aynı isimde "griselda (dizi)" başlığı da var
  • yakın zamanda sefkülüsüne kavuşacak sözlük şeysi, suzır ı.
    size üç vakte kadar uçuş gözüküyo.
  • dost
  • öyküsü gerek alman halk hikayelerinde, gerek decameronda gerekse canterbury hikayelerinde irdelenmiş halk kızı.
    griseldis olarak da bilinir.
    kocaya sonsuz itaatin ebedi temsilcisi.
    soylu bir adam evlenmek ister ama eşi öyle olacaktır ki adam gel dedi mi gelecek, git dedi mi gidecek, yat dedi mi yatacak, gak dedi mi su verecek, guk dedi mi et verecek. nereden bulmalı böyle hatunu diye düşünürken, griseldayı görür, beğenir, şartlarını söyler. griselda kabul eder.

    evlilikleri süresince adam griseldaya yapmadığını bırakmaz.
    bir kızları olunca adam memnun olmaz kızı öldürtmenin icap ettiğini söyler.
    griselda siz bilirsiniz der.

    oğulları olur, adam bu kez de sen soylu değilsin bu oğlanı akrabalarım kabul etmez, öldürtmek lazım der.
    griselda yine siz bilirsiniz der.

    aradan yıllar geçer, adam griseldaya seni bırakıp başkasıyla evlencem der.
    griselda siz nasıl isterseniz der.

    düğün günü adam griseldadan evi toparlayıp yemek yapmasını ister.
    griselda eyvallah der.

    neyse sonunda adamın çocuklarını öldürtmediği, evlenmeyi de düşünmediği ortaya çıkar.
    griselda mutlu yuvasına kavuşur.

    bu sado-mazo ilişki nasıl mutlu biter, adam evlilik içinde renk olsun diye kavga etmek istemez mi, griselda salak mıdır, yüzsüz müdür, ezik midir yoksa aşüfte ruhlu kurnaz mı?
    onu bilemeyiz ama her söylenene he diyen bu kıza sempati duymak zordur.
  • çok güzel yo la tengo şarkılarından biri..
  • kısa vadede artık gerçekten uyumak isteyen;-ama mümkünse rüyasında herhangi bir fabrika ünitesi design unsuru (?)görmeden-uzun vadede bir an önce madrid'e kaçıp gezmediği ne kadar müze varsa gezip,her gece madrillano alemlerde dağıtmak isteyen;en uzun vadede ise nyc düşleriyle ayılıp bayılan bir genç..
  • elinden tutup görücüye çıkardığım bayan. sabahın körü 10 matinesinde yetişme kaygısıyla elde poğaçalarla sinemaya doğru beraber depar attığım, del mar'da istemeden yerleri öperken olaya süper bir şekilde müdahale edip soyadımı tüm bodruma öğretenim, en garip cafeleri beraberce denemeye kalkıp, korkup "zehirleniriz biz burda, sadece kahve içelim" dediğim, jarvis'in karşısında mikrofonu sallar gibi yaptığım, kv'de sevimlilik yapıp bedava tatlı yediğim, körfez-adamik- mavi arası gitgellerde yan tarafıma baktığımda gördüğüm, uzaklara göndereceğim, özleyeceğim, canım, ciğerim, "ne kadar iyi bir insan di mi?" demekten bıkmayanım.

    ny'in altını üstüne getirecek bu kişi. eh ne de olsa "some girls are bigger than others" *
  • "my sweetest friend...
    everyone i know goes away in the end"

    çirkinliklerden sıkılınca ona bakıyorum. ağız ferahlatıcı sprey, boğaz ağrısı için pastil, güneş yanığı için merhem.dertleşme üstadı. öyle ki, ilerde kızım aşık olduğu herifleri bana değil ona anlatacak.
  • kacip gittigi uzak diyarlarda ve hatta gurbet ellerde kendine bir yuva kurmaya calisan, kalabaliklar icinde yalniz bir kucuk kiz.
  • bitanecik dostumun, $eker* arkada$imin ablasi..
    artik uzaklardaymi$..
    umarim bi gun tani$iriz..*
  • elmalı.
hesabın var mı? giriş yap