*

  • ku$et.. trende yatakli vagondaki odalardan her biri.
  • (bkz: interrail)
  • taa fıransızcadan gelip dilimize girmiştir.
    "couchette": gemi veya tren yatağı.*
  • (bkz: puset)
  • 4 da ya 6 kisilik odalari vardir. 4 kisiysen kapatabilirsin super olur. (bkz: ortulu kuset) 4 den daha az kisiysen baska insanlarla ayni kompartimanda yatarsin. hizmetlisi yoktur konduktor pikeni carsafini verir sana ne halin varsa gor der. kisacasi yatakli vagon ile kiyaslanir tarafi olmasa da ucuz olmasi bakimindan alternatiftir.
  • (bkz: kuşet)

    hiç anlamam ben bu kuşetli vagonlarda yolculuk yapanları, tabi sürekli trene binmeyenler için.yolculukların en güzelidir, insanı düşüncelerin en dibine kadar sokar ve bu düşüncelerin beyni yormaya başladığı "o" kritik anda kişisel dengeyi alt üst eden bir yol öyküsüdür bu trencikler.. -talipoğlu duy sesimi; iş,aş,eş istiyorum tez zamanda- trenin, hap alan bedenin tiktaklarına dönenen statik müzikarmonisi, oylumlardan oylum beğendirir düşüncelere,helezonları saymak için abaküsler yetmez.halka olur, trenin açık camından kaçışırlar bir bir.. yakalamaya çalışmaz düşüncesini kaçıran ya, sebebi helezonların bolluğunda devlet müdahalesine uğramış piyasa gibi sıkılmaktan morarmış bir kafanın hararet yapmasıdır.trende düşünceler kısa ve öz birbirini kovalar.
    e durum bu haldeyken, insan niye döner de kıçını uyur? topu topu 10 saatlik bir yolculuk, hele bir de gündüz yolculuğuysa.otur da seyretsene be adam, tarlaları, şimendiferleri..
    kuşetli vagonlar icat edilmiştir ve trenin kutsallığına bir balta indirilmiştir.mertlik bozulmuştur bundan öte..
  • çocukluğumda korkarak izlediğim, dogru ahmetvari bir uyarı jeneriği(?) olan bir trt vtrsi hatırlıyorum bir trenin kuşetli vagonunda geçen. iki kişi - bir kadın bir erkek- kompartmana girerler ve içerde tek başına -safçana- oturmakta olan orta yaşlı bir beyamca vardır. hep beraber otururlar bi muhabbet bi sohbet filan fişmekan derken bu iki çakal, yaşlı amcamıza "amca ayran içermin?" diye soraraktan sinsi planlarını uygulamaya koyarlar bianda.. vtr bu ya, kamera adamın ellerine zoom eder ve bu kötü adam elindeki şırıngayla adama vereceği ayrana gizlice bir sıvı enjekte eder. bizim saf beyamca ise, safya bu şimdi, hemen "sağol evladım" diyip kabul eder ayranı ve bi dikişte boca eder midesine, saf adam işte.. sonrasında olan olayları yazmaya bile gerek duymuyorum, özetle bizim hinler amcayı bir güzel soyarlar ve kaçarlar. işte karanlık çocukluğuma ait olan bu korkutucu vtr ile hatırlıyorum kuşetli trenleri ve kompartmanları, körpe dimağıma yerleşmiş bu görüntüler sayesinde -evet belki biraz daha uyanık olmayı öğrendim tamam ama- `trt beni koğuş sisteminden soğutmuş, ilerki mesleki yaşamımda hücre üretim sistemlerini değil kitle tipi üretimi savunmama vesile olmuş, bana ayran veren menülerden tiksinmeme de bilhassa sebep olmuştur.

    bi de pulman vagonlar vardı.
  • inter raile çıkan herkesin bir şekilde karşılaşacağı vagon yatağı. yatmadan önce bir kapak rakı içmenin faydaları sınırsız olarak nitelendirilmiştir.
  • rusça, "yemek" sözcüğünün okunuşu.
hesabın var mı? giriş yap