*

  • 80li yıllarda ankaradaki bi çocuk yuvası, artık yok.
    liz adlı avusturyalı bi kadındı sahibi.
  • bir zamanlar antalya'da da şubesi olan yuva; ki bu liz adlı kişi yılbaşı civarında gelip çocuklara hediye dağıtırdı..
  • boğaz sokak no 18 ve sonra bir kısmı da 20 numarada eski ankara evinde bulunan, budakaltı sokağında ve gaziosmanpaşanın sonundaki mesa sitesinde bulunan çocuk yuvası. avusturyalı liz sey tarafından kurulan bu yuvaya, şahsım gitmiştir. liz sey muhtemelen kanserden 2002de ölmüştür. 1990larda da faaliyet göstermiştir.
  • mezunu oldugum anaokulu
  • kapandıktan sonra müteahhit güçler tarafından yapılan çirkin apartman yaklaşık bir yıldır boş durmakta, yavaş yavaş çürümektedir.
  • ilkokul üçüncü sınıftan ankara koleji'ne girebilmek için liz teyze'nin okulunda özel derslere yazdırmıştı ailem beni büyük umutlarla. gelgelelim, yapılan deneme sınavlarımın sonuçları sürekli düşük çıkıyordu. son gün, son sınavdan da böyle düşük bir sonuç alınca bu liz teyze anneme, "çok zayıf, koleje giremez," demişti, annem de üzülmüştü.

    peki nedeni neydi bu büyük başarısızlığımın?

    bu sınavlarda soru kağıdından ayrı bir de yanıt çizelgesi vardı, yanıtları o çizelgedeki seçenek kutularını karalayarak vermek gerekiyordu. bense o güne değin öyle bir uygulamayla hiç karşılaşmamıştım. bütün yanıtları kaydırıyormuşum meğer; sorun buymuş. benim için çok yeni olan o yönteme alışamamışım demek ki. sonra sınavlara girdim, beşinci olarak kazandım ankara koleji'ni.

    liz teyze (herkes tante liz derdi) 2002 yılında öldüğünde şöyle bir ilan yayımlandı cumhuriyet gazetesi'nde:

    "eğitimci lisolette sey (liz teyze) 14 şubat günü aramızdan ayrıldı. sevenlerine duyuruyoruz."

    *

    yıllar sonra gelen ekleme : şimdi düşünüyorum da ne kadar kötü bir eğitimciymiş aslında tante liz. nedeni ne olursa olsun bir çocuğun başarısızlığı bu biçimde yüzüne vurulmamalı, sırtına böylesi gereksiz bir yük bindirilmemeli. anlayışsız insanlar...
  • zenginlerin gittigi anaokulu.
  • ismet teyzeyle kısmet teyzenin yaptığı şahane yemekleri yiyerek, hacer öğretmenin kızı sinem' e uyuz olarak, kum havuzunda oynarken kendi içime kum doldurup " örtmeniiim çağın içime kum attı " diyerek, öğle uykusu zamanı uyumayıp kimseyi de uyutmayarak, haftanın çocuğu seçilmek için çekilen kurayı heyecanla bekleyerek, çişimi altıma kaçırırsam diye yanımda yedek çamaşır getirerek, maksut amca nın sürdüğü servis minibüsüyle eve gidip gelerek üç sene geçirdiğim anaokulu.
    ben okurken doğugarajındaydı* sonra taşındı, yalan oldu.
  • (bkz: #6919994)
  • zaten anaokulundan kaçma sampiyonu olan bendenizin, parmak emdigi için eline vuran örtmennedeniyle terk ettigim okul. noldu elime vurdu da her seferinde beynime isledi, içime oturdu taa 7 yasina kadar emdim durdum zavalli bas parmagi, ip gibi kaldi. ayrica anaokullarindan kaçmaya da devam ettim, en basarilisi bir rugbyci edasiyla hocalara*omuz atarak, sokagin kösesine kadar bir nefeste kostugum seferdir.
hesabın var mı? giriş yap