• hukuken hiçbir geçerliliği olmayan tehdittir. herkesin keyfine göre belirlenebilir olsaydı.

    ayrıca entry- nick uyumsuzluğu
  • yeni boşandım. evi istedi, verdim. araba istedi, aldım. nafaka istemiyorum ama tazminat istiyorum dedi, hayatında tüm sülalesinin bir araya gelse görmeyeceği parayı verdim eline. tek kelime etmedim, olmaz demedim, sırf sorunsuzca boşansın diye verdim. çocuğum yok, ama olsaydı eğer, velayetini vermemesi durumunda dünyayı nasıl dar ederdim düşünmek bile istemiyorum. göstermemekle tehdit etseydi herhalde hayatının son tehditini yerine getirmiş olurdu.

    hiç kadına şiddet falan demeyin buna, bu kadına şiddet değil, o canlı kromozom sayısı hariç insanlıkla alakalı bir şey değil çünkü. sen eğer evladını pazarlık öğesi haline getiriyorsan, karşındaki de her şeyi yapma hakkına sahip olur. bir insanı evladıyla tehdit etmek dünyadaki en aşağılık ve en salakça harekettir.
  • (bkz: at kafası)
  • kızınız babasından göremediği sevgiyi önüne gelen her erkekten karşılamaya çalışsın, oğlunuz gördüğü ilk erkeği -artık serseri mi olur, sapık mı olur, pezevenk mi çıkar bilinmez- kendine rol modeli olarak benimsesin istiyorsanız haklısınız babayı çocukların hayatından çıkartmak lazım.
  • bir avukata vekalet verip kişisel ilişki düzenlenmesi talebinde bulunursunuz. mahkeme ne zamanlar görüşeceğinizi söyler, olay çözülür. gerekirse icra vasıtasıyla size bırakılan zamanlarda çocuğu alırsınız.kadını dövüp, mahkeme kararıyla uzaklaştırılmaktan, mahkeme kararıyla çocuk için bir tehdit oluşturduğunuzdan çocuğu ömrü billah görememekten iyidir.
  • bu annelerin çocukları; anneden ayrı babadan ayrı dolduruşa gelerek kin dolu büyürler; devamında ise ayrı ebeveynler ve onların aileleri,çocukların her istediğini yaparak kendine çekmeye çalışır ; gelecekteki maneviyatı eksik ve sinsi erişkinler oluşmuş olur. çocuğun hayatını karartmaktır bir nevi.
  • bunun kadını erkeği yok. bu eylemi her 2 cinsten de yapan insanlar var. aslında onlara insan demeye dilim varmıyor ama ne yazık ki aramızdalar. çocuk hem anneye hem babaya muhtaç bir varlıktır. fizyolojik olarak anneye daha bağımlı olsa da psikolojik olarak her ikisine de muhtaçtır.
  • bik bik bik icra ile görürsün. ulan çocuğumu görmek için icra kullanacam. vay efendim hukuk vay efendim hukuk. arkadaş bu ülkede hukuk diye bir şey yok. bir arkadaşım daha geçen ay boşandı. öncesinde çirkef karısı ve ailesi önce karakola sonra savcılığa uzaklaştırma kararı aldırıp 1 sene çocuğunu göstermediler. neymiş kadını koruma kanunu. adam çocuğunu görmeye gittiğinde eve çekip ağzını burnunu kırıp üstüne bir de şikayetçi oldular. bu ülkede orantısız yetki orantısız hak verildiğinde neler olabildiğini bizzat gördüğümden ötürü. kimse kadın hakkı falan demesin. insan hakkı olmadığı sürece böyle kanı 5 kuruş etmeyen insanlar böyle zulmedip üstüne haklı çıkarlar.
    uulan özel okula göndereceğim diye nafakaya zam yaptırıp devlet okuluna gönderiyor.
  • kadın alır çocuğu belirsiz bir adrese gider. okula da göndermez. okul çağına gelen çocukları okula göndermemek suçtur değil mi?

    kimse hiç birşey demez kadına. yaşanmıştır, gerçektir. aynı şeyi erkek yapsaydı anasından emdiği burnundan getirilirdi muhtemelen.

    kadına şiddet mi? sebebi türk yargısında yuvalanmış, pozitif ayrımcılık daha doğrusu amcık delisi, kadın derneklerinin ve medyanın köpeği olmuş orospu çocuklarıdır. gazete haberlerine bakın görürsünüz kim olduklarını.

    isteyene yalnızca bir gazeteden ve yalnızca bir cüppeli hakkındaki haberlerden arşiv çıkartabilirim.

    böyle bir orospu çocuğu yüzünden ayrıldığım karımla barışmam 7 sene sürdü. 7 sene çocuğum huyunu suyunu bilmediğim insanların elinde büyüdü, daha doğrusu bedenen büyüdü ama aklen ve ruhen yeterince büyüyemedi. davalar bitti bu orospu çocuğu hayatımızdan çıktı şimdi tekrar barıştım kadınımla. çocuğumun hayatında eksik olanları tamamlayıp, o orospu çocuğu yüzünden yaşanan kayıpları telafi etmeye çalışıyorum.

    yargı mı, adalet mi, sikeyim ta anasını. yok öyle birşey.

    bu ülkede yargı haksızlık ve adaletsizliğin yegane kaynağı ve temsilcisidir. kadın dernekleri mutlu mu, reklamlarını yapabiliyorlar mı. bunların kadrolu hakimleri çarkını döndürüyor mu. avukat olamadıklarında tepeden birileri devreye girip arayı buluyor mu. lazım olduğunda adliyeyi kendi keyfine göre kullanabiliyorlar mı? avukatının da hakimininin de savcısınının da katibinin de durumdan şikayeti yoktur. hepsi de farkında değilmiş gibi davranırlar.

    kadına şiddet, doktora şiddet, öğretmene şiddet, bunların hepsi adalete ve mensuplarına bir şey yapılamamasının ya da diğer bir deyişle bu ülkede suç veya hatanın bir bedelinin olmamasının sonucudur.
  • ayrılığı tolere edememiş, dahisi nefretine çocuğu alet eden kadındır.
hesabın var mı? giriş yap