• 2004 amerikan yapımı hastane dizisi. yakın zamanda dizimax'le ekranlarimiza konuk olacakmis. "tum zamanlarin en iyi hastane dizisi" gibi bir takim ovguler alan dizi, dizikoliklerin* agzini sulandiracak turden. ustune ustluk basrolde de tum zamanlarin en iyi ingiliz aktorlerinden "fry and laurie"nin hugh laurie'si var ki, amerikan aksani yapiyormus, beklemeye deger.
  • bryan singerin ilk bolumunu yonettigi ve yapimcilari arasinda yer aldigi 2004-2005 sezonun yeni ve basarili dizilerinden; lostla birlikte emmylerin favorisi olarak gosterilmekte.
  • gerçekten çok başarılı bir dizi. amcamızın karizmatik tavırları da o derece etkileyici. keşke doktor olsaydım dedirtiyor adama

    (bkz: sozluk bana doktor bul ulan)
  • bu aralar tek takip ettiğim daha doğrusu takip etmeye çalıştığım dizi. olay örgüsü haliyle doktorumuz gregory house etrafında gelişiyor. yanındaki diğer doktor arkadaşlar ona göre biraz cahil kalıyor demek istemiyorum ama onun kadar ayrıntıları göz önünde tutamıyor. şu ana kadar bir kaç bölümünü izledim ve hepsinde de mutlu son vardı. e her defasında böyle olursa sıkar o da ayrı. umarım bu dizi hep sonu başından belli devam etmiyordur.
  • bu diziye ismini veren gregory house adindaki doktor kisisini yazan senaristler, gelmis gecmis en sarcastic*, en ukala, en cok bilmis, en tembel ama ayni zamanda en saplantili, en idealist, en zeki, en caliskan, en pratik doktor karakterini yaratmayi basarmislar. kendisinin de dizinin de hastasiyim.
  • izlediğim en iyi dizi, house, md. ilk sezonun dvdsi ayın sonunda piyasada olacak ve 2. sezon 13 eylül'de başlayacak. kült olur mu olur.
  • amerika'dayken bir arkadasimin "ya dene begenirsin" diye verdigi bir dvd'de ilk 5-6 bolumunu seyrederek tanistigim, ve ardindan butun diger bolumleri teker teker internetten indirdigim (cable tv yok idi bizde), aninda bir bagimlilik yaratmis ve beni butun birinci sezonu indirmeye itmis, inanilmaz bir dizidir.

    ana karakterimiz olan dr. gregory house, gecmisinde yasadigi bir saglik sorunu nedeniyle bacagi ile ilgili cok onemli bir karar almak zorunda kalmis, kendi tip bilgisine olan guveni ve inadi yuzunden hayati boyunca fiziksel aci cekmeye ve bir degnek yardimi ile yurumeye mahkum olmus bir doktordur. ancak kendisini bir turlu affedemez ve kendisinden nefret eder. hayatindaki butun insanlari, aksi tavirlari ile kendisinden uzaklastirmaya baslar (gerci her zaman aksidir ancak topallamaya basladigi zaman daha da aksilesmistir).

    hastanenin kanser uzmani olan yahudi doktor, herhalde house'un tek arkadasidir. kendi calistigi hastanede tani koyma merkezinin basina gecer ve cok, ama cok onemli ve az rastlanan, tani koyulamayan hastaliklari teshis edebilmek icin 3 kisiden olusan bir takim kurar. bu takimda bir zenci (kendisi johns hopkins medical school mezunudur, hatta parmaginda yuzugu bile vardir), bir avustralyali ve bir de hakikaten cok guzel, genc bir bayan vardir.

    takimi ile surekli atisir durur, her zaman kararlari kendisi vermek ister, ancak takimina da mutlaka danismayi ihmal etmez.

    inanilmaz bir tip bilgisine sahip olmasinin yanisira, house bir insan sarrafi halini almistir ve (atiyorum) surekli gozunu kirpan bir insana bakip, bacaginda bir iltihaplanmadan dolayi butun sinir sisteminin etkilenmis oldugunu anlayabilir (tamam biraz fazla attim ancak cok akillica yapilmis seyler vardir dizide, bu verdigim ornek kadar "oha" dedirtecek seyler mevcuttur, soyleyeyim).

    hepsinin otesinde, hastanenin kadin direktoru cuddy ile de surekli surtusme yasar. cuddy, house'u cok aykiri bir doktor olarak davranmasindan dolayi kendisini haftada birkac saat klinikte durmak ile "cezalandirir" (tabii sebeplerini filan diziden ogreniyoruz).

    karakterlerin her biri, ve her bolumde olan olaylarin her biri muthis dizayn edilmistir. gercekten, gelmis gecmis en iyi tip temali dizilerden biridir ve bildigimiz "e.r." tarzi dizilerden cok, coook farklidir.
  • 2. sezonu 13 eylul sali gunu baslayacaktir. mest olmayan, house olmayan john carter gibi olsundur.
  • izleyince cok iyi bir doktor olma gudusunu uyandiran dizi.
  • 2. sezonu cok basarili baslamistir. ozellikle de sectikleri konu (idam mahkumu bir adamin hayata dondurulmesi mucadelesi) cok ilgimi cekti. karakterlerin arasindaki iliskiler de gayet ilginclesmeye basladi. ayrica gregory house'a da inanilmaz bir sempati duydum icki sahnesinde ve orada soyledigi sozler ile (sahnenin detayina girmeyecegim, izleyen anlayacaktir icki sahnesini).
hesabın var mı? giriş yap