• yaşı kemale ermişten başlayıp karta kaçmış hatta kazık çakmış kategorisindeki kişilerin "eh artık ben küpümü doldurdum, dünyalığımı yaptım, biraz da oğlum, yeğenim, arkadaşımın çocuğu bu kaynaktan yararlansın" diyerek at koşturduğu arenadan -görünürde- çekilmesi olayına verilen isimdir.
  • bu ülkede gençlerin arkası ile daha çok ilgilenildiği için pek gündeme gelemeyen kavram...
  • bir de şu versyonu var: kadınların önünü açmak*

    *(bkz: tansu çiller)
  • her bir kişinin kapladığı alanı egom egom ben ben nidaları arasında korumasından dolayı memlekette pek zor olan iştir bu.

    insan yetiştirmek
    yerine insan yetiştirmek
    el vermek
    destek olmak
    o yeni insan ile adı anılmak
    bundan mutluluk duymak
    gibi hallerden çoook uzak bu insanlar genelde kıskançlık, haset, kuruntu, paranoya ve korkaklıkla beslenir, semirir...kapladığı yeri öyle bir şişim şişim doldurur ki sonunda istese de kalkamaz, öyle orda semir semir ölür gider...kapladığı yer ve kendi muhteşem egosu ile çürür de kendini ölümsüz sanır falan...bırakın ya...
  • (bkz: mardi gras)
    (bkz: boncuk)
  • söz konusu mekan bizim topraklar ve söz konusu genç nüfus da bu toprakların gençleriyse, bu "ön açma" hadisesi bildiğiniz ironidir. yani ister aşina olun, ister olmayın.

    geçen bi iki hafta içinde iki sınav oldu malum. biri son oks, diğeri kadim öss. biri gençliğe ilk adımlarını atan azman çocuklara, diğeri, harbiden gençlere. alayının önlerini açtık böyle üç yanlış bir doğruyu götüre götüre. bizim ön açmaktan anladığımız budur bence. şöyle ki, hemen arz edeyim efenim: memleket eğitim ortalaması ilk mektep düzeyinde bile değil. dolayısıyla, bırakın anadolu liselerini, kolejleri vs, düz liselerde okumak bile marifet. peki neye yarıyor bu "lise" eğitimi? el cevap: hiç! hiçbir şeye yaramıyor. mezun olan boşta geziyor. ha okumuşsun, ha okumamışsın zerre fark eden bi şey yok. pekii, meslek liselerinden mezun olanın hali çok mu şükela? cık yav, onların da hali vahim. güya "ara elaman" olmak üzere yetişiyolar ama iş imkanı olmayınca önlerini açmak için öss faslında yanmaya yazılıyorlar çaresiz.

    tamam kısa kesiyorum. üniversite eğitimi alan parmak hesabına vurulacak kadar azdır bizim memlekette. ortalama ilk mektep değil diyorum, berbat bir durum yani. ha ama bu üniversite kapıları önlerine açılan "talihli" gençlerin hal-i pür meali ne oluyor peki? noolcak yav, bildiğiniz hikaye. bi kere üniversitelerin büyük çoğunluğu, üniversite felan değil, bi miktar gelişmiş lise! mezununa yüz veren yok. de hadi en önemli üniversitelerden mezun olsun bizim önü açılan genç, ne değişiyor? işte bir ışık görüyo en azından. tünelin ucundaki ışık gibi. hayırlısı olsun diyoruz biz de milletçe. açmışız önünü yarıya yakını genç olan 70 milyonluk bir toplumun, toplasan bir kaç on bin etmeyecek evladının önünü. daa ne?

    haa, ama şimdi nooluyo? bunca aşamadan sabır ayarı ala ala geçen geçkin gençler de, emri hak vaki olana kadar elde ettiklerini bırakmıyorlar. yani demem o ki, bu "ön açma" hadisesi bizim ellerde kemale erenlerin bırakıp gitmesi ve yerlerini gençlere bırakması değildir. olsa olsa şakadır, kedidir o kedi gibi bi şeydir.
  • cumhurbaşkanı tarafından kamuda gençlerin yönetici pozisyonlarına getirilmesi gerektiği şeklinde dillendirilen durum:

    haber
  • "endonezya'daki pancasila, iran'daki besiç benzeri paramiliter güç yaratacağız" demek yerine "gençliğe imkan vereceğiz" demogojisinin arkasına sığınmak demek oluyor.

    o değil de;
    (bkz: dev-genç'in yumruğu beyninde patlar)
hesabın var mı? giriş yap