• karadenize, lazlara has bir çeşit susamsız simittir bu. çocukluğumuzda memlekete geldiğimizi mola yerindeki bu simitten anlardık.
    kolumuza bilezik diye takıp, o bileziği kemire kemire afiyetle yerdik.
    un, su tuz ve maya ile yoğrulduktan sonra kaynar suda makarna gibi haşlanır. ardından karadenize has olan kokulu kara üzüm pekmezli suya daldırılır. kurutulduktan sonra fırınlanır.
    işte kerkeli budur.
  • lazca'da, karadeniz yöresine özgü susamsız simitlere verilen addır. (yıllardır kenkeli zannedip entry'sini de öyle düzmüşüm.. )

    karadeniz yöresine, özellikle doğu bölgelerine otobüsle yolculuk etmiş olanlar buna katılacaklardır kesin, mola zamanı insanların özel ilgi gösterdiği besinlerden biri trabzon ekmeği ise biri de bu simittir. susamsız simit ile farkı sadece susamsız olması değildir elbet, hamuru serttir, bildiğim kadarıyla mayası değişiktir.. ancak tat açısından normal simitlerden farklıdır ve güzel bir tadı vardır.

    kişisel olarak köy * aklıma geldiğinde , denizinden sonra bir karayemiş'i özlerim, bir de kenkeli'yi; yoksa hamsili pilav imiş, laz böreği imiş, lahana çorbası imiş, mısır ekmeği imiş, anamın elleri dert görmesin, zaten yiyebilmekteyim uzakta olsam da, ancak bu ikisi, yerinde yenilince güzeldir..
  • karadeniz in simiti, lazların verdiği isim. susamsız olması nedeniyle bir diğer adı da kel simit. çarların kahvaltı masasını süsleyen bu simit, rize nin pazar ilçesinin gurbetçileri tarafından ülkemize transfer edilmiş, pekmez suyunda kaynatılan ve içinde hiçbir katkı maddesi olmayan kalorisi yok denecek kadar az olan simit türü. özelliği çok sert olması, aynı gün tüketilmezse dişi bile kırabildiği söyleniyor.
  • sanırım liva pastanesinin taşeronu olan pastane. veya bizim işyerine bu görünümde mal getiriyorlar. sutlu tatlıları başarılı.
  • ankara'da toptan siparişle çalışan pastane.
hesabın var mı? giriş yap