• melancolie in settembre
    mi dicevi tu non m'ami più
    e fu così che in settembre
    il sorriso tuo finì

    fotografie forse un po' ingiallite
    come le foglie che gia son cadute
    solo un ricordo forse un po' sfocato
    e tutto quello che mi resta di te

    melancolie in settembre
    ti chiedevo quando tornerai
    non m'aspettar in settembre
    quest'è l'ultimo per me
  • fransızca melankoli
  • (bkz: melancholia)
  • vive la fete'nin en melankolik, en bi mahsun bakışlı sarkısı. biraz alakasız bitse de -[moi, je suis un popstar]- els pynoo'nun iç gıcıklayıcı je 'taime'leri defalarca kez dinlenesi yapıyor. republique populaire'den galiba. unuttum simdi.

    je suis allé au marché
    j'ai acheté des oiseaux pour toi
    je suis allé au marché
    mais je ne t'ai pas trouvé
    oh, oh mon amour, je, je vous empris
    que je pleure maintenant
    comme je suis malheureuse
    je suis allé au marché
    j'ai acheté un palin pour toi
    je suis allé au marché
    mais je ne t'ai pas trouvé
    oh, oh mon amour, je, je vous empris
    mais tu te ne rend plus rien
    et je pleure que je pleure maintenant
    comme je suis malheureuse
    mais si toute impassé
    reviens que je te retrouve
    mon mélancolie
    c'est une vraie maladie
    mais si toute impassé
    reviens que je te retrouve
    je t'aime, je t'aime qu'est-ce que tu veux!!!
    je t'aime
    moi, je suis un popstar!!!
  • kardeş niyetine sevdiğim 8.nesil sözlük yazarı. yakındır eve dönmesine umarım bizleri de unutmaz.
  • birlikte büyünülen, dünyanın iki ayrı ucuna da gidilse de unutulmayan, özlenen, ne kadar ayrı kalınırsa kalınsın sanki daha dün konuşmuş gibi herşeye tekrar başlanan, gün be gün değiştiğini görüp aslında hiç değişmediği fark edilen, bu gün bir yaşına daha girmiş ama benim için zaman-mekan kavramının çok ötesinde olduğu için her gününü doğum günüymüş gibi kutlayacağım kadim dost, güzel insan.
  • pek güzel bir rum şarkısıdır, türk sanat müziğinin "dutch" halidir gözümde.
  • constance marie charpentier'nin ünlü tablosu: görsel

    genç kadının halsiz kolları, bedeninin öne doğru bükülüşü, gözlerinin sabit bir noktada kilitlenişi ve bedenini sımsıkı saran şalının halsiz kollarında yankılanışı. figürün zamanın akışında donmuş bir formda betimi. buna rağmen beyaz giysisi romalı gösterişiyle (ressam roma tarihi ile bağlantı kurarak genç kadını idealize eder) onu öne çıkarır ve kendisine asil bir hava verir. bu, melankolinin dönem gereği yüceltilişine dair belirgin bir tercihtir. karanlığın ve ışığın kontrastı da bu fikri destekler.

    ve tabloda beni büyüleyen unsur figürün handiyse bir rüyadaki gibi betimidir. gözleri açık bir uyurgezer gibidir ya da. ki sol kolu uyuyan birinin kolları gibi hareketsiz görünür. karanlık ağacın dalları ise şalının dikey formunu tekrarlayan ayna-görüntüdür.

    uzun saçları topuzdur: hayata ve cinselliğe kendisini tümüyle kapatmış, desek haksızlık olur. seyrettiğimiz melankolik ancak kendisiyle meşgul olduğu içindir bu. leonard cohen şöyle demişti bir keresinde: "hiç kimseyle uğraşamayacak kadar kendimle meşgulüm." genç kadın figürü de işte bu ruh halinde gibidir.
  • görsel
    cenevre’de bu isimle albert györgy eseri bi heykel var. çok çok sevdiğim bi eser. eşini kaybettikten sonra hissettiklerini böyle anlatmış heykeltıraş. fakat kim neresinden uydurduysa her yerde, twitter’da falan herkes “çocuğunu kaybettikten sonra bir ebeveynin ne hissettiğini anlatan eser :(((“ diye yayılmış.

    bunlar gizli bi tarikat kesin ya, can yücel’in olmayan şiirler, atatürk’ün olmayan sözler ve yalan yanlış bilgilerle donatılan sanat eserlerini tüm dünyaya yaymak için bi odaya kapanıp akşama kadar mesai yapıyorlar. bi elime geçse şunları uydurup uydurup ortama yayan kişi, onu bi hücreye sokup akşama kadar facebook’ta twitter’da yalan isimle yayılan şiirleri okuyacağım ona. yeteeerrr diye bağırana dek.

    ekleme: görsel.
hesabın var mı? giriş yap