geride kalmak

• hareket eden bir grubun gerisinde kalmak. diğerlerinden yavaş olmak nedeniyle onlara yetişememek
• (bkz: geride kalan olmak)
• bir siir;
  
  ozleyecegim seni.
  ozledigimi soyleyecegim.
  gozlerine bakarsam
  buyuyeceksin gozumde once.
  bugulanacaksin.
  sonra titrek berrak bir hal alacaksin.
  uzanirsam sana, yok olacaksin.
  gormedigimce guzel olacaksin.
  yoklugunca ozleyecegim seni.
  ozledigimi soyleyecegim.
  duymadiginca karsilik bulacagim senden.
  merak edecegim ellerini.
  tek basima tekligimden kurtulurum umudu icimde
  bir yabancinin dudagindan tadacagim tuzunu yanaklarimin.
  aklima dustugun her an yere dusecegim.
  dusmekten degil, latife olsun diye...
  ancak boyle yigilir kalirsin aklimda.
  merak ettigin olur mu hic beni?
  etme zaten, iyi olacagim ben.
  hem geride kalmak degil ki benimki;
  ileri gidememek...
• yaşamın ağır yüklerine yenik düşüp bir şeylere geç kalmak, yetişememek. olup biteni anında yaşayamadan, yaşamak için onu kovalamak. yarım kalmak. yetersiz olmak.
• kisinin kendini unutturmasini saglar. geride kalan buyuk tehlikedir insan hayatinda.
  
  futboldaki yansimasi icin;
  
  (bkz: gerilerden sert vurdu)
  (bkz: gerilerden gelen futbolcunun gol atmasi)
• farklı sebepleri olabilen acıtıcı durum. insan diğerlerine ayak uyduramadığı, onların hızına yetişemediği için geride kalabilir. taşıdığı yük ağırdır ve düşürüp kırmamak için ağır ve sağlam adımlarla ilerlemeye çalıştığı için diğerlerinin hızına yetişemiyordur. veya tutunduğu birşeyler^** vardır ve onlardan kopamadığı için yavaşlıyordur ve diğerlerinin gerisinde kalıyordur.
  
  bir şey^** unutulduğu için geride kalabilir. gözden kaçmıştır, dikkat çekmemiştir, çok da önemli değildir, kalmıştır olduğu yerde. kimse de fark etmemiştir. veya fark ettiyse de önemsemiştir. hayat onsuz da devam edebiliyordur.
  
  bir de vazgeçildiği için geride kalmak vardır. veya bakış açısına göre "geride bırakılmak."^* artık eski önem ve değeri taşımadığı, kendine yakıştırılamadığı, daha iyisi ve yenisi istendiği için bilerek ve isteyerek geride bırakılma, hayattan çıkartılma durumu.
  
  ve tabi ki insanlardan geride kalan şeyler vardır. bunlar çoğu zaman hatıralar veya hatırlatıcı küçük eşyalardır, alışkanlıklardır, gerçekleştirilememiş hayallerdir. varlıkları ile kendilerinden daha önemli bir şeyin yokluğunu hatırlatırlar.
  
  -giderken beni almayı unuttun sevgilim.
  -unutmadım, benden geriye sen kal istedim.
• hep bi olumsuzluk ekiyle yaşamak gibi bir şey bu. bir türlü kotaramamak. bak yine bi olumsuzluk eki. en başa dönmeye zorluyor her defasında seni. iyi mi yapıyor kötü mü aslında belli değil. hani cevaplar orada diyor herhalde, git onu çöz öyle gel diyor. çünkü sen de görüyorsun ki, bir şey bir kere oluyor, tekrarladı sandığımız her şey aslında bi kere oluyor. sonrası, daha iyisi olacak belki tesellisinin gölgesinde kaybolup giden güneşler. hayat gölgede kalmaya gelmiyor.
• en uzak öteki olmaktır.
  
  yolu bulamayan aşklarımı hatırlıyorum, hepsi kendime büyüyen birer diken şimdi.
• "geride bir yerde kaldım ben. dünde kaldım. üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin önemi yok. dünde kaldım. hevesim kaçtı, durdum. sonra ayaklarım sana bahsettiğim o tuhaf yere götürdü beni. geride kalanların gittikleri yere. bu yaşa gelmiş adamın söyleyeceği şey değil ama ben herkese küstüm jülide. bildiğin çocuk gibi küstüm. kırgın çocukların oyunu terk etmesi gibi, alıp başımı giderim sandım, olmadı."^**
• ucu geçiyor, özü kalıyor gibi ama, kim bilir? (bkz: geç/@ibisile)
  
  "dönerse senindir" mizansenine başka bir yorum çıkıyor. her ilişki ve ayrılıkta bir denge olduğundan kolaycılıkla söz edilir ya: adam vavien filmindeki gibi, uçurum kenarına götürdüğü kadının sırtına arkadan hafifçe dokunuyor. kadın uçurumun dibinde. yargı veya sorgulamasında durumu özetleyişi: "bir yol ayrımına gelmiştik. ben geride kalmayı seçtim." (bkz: ilişki/@ibisile)
  
  (ilk giri tarihi: 9.7.2017)
  
  (bkz: geri kalmak), tefrit
  (bkz: kalan olmak), kalmak