*

  • masallarin final* sozleri. ille de mutlu sonla biten masallara yapi$tirilmasi zorunlu olan kelime dizini.
  • istanbul türkçesi ile anlatılan masallarda "onlar ermiş muradına biz çıkalım oturma grubuna" sözcükleriyle sonlanmalara da rastlanır.
  • peşi sıra "gökten üç elma düşmüş" denir...ancak bu üç elmanın kimlerin başına düştüğü bilinmez...
  • eski zamanlarda erilen muratların çıkılacak birer kereveti bulunduğuna, bu muratların multifunctional, hatta interdisipliner birer oluşum olduğuna dikkat çeken ve dahi gönülçelen bir son* sözdür.
    hayatı masal tadında yaşayanların bile birinci çoğul şahıs çekimini kullandıkları (işte erdik muradımıza, haydi çıksınlar kerevetine) hemen hiç görülmemiş olsa da, bu çekimin hayatımızda yeri olmadığı düşünülemez. olsa olsa kerevete çıkacak yapıda birileri bulunmamıştır çevrede, yoksa hal böyle olmazdı.

    - gerçek* mi, hayal*mi?
    - dalgalanma* tabii ki!
  • anlam veremedıgım laftır. elın koca burunlu prensesı, taş gıbı bı prens bulup işi pişiriyor diye ben nıye bır yerlere cıkıyorum. gercı kerevızı cok seven bı cocuk idim, kereveti uzun sure kereviz sanıp cıkalım cıkalım dıyıp kereviz yedim. ne zaman buyudum tanımadıgım prenslerın prenseslerın mutlulugu da mutsuzlugu da zerre ılgılendırmıyor artık benı, kereviz de eskı tadını vermıyor yıllar oldu bı agız tadıyl...
  • daha 'istanbul türkçesi' ile anlatılan masallarda da "onlar ermiş muradına biz çıkalım tahtına" sözcükleriyle sonlanmalara da rastlanır.*
  • aslen "onlar işlerini halletmiş, bize bok yemek düşer" manası taşır.
  • kerevet, tahtadan yapılmış yatağın adıdır. yani der ki;

    "onlar muradına erdi, masal bitti piç, yeter artık çık yatağına da uyu artık"
  • kerevet at arabasinda soforun oturdugu tahta bolum oldugundan "onlar arabaya binsinler biz de disinda oturalim / arabayi surelim" gibisinden bir manasi oldugunu dusundugum soz. dusundugum diyorum cunku kaynagim ya da kanitim yok ama hakkindaki aciklamalarin hicbiri tatmin edici degil (yatakli sedirli olanlar).
hesabın var mı? giriş yap