• filmekimi 2018'de izlediğim izlanda filmi.

    olağan üstü izlanda manzaralarıyla izlanda'ya olan aşkımızı tekrar hatırlatmıştır. çevreci aktivist halla'nın hükümetin politikasına karşın çabaları ve evlat edinme sürecinde başından geçen hikayeleri tatlı bir şekilde anlatmakta.

    über mükemmel bir film değil ama benden bir 8/10 puanı kaptı.
  • non-diegetic olmasi beklenen sesleri diegetic olarak vererek yuzumuzu guldurmus filmdir. evet, elbette bir basyapit degil fakat bir insan olsa yanaklarini sikardim.
    boyle samimi ve guclu kadin hikayelerinin buralardan da cikabilmesini cani gonulden istiyorum.
  • "woman at war" adıyla filmekimi'nde gösterilen film hakikaten iyiydi. müziği kullanma biçimi, toprak-insan ilişkisine dair göndermeler, hayatı kolaylaştırırken bazen bir düşmana dönüşebilen drone'lar, akıllı telefonlar ortaya güçlü bir modernite eleştirisi koydu. arka plana "güzel vücutlar boş suratlar" yerine sıradan hatta rahatsız edici beden manzaraları koyması (spoiler vermemek için detaya girmiyorum) bile başlı başına bir beden sosyolojisi olarak okunmaya müsait. bir insanın, bir kadının müthiş mücadelesiyle bir şeyi değiştirebileceğini göstermesiyle bütün o kara mizahın içinde bir ümit ışığı da yakıyor.
    gelgelelim filmin hakkını teslim edişim onu sevmemi sağlamadı.
  • filmekimi 2018 kapsamında atlas sinemasında izlediğim, aniden giren müzikleriyle kalbimi fethetmiş benedikt erlingsson filmidir. çevreci aktivist olan ellilerine gelmiş halla’nın hükümetin kararlarına karşın verdiği mücadeleyi aynı zamanda evlat edinme sevdasını anlatır. çok çok beğendim, 10 da 10 ateşledim.
    --- spoiler ---

    halla'nın toprağa sarılıp üstündeki tortuyu otları kokladığı sahnelerde filmin içine girip ona eşlik etmek istedim. doğaya olan saf bağı iliklerimde hissettim. gerek çekimleri gerek oyuncularıyla çok çok güzeldi.
    --- spoiler ---

    edit: imla
  • film, izlandanın el değmemiş dağlık bölgelerinde geçiyor. filmin kahramanı, yöresindeki alüminyum tesislerine tek başına savaş açan, ancak evlat edinme başvurusu kabul edilince dünyası sarsılan, "dağların kadını", çevreci aktivist halla. kuzeyli mizahı küresel dertler ve adalet duygusuyla birleştirirken olağanüstü manzaralar eşliğinde sunan film, yönetmeni erlingssonun tarifiyle "macera gibi anlatılan bir kahramanlık hikyesi; gülümseyerek anlatılan ciddi bir masal." masalsı bir anlatımıyla beni mest etti.

    izlanda yapımı olması ayrı güzellik

    8/10
  • bir taşla birkaç kuş vuran film.

    çevreci aktivist halla bir yandan doğayı korumak adına küresel şirketlere karşı savaşında mücadele ederken, öte yanda anne olma çabasını sürdürüyor. ve bu süreçlerde karşılaştığı zorlukları neredeyse tek başına göğüslemeyi başarıyor. bu yönüyle başlı başına bir kahramanlık hikayesine tanıklık etmiş oluyoruz filmi izlediğimizde.

    yönetmen filme güzel lezzetler de katmayı ihmal etmemiş. halla'nın peşini bırakmayan mini orkestra ve yerel kıyafetlere bürünmüş kızlar gülümsetiyor. izlanda'nın doğal güzelliği de cabası.

    bence de bir başyapıt değil elbette ama vermek istediği mesaj ve bunu anlatım yoluyla 8/10 puanı hak ettiğini düşünüyorum.
  • bir bireysel izlanda anarşisi.
    bir alternatif coğrafya.
    bir alternatif müzikler.
    ve bir alternatif sinema örneği.

    film güzelce.
    ama 7 vermezdim.

    6,5.
  • bir bireyin, nesli adına tek başına, insanlığa ve ülkesine açtığı savaş. her şey gelecek yeni nesiller için.

    kısa bir yazısı için: tık
  • meramını cesurca anlatan bir doğa, kadın ve insanlık filmi. ben filmi çok beğendim, zaten izlanda'dan ne izlediysem beğendim bugüne kadar.

    --- spoiler ---

    ablanın kardeşe finalde yaptığı büyük kıyak çok anlamlıydı. fakat en son sahnedeki küresel ısınmaya dikkat çeken sahne biraz umutsuzdu. yine de o sahnede yönetmenin vermek istediği hissi çok iyi anlattığını düşünüyorum.

    --- spoiler ---

    dünya sorunlarıyla ilgili, sıkmayan ve düşündüren bir film izlemek isteyen herkese öneririm.
  • son sahne bildiğin kusturica'ya elini öpüyorum üstadım diye haykırıyor.
hesabın var mı? giriş yap