna koiim skicem akdenizini de akşamını da" diyerek kâh acılı kâh agresif sitemimi kendisine iletmişken...
  o esnada ufukta bir ışık gördüm... beni kendisine çekiyordu sanki... afalladım, yerimden kalktım "gidiyorum ben" dedim...ahmet skine takmadı tabi bunu...neyse, iskeleye doğru yürüdüm... ışık hafif hafif sanki büyüyordu... iskelenin ucuna oturdum... o ışığı izlemeye başladım... kendimi bırakmıştım sanki ona...
  sonra saat 4 müydü 5 miydi ne... gözüm de dalıyor tam...yanımda bir şey bitiverdi... omzuma sert ama şefkat dolu vurarak
  "mna kodumun çocuuu ne bakıyon lan kırk saattir alete..ajan mısın lan sen" dedi... nasıl anlatamam, midemde bir sızı... o kaşlar... o şive... o dokunuşu... "kimsin sen" dedim usulca... "ebenin kiyim... zvx-6 gezegeninden haydar ben haydar" dedi... işte o an tutuldum haydar'a...
  "haydar, al beni götür zvx-6 ya ne olur... kaşlarına kurban olduum" dedim...
  haydar ilginç bir aletle bir arkadaşı ile iletişime geçti ve dedi ki "alüüoov issmeeat oğlum burda bi cins var alıyorum bunu"... gözlerimin içi parlıyordu artık... kollarına bırakasım vardı kendimi haydarın... öyle de oldu... kollarına bıraktım kendimi haydarın.... zvx-6 gezegenindeyim artık... haydar çok iyi bakıyor bana... şefkat gösteriyor... geçen gün yine bir deneydeyiz (haydar çok bilimsel her gün bir deney yapıyor arkadaşlarıyla benim üstümde, çok şakacılar çok) kolumu kesti haydar... kalbimin vücuduma saçtığı kanı, ona karşı sevgimi ölçmek istiyordu herhalde...
  haydar fazla uğramıyor ama odama... üzülüyorum...
  haydaarrr burdan sana sesleniyorum aşkımmm, bak senin için taaaaa dünya ile iletişime geçtimm.. haydarrr.... ühühühühü
• "en büyük aşk o zaman aşk" dizelerinden habersizce; "anlat kazan"a dönüşmüştür son hali.
  (ara: aşkın *hali)
• (bkz: hic ayrilamam derken kavusmak hayal oldu)
• eğer adı "en hüzünlü aşk" olsa idi; katılabileceğim bir yarışma olacaktı kendisi....