*

  • joshua marston'in sundance, seattle ve berlin film festivallerinde odul almis filmi.
  • gercekciligi yakalayamamis, bence havada kalan, ve elestirmenlerin dediginden cok daha basarisiz olan bir film. uyusturucu yutup kolombiya'dan amerika'ya tasiyan bi 'mule'un oykusu.
  • nedenini cozemedigim halde bircok sahnesinde gereginden fazla gerildigim, terler bastirmis, karnimi agritmis, migdemi bulandirmis, kisaca beni fiziksel olarak etkilemeyi basarmis film. belki de tamamen izleyenin o anki psisik haliyle alakalidir, hatta lutfen oyle olsun, zira -eywallah guzel filmdi de- beni bugune kadar ne bu kadar kolay etkileyebilmis ki bu triplere sokacak bu yastan sonra pey pey...
  • hakkinda bu kadar güzel yorumdan yola çikarak izledigim, ve catalina sandino moreno'nun oyunculugu hariç inanilmaz hayal kirikligina ugradigim süpper sikici film.kesinlikle kaybettigim zamana yanarim.

    (bkz: dünyanin en yüzeysel adami)
  • adı maria full of grace yerine maria full of drugs olması gereken film

    (bkz: drug)
  • don fernando rolünde turgut özal'ın oynadığı filmdir ayrıca. *

    şuradan görülebilir: http://www.imdb.com/media/rm3634608640/nm1503466

    edit: şimdi baktım da, osman yağmurdereli'ye de benziyo sanki. iki yılda gelişemeyen perspektifime sokayım.

    edit2: asıl onbirden sekiz çıkarıp da iki bulan aklıma komple kafam girsin.

    edit3: link yenilendi. 2 no.lu editi yaptığımda yıl 2011 idi. şimdi sağ alta bakıp 03.03.2008 ~ 08.11.2012yi görünce "hala dörde ulaşamamışın amınakoduğumun salak kerkenezi" demeyin diye yazıyorum. integralinizi alırım valla akşam akşam
  • gercegi gercek gibi anlatmis yapit. film de diyebiliriz, ama "film iste" diyip gecemeyiz. moreno'nun oyunculugunun yani sira kliselere kacmadan surukleyici olabilen senaryosuyla da dikkat cekti.
    bir de innuendo'su var ki sahane:

    --- spoiler ---
    * filmin sonlarina dogru lucy'nin ablasi maria'ya ogut verir: "ben de ilk geldigimde kolombiya'ya geri donmeyi cok istedim. ama sonra cocugumu dusundum, onu kolombiya'da degil burada, new york'ta yetistirmek istedigimi dusundum ve burada kaldim."
    * filmin son sahnesi. maria havaalaninda ucaga binmek uzeredir. arkadasi blanca onden gidip koruge girdiginde maria fikir degistirir, son bir selam verip geriyo doner. geri donmeyi degil, kalmayi secmistir. tahminen icindeki bebegi icin, ilk defa o yabanci topraklarda, ultrason sayesinde, yuzunu gordugu, resmini yaninda tasidigi bebegi icin.
    maria, icindeki bebegi dusunerek bu buyuk karari verir ve havaalanindan disari yururken arkada intel'in reklam panosu goze carpar: "it's what's inside that counts."
    --- spoiler ---

    yazilsin butun defterlere: boyle bickin innuendo'lar yuzunden seviyoruz sinema denilen seyi.
  • o güzelim marianın bi sevişme sahnesini bile yoktu. ona acırım ben.
    (bkz: dünyanın en yüzeysel insanı)
hesabın var mı? giriş yap