• yeni bir altinci nesil yazar.
  • burada yeni olabilir, ama hayatımda uzun süredir var olan bir insan.

    kendisi hem dünyanın en şeker harry potter'ının ablası,
    hem tiyatro alemlerinin shente ve shuita'sı,
    hem ismi lazım değil ciddi bir bakanlığın deli dolu uzman'ı,
    hem de iş gezisi bahanesiyle fıldır fıldır dolanan bir avrupa gezginidir.

    burada
    sabahları kan şekeri düşük uyanışlarını mı,
    çalar saatleri bir türlü duyamayışlarını mı,
    harika zeytinyağlı dolma yaptığını mı,
    gücüne ve dirayetine hayran oluşumu mu,
    oyunculuk konusunda kat ettiği inanılmaz mesafeyi mi,
    "ve e ö"yü mü (anladın sen),
    resme gönül vermişliği, sahne tozu yutmuşluğunu mu,
    saatler süren kıtır muhabbetlerini mi,
    beni en çok pohpohlayan, en şımartan insanlardan biri olduğunu mu,
    resmen ve fiilen beraber büyümüşlüğümüzü mü,
    hangi birini anlatsam?

    iyi, kötü, doğru, yanlış, sapan saçma o kadar çok olay geçirdik, şahit olduk, yaşadık ki,
    mesela ben "hoşgeldin ya-ramaz" gel beraber "çata pıt"a gidelim desem,
    hemen anlayacak ve "ne diyosun sen be?" demeyecek bir insandır...
    o derece yani...

    [ ayrıca kendisine çok sevdiği yazardan bizzat ithafımdır:
    "it is good to have an end to journey toward; but it is the journey that matters, in the end." ursula k le guin]
  • hep böyle kal demek istedigim badisimdir.
    kim ne derse desin hep hakli olan insandir.
    en uzun süredir benim tanidigim demek istedigim cancisimdir.
  • uzun bir süre görüşemeyeceğim insan.
    birbirimize suratımızda aptal bir sırıtışla son söylediklerimiz aynen şöyle oldu:

    i: salak!
    fpl: sensin!

    kanımca enfes bir "hoşçakal, kendine iyi bak" oldu bu.
    sii yu in duplin cancisim.
  • 6 yıla yakın bir süredir sürekli dip dibe, iç içe olduğumdur, en fazla 20 gün ayrı kaldığımdır.

    ne kadar bağımlısı olduğumu ve ne kadar özleyeceğimi anlamak için birkaç aylık ayrılık öncesi birkaç dakikalık ayrılığın yettiğidir.

    tekrar dönene, ya da o yanıma gelene kadar boğazımdaki yumrudur.
  • gerçek bir rakı sofrasının gerçek dostlar olmadan kurulamayacağını bilendir, ama bilmezden gelendir :)
  • derbeder ördek, mağmur kereviz, sersem sepelek, hülyalı bünye...
  • çok eski bi arkadaşımdır ama arkadaşlığı eskimeyendir. kişisel tarihimdeki önemli olaylara çok yakından tanıklık etmiş olduğu için neye ne tepki vereceğimi çok iyi bilir ama hareketlerini buna göre ayarlamaz.

    temmuz ayında ankara'da denize giremeyeceğimizi çok iyi bilir ama söylenmekten geri kalmaz (bak bu saçma ama ortak bi özellik).

    gece iki saat uyuduktan sonra sırf söz verdiği için ertesi gün meze yapıp teras partisine getirmenin çok zor olacağını bilir ama sözünden dönmez.

    gece çıkınca ertesi gün işyerinde sürüneceğini/sürüneceğimizi çok çok iyi bilir ama evde oturmaz.

    derdimi tasamı belli etmemeye çalıştığımı bilir ama derdim tasam olduğunu anlamaması mümkün olmaz.

    ertesi gün o son birayı içmeyecektim espirisinin yapılacağını bilir ama o son birayı içmemezlik yapmaz.

    uçağı kaçırmak üzereyken uzun geyiklere girmemesi gerektiğinden emindir ama aramamazlık etmez.

    bir gün her şeyin çok güzel olacağı hakkında şüpheleri olanı dinler ama asla inanmaz.

    içini dökünce tartışacağımızı tahmin eder ama kasmaz, dökülür.

    kalbimi bilerek kırmaz ama olur da kırarsa özür dilemeyi bilir.

    iki kişilik kahkaha desibelinin bazılarına çok fazla geleceğini tahmin eder ama kendini tutmaz.

    uzun bir yolculuktan dönerken bana arka koltuğu verirse rahat uyuyamayacağını bilir ama kıyamaz.

    abuk subuk karaoke/seyahat/içme/deniz kenarı/yemek/parti vb. maceralarımızın kimseyi güldürmeyebileceğini ve insanların bazı tuhaflıklarımızı anlamayabileceğini bilir ama anlatmaktan çekinmez (sen onlara bakma beybi).

    evde televizyon izlerken erkekler yüzme finali çıkınca kanalın asla değiştirilmeyeceğini bilir ve kanalı değiştirmez, televizyonun önünden geçmez (burada herhangi bir çelişkili durum yok. tavrı nettir).

    kendisi hazır ispanya'dayken, önceden yaptığı köfteleri yiyebilirim ve arkasından konuşabilirim diye düşündüm. bir de notum olacaktı. olm, giderken hafiften söylemeye çekindim ama bana lütfen shot bardağı getir. bir tane de kendine getir, içini doldurması benden olsun, yılların geleneği bozulmasın...
  • "dolu" ve "yaşamak" kelimelerini en güzel birleştirendir, öyle ki geride bıraktığı 43 seneye en az bir 90 sene sığdırmıştır. kısacık bayram iznine bile 4-5 tane program sığdırmış, planlarına dahil olmaya çalışıp yarı yolda su kaynatan arkadaşlarını heder etmiştir.

    özlenendir, candır, artık ne yaparsa yapsın angaralıdır :)
  • benim bildiğim 63 doğumlu kendisi. ama en ufak bir yaşlanma belirtisi yok. kırkbir kere maşaallah.
hesabın var mı? giriş yap